Fas koronavirüs salgınına karşı ‘ikinci tedbir aşamasında’

Fas vaka sayıları açısında dünya genelinde 60’ıncı Afrika’da ise 6’ıncı sırada yer alıyor

V. Muhammed Uluslararası Havaalanında koruyucu maske takan Faslı memurlar sosyal mesafe kuralına uyulmasını hatırlatıyor (AP)
V. Muhammed Uluslararası Havaalanında koruyucu maske takan Faslı memurlar sosyal mesafe kuralına uyulmasını hatırlatıyor (AP)
TT

Fas koronavirüs salgınına karşı ‘ikinci tedbir aşamasında’

V. Muhammed Uluslararası Havaalanında koruyucu maske takan Faslı memurlar sosyal mesafe kuralına uyulmasını hatırlatıyor (AP)
V. Muhammed Uluslararası Havaalanında koruyucu maske takan Faslı memurlar sosyal mesafe kuralına uyulmasını hatırlatıyor (AP)

Fas Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) son raporuna göre, ülkenin hala koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirlerde ikinci aşama olarak sınıflandırıldığını ifade etti.
Sağlık Bakanlığına bağlı Ulusal Halk Sağlığı Acil Operasyonlar Merkezi Koordinatörü Muaz Lamrabet, koronavirüs salgınına dair yaptığı haftalık basın açıklamasında “Pazar günü yayınlanan son raporla da doğrulandığı üzere, WHO’nun hala Fas’ı salgının ikinci aşamada sınıflandırdığını” söyledi.
Muaz Lamrabet, Fas'ın vaka sayısı açısından dünya genelinde 60’ıncı, Afrika ülkeleri arasında ise 6’ıncı sırada olduğunu, kaydedilen ölüm sayıları bakımından dünya genelinde 66’ıncı, Afrika ülkeleri arasında 7’inci sırada ve laboratuvar testleri açısından ise dünya genelinde 35’inci, Afrika ülkeleri arasında 2'nci sırada yer aldığını belirtti.
Lamrabet, geçen pazar gününe kadar, toplam vaka sayısının 25 bin 537'ye yükselerek vaka oranının her 100 bin kişide 70 vakaya yükselirken, ölüm sayısının toplam 382'ye yükseldiğini ve tedavi oranın yüzde 72'ye ulaştığı bildirdi.
Her yüz bin kişi başına vaka oranının haftalık gelişimi ile ilgili olarak, yetkili, bunun üç temel aşamaya ayrıldığını, ilk aşamada karantina döneminde bu oranın hafif bir şekilde yükseldiğini sonrasında genel olarak sabit kaldığını, bunun ardından karantina önlemlerinin hafifletilmesinin öncesinde haftada 100  bin  kişiye 1 vakaya ulaşana kadar yavaş yavaş azaldığını söylüyor.
Lamrabet, ikinci aşamada, karantina önlemlerinin aşamalı olarak hafifletilmesi ile, bu oranın her 100 kişide 6 vakaya ulaşıncaya kadar yavaş yavaş yükseldiğini ve karantina önlemlerinin gelişmiş bir şekilde hafifletilmesi (üçüncü aşama) ile geçen hafta 100 bin kişide 14’den fazla vakaya yükseldiğini sözlerine ekledi.
Lamrabet, 100 bin kişi başına haftalık vaka oranının coğrafi dağılımı ile ilgili olarak, her 100 bin kişide 7'den fazla haftalık vaka kaydedilen bölgelerin “Kırmızı Bölge” olarak tanımlandığını  ve vaka sayılarının “Açık bir şekilde yükseldiğini” belirtti.
Haftalık ölüm sayıları ile ilgili olarak, yetkili geçen hafta 69 kişinin hayatını kaybetmesi ile ölüm sayılarının açık bir şekilde arttığını söyledi.
Kaydedilen ölümlerin aylık durumu ile ilgili olarak, yetkili Haziran ayında 23 ölüm kaydedilmişken Temmuz ayında bu sayının 125'e yükselmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Tedavi görmekte olan aktif vakalara dair gelişmeler ile ilgili olarak ise, yetkili, karantina döneminde ve önlemlerin kaldırılmasının öncesinde 100 bin kişide 1,6 vaka olarak aktif vaka sayılarının büyük oranda azalmış olduğunu ancak geçen hafta aşamalı olarak yükselmeye başladığını ve 100 bin kişide 18 vaka’ya yükseldiğini açıkladı.
Vatandaşların “WhatsApp” uygulaması üzerinden 0761855020 nolu numaraya 40 saniyeden uzun olmayan video veya ses kaydı göndermeleri ile sorularına cevap alabileceklerini bildirildi.
Yetkili, virüsün yemek yoluyla bulaşma ihtimalinin çok düşük bir ihtimal olduğunu, solunum damlacıkları yolu ile bulaşan bir virüs olduğu için bu ihtimalin neredeyse hiç olmadığını vurguladı.
Virüse karşı farkındalık ve hassasiyet çerçevesinde, Sağlık Bakanlığına bağlı Ulusal Halk Sağlığı Acil Operasyonlar Merkezi Koordinatörü, kronik hastalıkları olan kişileri, yaşlıları, hamile ve emziren kadınları, koronavirüs bulaşmasına karşı en zayıf ve hastalığın komplikasyonlarından daha çok etkilenen bireyler olmaları sebebiyle koruyucu önlemlere uyma çağrısında bulundu.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.