Beyrut patlamasının sebebi Rhosus gemisi hakkında detaylar açığa çıktı

Rhosus gemisi (Arşiv - EPA)
Rhosus gemisi (Arşiv - EPA)
TT

Beyrut patlamasının sebebi Rhosus gemisi hakkında detaylar açığa çıktı

Rhosus gemisi (Arşiv - EPA)
Rhosus gemisi (Arşiv - EPA)

Rus medyası, teknik arızalar nedeniyle Beyrut limanında demirlenmeden önce 2013 yılında 2 bin 750 ton amonyum nitrat taşıyan Rhosus gemisinin sahibi hakkında dikkatleri çeken ayrıntılar yayınladı.
Rusya’nın Mediazona haber sitesine göre gemi (Güney) Kıbrıs'ta ikamet eden ve küçük bir deniz taşımacılığı filosuna sahip olan Rus işadamı Igor Grechushkin'e ait. Ancak daha dikkat çekici olan, iş insanının iflasını duyurmasına yol açan ve 2014 yılında  (geminin Beyrut Limanı’nda demirlenmesinden bir yıl sonra) başında olduğu "Tito Shipping LTD" şirketinin kapanmasıyla sonuçlanan geçmiş yıllardaki ticari faaliyetlerine yönelik etrafını saran çok fazla şüphenin olması. 
Rusya’da yayın yapan Kommersant gazetesi, Gürcistan'ın Batum kentinden Mozambik'e gitmek üzere Moldova bandıralı son seferine çıkan Rhosus gemisinin kötü bir halde olduğuna ve içinde birçok teknik kusurun ortaya çıktığına, bu nedenle Beyrut liman yetkililerinin limanı terk etmesine engel olduğuna dikkat çekti. Lübnanlı yetkililerin daha sonra mürettebatın bir kısmını serbest bıraktığını, ancak yeni mürettebat ile değiştirilene kadar 4 denizcinin inmesini yasakladığını da sözlerine ekledi.
Ukrayna Odessa Denizciler Yardım Fonu İcra Direktörü Natalie Kalam, "Başlangıçta gemide 8 Ukraynalı denizci vardı ve bunlardan birkaçı Ukrayna konsolosluğuyla iletişime geçerek evlerine dönmeyi başardılar" dedi.
Gemiyi kurtarmak için 4 mürettebat gemide kaldı, 3 Ukraynalı ve bir Rus, alacaklılarının aleyhine 3 tutuklama emri çıkarılmasıyla sonuçlanan kovuşturmalarla karşı karşıya kalan gemi sahibinin, gemiyi kaderine terk etmesi ve iflasını ilan etmesinden bir yıl sonra Lübnan'dan ayrıldı. Deniz taşımacılığı faaliyetlerini denetleyen Ukraynalı bir kuruluşa göre geminin konumu en son 2014 yılında kaydedildi. Gemi o sırada patlamanın meydana geldiği yer olan 12 numaralı rıhtımına demirlemişti.
Geminin sahibi aslen Rusya’nın uzak doğu kentlerinden Habarovsklu olduğu biliniyor. Ancak Grechushkin işlerini (Güney) Kıbrıs'tan yürütüyordu. Şirketini 2012 yılında Marshall Adaları'nda tescil ettirdi ve şirket Eylül 2014'te kapatıldı.
Rus medyasının denizcilere yönelik forum sitelerinden aktardığı haberde, Igor Grechushkin ve şirketinin faaliyetlerine yönelik tekrarlayan şüphelerin olduğunu ve bazı denizcilerin maaş gecikmeleri ve "geminin çok kötü durumu" hakkında birçok şikayet yazdığını bildirmesi dikkat çekti. Gemi sahibinin akıbeti bilinmemekle birlikte veriler Temmuz 2013'te İspanya Sevilla'da tutuklandığını gösteriyor.

