Filistin, Arap toplumu ve Avrupa E1 projesini reddediyor

Kudüs’ün doğusundaki E1 projesi alanı (Getty)
Kudüs’ün doğusundaki E1 projesi alanı (Getty)
TT

Filistin, Arap toplumu ve Avrupa E1 projesini reddediyor

Kudüs’ün doğusundaki E1 projesi alanı (Getty)
Kudüs’ün doğusundaki E1 projesi alanı (Getty)

Halil Musa
Kudüs’ün doğusundaki Filistin bölgeleri, Filistinliler ve İsrailliler arasında yeni bir çatışma sahasına dönüştü. İsrail, bölgedeki kontrolünü sıkılaştırmaya ve alanı ‘Büyük Kudüs’e ilhak etmeye’ çalışırken, Filistinliler de söz konusu eylemleri 1967 sınırlarında bir devlet kurma olasılıklarını baltalayan bir adım olarak nitelendiriyor.
İsrailliler, Batı Şeria’nın yüzde 10’unu ‘Büyük Kudüs’e ilhak ettikten sonra Kudüs’ü, Ma'ale Adumim yerleşim birimine bağlayarak, doğuda Ürdün Vadisi’ne doğru genişlemeye çalışıyor. Bu uygulama ise Batı Şeria’nın güneyinin kuzeyinden ayrılmasına ve iki devletli çözümün ölmesine yol açacak.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Şubat ayındaki seçim kampanyası sırasında, “Ben, Batı’dan Doğu’ya Büyük Kudüs’le bağlantı kurmak istiyorum, Filistinliler ise kuzeyden güneye bağlantı kurmak istiyor. Birimiz diğerimize galip geleceğiz. Onlar vazgeçmeyecekler. Bir yandan Kudüs’ü boğmaya, diğer yandan da Ma'ale Adumim’den ayırmaya çalışıyorlar. Onları aşmak ve E1’i inşa etmek zorundayız” açıklamasında bulunmuştu.
Netanyahu, ‘E1’ ile Kudüs ile Ma’ale Adumim yerleşim birimi arasındaki topraklarda bir yerleşim projesini kastederken, Tel Aviv üzerindeki ABD - Avrupa baskısıyla söz konusu proje, 15 yıldır dondurulmuş durumdaydı.

‘Dengeyi bozmak’
İsrail hükümeti, projenin ‘Kudüs’ün geleceği üzerindeki siyasi mücadelede dengeleri bozacağı’ düşüncesiyle, projeye büyük bir stratejik önem veriyor.
İsrail’in ABD’den yeşil ışık alamaması dolayısıyla, Başkan Donald Trump’ın barış planı uyarınca Batı Şeria’nın yüzde 33’ten fazlasını ilhak etme planını dondurması ışığında Netanyahu, Tel Aviv’in, Batı Şeria’daki yerleşimlerin kademeli ve sessiz şekilde ilhakını uygulamak için çalıştığını itiraf etti.
Trump’ın planı, Ürdün Vadisi ve yerleşim alanlarını ilhak etmeyi sağlamasına rağmen, İsrail’in Kudüs, sınırlar, Akdeniz karasuları ve Ölü Deniz üzerindeki kontrolünü koruyor, parçalanmış ve coğrafi bağlantısı olmayan bir Filistin devletinin kurulmasını öngörüyor.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre gazetenin Beyaz Saray’ın E1 alanında yeni bir yerleşim projesi kurma çabalarına ilişkin tavrına ilişkin bir sorusuna yanıt veren ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, “Trump yönetimi, barış planıyla ilgili tüm konularda İsrail hükümetiyle sürekli ve yakın görüşmelerde bulunuyor” dedi.

