Beyrut'taki patlamada ölü sayısı 135’e yükseldi: 5 bine yakın yaralı

Patlama sonrası bir binanın görüntüsü (IBA)
Patlama sonrası bir binanın görüntüsü (IBA)
TT

Beyrut'taki patlamada ölü sayısı 135’e yükseldi: 5 bine yakın yaralı

Patlama sonrası bir binanın görüntüsü (IBA)
Patlama sonrası bir binanın görüntüsü (IBA)

Lübnan Sağlık Bakanı Hassan Hamad, Beyrut'ta meydana gelen patlamada ölü sayısının 135'e yükseldiğini, 4 binden fazla yaralı olduğunu açıklarken, liman yetkilileri hakkında ev hapsi kararı verildiğini belirtti.
Lübnan'ın başkenti Beyrut'un liman bölgesinde dün bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın patlamasıyla meydana gelen faciada bilanço giderek artıyor. Lübnan Sağlık Bakanı Hassan Hamad yaptığı açıklamada, patlama sonucu ölü sayısının 135'e yükseldiğini bildirdi. Patlamada 4 binden fazla yaralı olduğunu açıklayan Bakan Hamad, onlarca kişinin de halen kayıp olduğunu belirtti. Lübnan hükümetinin, 2014 yılından bu yana Beyrut limanında "depolama ve güvenliği" denetleyen tüm liman yetkililerinin ev hapsine alınması kararı aldığı ifade edildi.

300 bin kişi evsiz kaldı
Beyrut Valisi Mervan Abbud ise patlama nedeniyle 300 bin kişinin evsiz kaldığını açıkladı. Abbud, patlamadan kaynaklanan hasarın kentin neredeyse yarısını etkilediğini belirterek, "Beyrut'taki yıkımın maliyetinin 3 milyar dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor" dedi.
Vali Abbud, patlama sonucu yüz binlerce kişinin en az 2 ay boyunca evine dönmeyeceğini bildirdi.
Öte yandan söz konusu amonyumun Gürcistan'dan Mozambik'e 2013 yılında gelen Moldova bandıralı Rhosus adlı gemide bulunduğu aktarıldı. Geminin, meydana gelen arıza sonucu Lübnan limanına terk edildiği, daha sonra Lübnanlı yetkililer tarafından gemide bulunan mallara el konulduğu belirtildi. Amonyumun ise Beyrut limanında 12 numaralı depoya götürüldüğü ifade edildi. Amonyum nitratın söz konusu depoya mahkeme kararı ile taşındığı açıklandı.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.