2 bin 750 ton amonyum nitrat
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Beyrut Limanı'ndaki patlamada 6 yıldır bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın infilak ettiğini açıklamıştı.
Avn'ın, Cumhurbaşkanlığına ait Twitter hesabından yaptığı yazılı açıklamasında, herhangi bir güvenlik önemli alınmadan 2 bin 750 ton amonyum nitratın 6 yıl boyunca bir depoda tutulmasının 'kabul edilemez' olduğunu ifade etti.

Zarar 15 Milyar dolar
Lübnan resmi ajansı NNA, Beyrut Limanı'nda patlayıcı maddelerin bulunduğu Hizbullah’ın kontrolündeki 12 numaralı depoda yangın çıktığı ve ardından şiddetli patlama meydana geldiğini duyurmuştu. 
Beyrut Valisi Mervan Abbud, Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamanın yol açtığı zararın 10 ila 15 milyar doları aşabileceğini belirtti.
Abbud, televizyon kanalına yaptığı açıklamada, "Hasar çok büyük. Doğrudan ve dolaylı zararın 10 ila 15 milyar doları aştığını tahmin ediyoruz." dedi.
Beyrut Valisi, patlamayı "Lübnan'ın modern çağda yaşadığı en büyük kriz ve felaket" olarak nitelendirdi.

Yüzlerce kişi evsiz kaldı
Abbud, patlamanın neden olduğu ekonomik zararın büyüklüğünün 3 ila 5 milyar dolar arasında değişebileceğini ifade etmişti.
Beyrut İtfaiyesinden 10 çalışanın hayatını kaybettiğini açıklayan vali, Beyrut halkından yüzlerce kişinin evsiz kaldığını sözlerine eklemişti.
Abbud, "Beyrut'un sokakları yıkık birer şehir haline geldi. Şehrin yarısı yıkıldı. Binlerce beyrutlu 2 veya 3 aydan önce evlerine dönemeyebilir" ifadelerini kullanmıştı.
Liman patlaması: Enkaz altında onlarca kayıp var
Lübnanlı yetkililer, altı yıl boyunca bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın Afrika’da bir ülkeye sevk edilmek istenirken limanda infilak ettiğini açıkladı. Patlama sonucunda bölgenin en önemli ticaret limanlarından biri olan Beyrut Limanı harabeye dönüştü. 
Sağlık Bakanı Hamad Hasan, son verilere göre patlamada 135 kişinin hayatını kaybettiğini, yaklaşık 5 bin kişinin yaralandığını ve enkaz altında onlarca kayıp bulunduğunu açıklamıştı.



Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
TT

Trump–Netanyahu görüşmesi sonrası Gazze’de ikinci aşama tartışması

Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda, yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici barınakların arasında duran bir çocuk (AFP)

Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasının ocak ayı ortalarında başlayabileceği yönündeki söylentiler, ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasındaki görüşmenin önemli sonuçları arasında yer aldı. Öte yandan İsrail kaynaklarından ‘aşamanın başlaması konusunda anlaşma sağlandığı, ancak uygulama mekanizmalarında hala boşluklar olduğu’ yönünde sızıntılar geldi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre ikinci aşamada haftalarca süren durağanlığın ardından ortaya çıkan bu olası süreç, Washington'ın anlaşmayı uygulamaya istekli olmasına bağlı. İsrail'in ikinci aşamaya devam etmeyi kabul edeceği ve şartlarını, kontrolü altındaki bölgelerde yeniden inşa hakkı verecek ve Hamas'ı silahsızlandırma bahanesiyle geri çekilmemesini sağlayacak şekilde düzenleyeceği beklentileri arasında, bu durum geçtiğimiz ekim ayında yürürlüğe giren ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planını karmaşık hale getiriyor.

İsrail gazetesi Israel Hayom dün, Trump’ın Kaliforniya’daki Mar-a-Lago tatil köyünde Netanyahu ile yaptığı görüşmede, Gazze'deki planının ikinci aşamasını 15 Ocak'ta başlatması için Netanyahu'ya bir tarih belirlediğini bildirdi.