Avrupa protestosu
Projenin ciddiyetinin bir kanıtı olarak 16 Avrupa ülkesi, İsrail Dışişleri Bakanlığı’na ‘ciddi endişelerini dile getirdikleri’ bir protesto muhtırası gönderdi. Söz konusu ülkeler, bu hassas bölgede adımın, iki devletli çözüm üzerinde müzakere olasılığını zayıflatacağını vurgularken, Filistin devletiyle iletişimi engelleyeceğini ve üzerinde uzlaşı sağlanan uluslararası çerçeve uyarınca müzakere olasılığına kısıtlamalar getireceğini ifade etti.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, E1 projesinin en tehlikeli yerleşim projelerinden biri ve Trump’ın Batı Şeria’yı bölme planının bir parçası olduğunu vurguladı. İsrail’in bu projeden uzaklaşacağına dair umudunu dile getiren Ureykat, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada da ABD yönetiminin projeye onay verdiğini, çünkü projenin barış planının bir parçası olduğunu ifade etti.
Harita uzmanı olan Halil Tefkici, E1 topraklarının, Filistinlilerin başkentlerinin kurumlarını inşa edebilecekleri tek boş olan olduğunu söyleyerek, “İsrail, 2050 projesi kapsamında Ürdün Vadisi’ne ulaşmak için Büyük Kudüs’ü kurmak istiyor” dedi. Halil Tefkici, “Netanyahu, ilhak planını tek seferde uygulamak istemiyor” diyerek, bu alandaki yerleşim projelerinin geçmişinin 2007 yılına dayandığını ifade etti.
Tefkici’ye göre proje ile Nebi Musa yakınlarında bir havalimanı, Ürdün Vadisi’nde demiryolu inşa etmek ve Filistin topluluklarına yönelik en büyük etnik temizliği yapmak amaçlanıyor. Bu çerçevede yetkili, projenin Kudüs’ten Ürdün Vadisi’ne uzanan, Batı Şeria’nın kuzeyini güneyinden ayıran ve coğrafi olarak yakın bir Filistin devletinin kurulmasını engelleyen devasa bir geçit olduğunu vurguladı.
Yazar ve siyasi analist Halil Şahin ise, Batı Şeria’nın büyük bir bölümünü eksiksiz şekilde ilhak etmesi için Tel Aviv’e yeşil ışık yakmasının yerine, Trump yönetiminin E1 projesini onaylamasının ve Ma'ale Adumim’in İsrail’e ilhak edilmesini önermesinin daha iyi olduğunu ifade etti. Şahin, “Ürdün ve Avrupa’nın, Ürdün Vadisi’ni ve yerleşimlerini ilhak etme planını reddetmesi, projeyi erteledi” dedi. Ancak Trump’ın E1 projesini onaylayabileceğini de belirten yetkili, “Avrupa ülkeleri ve uluslararası toplum, projenin iki devletli çözümü baltaladığının, Kudüs’ü Filistin’den izole ettiğinin ve müzakerelerin yeniden başlamasını önlediğinin farkında” değerlendirmesinde bulundu.



Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
TT

Filistin Yönetimi, Netanyahu ve Trump'ın açıklamalarından sonra Gazze Şeridi'nin devletleşmesi ve yönetilmesi konusunda ısrarcı

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. (DPA)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa dün yaptığı açıklamada, İsrail'in bir Filistin devletinin kurulmasını ve Filistin Yönetimi’nin Gazze Şeridi’ne geri dönmesini engelleme planının başarılı olamayacağını belirtti.

Bakanlar Kurulu toplantısının başında yaptığı açıklamada Mustafa, “Kesin resmi pozisyonumuz, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza yardım sağlayabilmemiz ve uzun zamandır beklenen bağımsız Filistin devletinin somutlaşmasına yol açacak yeniden inşa sürecini kolaylaştırabilmemiz için tek bir siyasi sistem, birleşik ulusal kurumlar ve tek bir güvenlik kurumu altında herkesin iş birliğini gerektiren Filistin topraklarında Filistin devletinin somutlaştırılmasıdır” dedi.

Mustafa sözlerine şöyle devam etti: “İsrail tarafı bu vizyonla savaşıyor. Tüm kurum ve kuruluşları ulusal otoriteyi zayıflatmak, Gazze Şeridi'ndeki halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi için mali abluka altına almak ve geniş bir uluslararası mutabakatın konusu haline gelen Filistin devletinin kurulmasını engellemek için çalışıyor… İsrail planının desteklenmesi başarılı olamayacak. Zira halkımızın iradesi güçlü. Tüm gücümüz ve kararlılığımızla ulusal görevlerimizi yerine getirmek için sorumluluklarımızı üstlenmeye kararlıyız.”

Mustafa, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi sırasında ‘bir Filistin devletinin kurulmasına izin vermeyeceğini’ açıklamasının ardından Filistin Yönetimi'nin bir Filistin devleti kurma ve Gazze Şeridi'ndeki sorumluluklarını üstlenme konusundaki ısrarından bahsetti. Mustafa ayrıca, Netanyahu’nun Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri kabul etmek için bir dizi ülkeyle iletişim halinde olduğunu ifade etti.

cdfgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'daki yemekte ABD Başkanı Donald Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren mektubun bir kopyasını elinde tutuyor. (DPA)

Netanyahu'ya Washington ziyaretinde eşlik eden üst düzey bir yetkili, İsrail'in bir süre daha Gazze Şeridi'nde kalabileceğini doğruladı. Yetkili, Netanyahu'ya eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde Filistin Yönetimi'nin olmayacağını söyledi.

