Rus havayolu şirketi: 'Rusya'dan Türkiye'ye gelen uçakların doluluk oranı yüzde 100'

Rus havayolu şirketi: 'Rusya'dan Türkiye'ye gelen uçakların doluluk oranı yüzde 100'
TT

Rus havayolu şirketi: 'Rusya'dan Türkiye'ye gelen uçakların doluluk oranı yüzde 100'

Rus havayolu şirketi: 'Rusya'dan Türkiye'ye gelen uçakların doluluk oranı yüzde 100'

Rus havayolu şirketi Rossiya Airlines'in yöneticisi Sergey Starikov, Rusya ile Türkiye arasında karşılıklı uçuşların yeniden başlamasının ardından şu ana kadar tüm uçuşların yüzde 100 doluluk oranıyla gerçekleştiğini ifade etti.
Yeni tip korona virüs (Covid-19) tüm dünyada hızla yayıldıktan sonra ülkeler arası hava trafiği durduruldu. Korona virüs salgınında normale dönüş kapsamında Türkiye ile Rusya arasında karşılıklı olarak uçuşların 1 Ağustos itibarıyla başlatılması kararlaştırılınca Rus turistler Türkiye'ye akın etmeye başladı. Özellikle Ege ve Akdeniz'e Rusya'dan havayolu taşımacılığı yapan Rossiya Airlines'in yöneticisi Sergey Starikov, uçuş güvenliğinin karşılıklı olarak arttırıldığını açıklayarak detaylar hakkında bilgi verdi. Türkiye ile Rusya'nın ortak çalışmaları neticesinde önlemlerin arttırıldığını ifade eden Starikov, havaalanlarına kurulan kameralar ile yüksek ateşli yolcuların tespit edildiğini ve doğrudan sağlıkçılar tarafından söz konusu yolcunun gözetim altına alındığını aktardı. Starikov gözetim altına alınan yolcunun testlere tabi tutulduğunu ve uçuşa alınmadığını belirtti.

"Uçakların doluluk oranı yüzde 100"
Rossiya Airlines'in yöneticisi Sergey Starikov, Rus turistlerin Türkiye seyahatlerinden sonra uçakta bilgilendirme formunu doldurduklarını, ayrıca havayolu şirketi tarafından yolcunun sağlık bilgilerinin merkezi sisteme kaydedildiğini ifade etti. Starikov yolculara uçaklarda broşürler dağıtılarak korona virüse karşı bilgilendirildiklerini belirtirken, yolcuların kesinlikle uçakta maske kullanması gerektiğini ve aksi yönde davranan yolcuların güvenlik güçlerine bildirildiğini dile getirdi. Starikov ayrıca Moskova'nın yanı sıra 10 Ağustos itibarıyla Rusya'nın St. Petersburg şehrinden de uçuşları başlatacaklarını açıklayarak, şu ana kadar tüm uçuşların yüzde 100 doluluk oranıyla gerçekleştiğini aktardı.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”