Bir diğer İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth, İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde Trump’ın Gazze'deki planını mümkün olan en kısa sürede uygulamaya koymayı taahhüt ettiğini ve ikinci aşamanın başlamasını Gazze Şeridi'nden son rehinenin cesedinin iadesi ile ilişkilendirmeme sözü verdiğini yazdı.

ABD merkezli Axios internet sitesi dün, iki kaynağa dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun, Trump'ın ekibiyle uygulama mekanizmaları konusunda anlaşmazlıkları olmasına rağmen, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesini kabul ettiğini bildirdi.

İsrail basını, Netanyahu ile Trump'ın yakın çevresi arasında ikinci aşamaya geçiş ve Hamas’ın ortadan kaldırılması konusunun atlanması konusunda önemli görüş ayrılıkları olduğunu ortaya koydu. Netanyahu ile görüşmesinin ardından Trump, Florida'da düzenlenen ortak basın toplantısında çoğu konuda anlaşmaya vardıklarını açıkladı. Netanyahu ile Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda konuştuğunu da sözlerine ekleyen Trump, Hamas’ın ‘bunu yapmak için çok az zamanı olduğunu, aksi takdirde ağır bir bedel ödeyeceğini’ vurguladı. Ancak, Hamas tamamen silahsızlandırılmadan önce İsrail'in Gazze'den askerlerini çekip çekmeyeceği sorulduğunda, “Bu daha sonra konuşacağımız başka bir konu” yanıtını verdi.

vgt
ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'deki savaşı sona erdirme planının ikinci aşaması halen bazı eksikliklerle karşı karşıya (Mısır Başkanlığı)

Al-Farabi Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Sekreteri Dr. Muhtar Gubbaşi, tarih belirleme konusunun Washington'ın iradesine ve İsrail'in uygulamasına bağlı olduğunu düşünüyor. Dr. Gubbaşi’ye göre pazartesi günü Trump ve Netanyahu arasında yapılan toplantıda yaşananlar, birden fazla konuda ortak koordinasyonlarına rağmen Trump'ın işleri hızla ilerletmeye istekli olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mattava’ya göre Trump ve İsrailli yetkililerin farklı vizyonlara sahip olduğu açık. Trump, hızlı hareket etmek istiyor, ancak silahsızlanma engeliyle karşı karşıya, İsrail ise ikinci aşamayı bölmek istiyor, bu da o aşamada takılıp kalacağımız anlamına geliyor.

Mattava, ikinci aşamanın planlandığı gibi başlamasını bekliyor. Bu aşamada, sınır kapılarının açılması, yardım kamyonlarının sayısının artırılması, bir ‘barış konseyi’ ve Gazze Şeridi’ni yönetmek için bir komite atanması gibi adımlar atılacak. Bunun yanında Washington, Hamas'ın silahsızlandırılması konusunda bir anlaşmaya varılamaması halinde İsrail'in kontrolündeki bölgelerde yeniden inşa çalışmalarına başlamasına izin verecek.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, CNN televizyonuna verdiği röportajda “Mısır, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturmak ve ikinci aşamaya geçmek, erken iyileşme ve yeniden inşa çabalarına devam etmek için çabalarını sürdürecek” dedi.

fvgb
Gazze şehrinin sahil şeridinde sıralanan ve Filistinli mültecileri sert kış koşullarından koruyan çadırlar (AFP)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Netanyahu'nun Trump ile görüşmesinden önce yaptığı açıklamada, Hamas’ın ‘Başkan Trump’ın Gazze Şeridi ve tüm bölgede barışı sağlama yeteneğine güvenmeye devam ettiğini’ söyledi.

Kasım, Trump'a ‘İsrail'e daha fazla baskı uygulayarak Şarm ei-Şeyh'te alınan kararlara uymasını sağlaması’ çağrısında bulundu.

Kasım, Hamas'ın silahsızlandırılması talepleri hakkında resmi bir yorumda bulunmadı, ancak Hamas, daha önce bunun için bazı koşullar belirlemişti.