‘Ertesi gün’ meselesi

Maariv gazetesi ve Walla internet sitesine göre Netanyahu ve Trump, ‘Gazze Şeridi'nde ertesi gün’ gibi merkezi ve karmaşık bir meseleyi görüştü. Görüşmenin ardından bir siyasi yetkili, “Ertesi gün elbette Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak” dedi.

Maariv, toplantının ardından yalnızca Amerikalı gazetecilerin içeri alınmasına izin verilmesinin ardından Netanyahu'nun, İsrailli gazetecilerin üst düzey bir yetkili tarafından brifing verilmek üzere çağrılmasını istediğini bildirdi.

scdfgrthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazartesi akşamı Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la yediği yemekte konuşuyor. (EPA)

Yetkili, ertesi gün ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı: “Ana ve gerekli koşul Gazze Şeridi'nde Hamas'ın olmamasıdır. Hamas silahsızlandırılmalı ve liderleri sürgün edilmeli. Başka bir güç Gazze Şeridi'ni kontrol etmeli ve silah kullanımını engellemeli.”

Hangi gücü kastettiği sorulduğunda ise “Bunu tartışıyoruz. İsrail ordusu her türlü tehdidi engellemek için her zaman hazır bulunacak. Gazze Şeridi'nde güvenlikten İsrail sorumlu olacak” yanıtını verdi.

Yetkili, Gazze Şeridi’nin sivil kontrolü konusunda şunları söyledi: “Gazze Şeridi'nde gündelik hayatı yöneten bir hükümet sistemi olmalı. Belki belli bir süre için orada olacağız ve bu konuda endişelenmemeliyiz. Eğer ilk aşamada orada olmazsak, iktidarı başka bir tarafa devredebileceğimizden emin olamayız. Gazze Şeridi'ndeki yönetim sistemi Filistinliler tarafından yürütülecek. Kesinlikle Filistinliler olacak ama Filistin Yönetimi olmayacak. Filistin Yönetimi Gazze Şeridi'ni yönetmeyecek.”

Üçüncü görüşme

Trump ile Netanyahu arasında pazartesi akşamı Beyaz Saray'da gerçekleşen görüşme, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana gerçekleşen üçüncü görüşmeydi.

Filistinlilerle barış istediğini ifade eden İsrail Başbakanı, Filistinlilerin gelecekte kuracakları bağımsız bir devleti İsrail'in yıkımı için bir platform olarak tanımladı ve bu nedenle egemen güvenlik yetkisinin İsrail'de kalması gerektiğini savundu.

dfrgty
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte (DPA)

Trump, gazetecilerin iki devletli bir çözümün mümkün olup olmadığı sorusuna “Bilmiyorum” dedi ve soruyu Netanyahu'ya yönlendirdi.

Netanyahu soruyu, “Filistinlilerin kendi kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğine inanıyorum, ancak bizi tehdit edecek herhangi bir yetkiye değil” diye yanıtladı.

Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden çıkarılması konusuna da değinerek, İsrail ve ABD'nin, savaştan zarar gören Gazze Şeridi'nden ayrılmak isteyen Filistinlileri kabul edecek ‘birkaç ülke bulmaya yakın’ olduğunu söyledi.

Netanyahu, “Başkan Trump'ın seçim özgürlüğü diye harika bir vizyonu var. Eğer insanlar kalmak istiyorlarsa kalabilirler ama gitmek istiyorlarsa da gidebilmeliler” şeklinde konuştu.

Üst düzey bir İsrailli yetkili yemekten sonra yaptığı açıklamada, İsrail'in Trump'ın Gazzelileri gönüllü olarak göç etmeye teşvik etme konusunda ciddi olduğuna ikna olduğunu belirtti.

Söz konusu açıklamaların ardından Filistin Yönetimi'nden bir kaynak Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “Onların tutumu biliniyor. Ancak biz siyasi bir süreç başlatmak için uğraşıyoruz. Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs'ü kapsayan bir devlet kurma hakkımızdan taviz vermeyeceğiz.”