Öte yandan İsrail'in engellerinin ikinci aşamanın hızlı ilerlemesini geciktireceğini, ancak Mısır'ın bu engelleri aşmak için çabalarını sürdüreceğini düşünen Gubbaşi, “İsrail'in Trump ile yapılan görüşmenin sonuçlarına bağlılığı ışığında, ikinci aşamanın başlangıç tarihi veya gecikmesi konusunda her şey mümkün” diye ekledi.


Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
TT

Sudan hükümeti "2026 acil durum bütçesini" onayladı ve bunu "mucize" olarak nitelendirdi

Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)
Sudan hükümeti Başbakan Dr. Kamil Idris başkanlığında toplantısını gerçekleştirdi (SUNA)

Sudan Başbakanı Dr. Kamil Idris, dün Bakanlar Kurulu tarafından onaylanan 2026 mali yılı için acil durum bütçesini "mucize" olarak nitelendirdi.

Maliye Bakanlığı'nı, olağanüstü koşullar altında harcamaları kontrol altına aldığı, devlet kaynaklarını etkin bir şekilde yönettiği ve gelirleri artırdığı için övdü.

Sudan Başbakanı, ilk "mucizenin" bütçenin yaklaşık yüzde 9'luk bir GSYİH büyüme oranı beklentisi olduğunu, ikincisinin ise 2026 yılı boyunca ortalama enflasyon oranının yüzde 65'e düşürülmesi olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Dr. Cibril İbrahim, bütçenin ücretlerin iyileştirilmesini ve hizmet sektörünün giriş seviyesinde iş imkanlarının sağlanmasını içerdiğini belirterek, gelir tabanının genişletilmesinin yatay genişlemeye bağlı olduğunu ve vatandaşlara yeni vergi yükleri getirmeyi gerektirmediğini açıkladı. Bütçe ayrıca, 2025 yılındaki %101,9'luk orana kıyasla, 2026 yılı için ortalama enflasyon oranını %65'e düşürmeyi hedefliyor.

İbrahim, bütçenin kamu maliyesini reforme etmeye, belirli harcamalara ve kamu giderlerine öncelik vermeye, silahlı kuvvetlerin ve güvenlik hizmetlerinin ihtiyaçlarını karşılamaya, bakanlıkların ve hükümet birimlerinin temel ihtiyaçlarını karşılamaya, ayrıca komşu ülkelerdeki yerinden edilmiş ve mülteci Sudanlıların koşullarını iyileştirmeye ve onlara insani yardım sağlama maliyetlerini karşılamaya odaklandığını belirtti.

Maliye Bakanı, savaşın devam eden zorluklarına rağmen 2025 bütçesinin performansının beklentileri aştığını, kamu gelirlerinin %147'lik bir performans oranına ulaştığını ve harcamaların temel ihtiyaçlara yönelik olarak sürdürüldüğünü açıkladı. Bakan, bütçenin Hartum'a dönüş için uygun bir ortam yaratmaya ve Hartum Havalimanı'nı rehabilite etmeye yönelik olduğunu ifade etti.


Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)
TT

Tunus'ta olağanüstü hal bir ay daha uzatıldı

Tunus bayrağı (Reuters)
Tunus bayrağı (Reuters)

Tunus, ülkedeki olağanüstü hal uygulamasını yarından 30 Ocak'a kadar geçerli olarak bir ay daha uzattı.

Uzatma kararı, Cumhurbaşkanı Kays Said tarafından Resmi Gazete'de yayımlandı. Önceki uzatma, 2025 yılının tamamını kapsıyordu.

Ülkede olağanüstü hal, 24 Kasım 2015 tarihinde başkent merkezinde başkanlık güvenlik otobüsünü hedef alan ve 12 güvenlik görevlisi ile saldırının failinin de öldüğü ve DEAŞ’ın üstlendiği terörist bombalı saldırıdan bu yana on yıldan fazla bir süredir yürürlükte.