Türkiye’nin Libya gündemi: İtalya’nın Mısrata’dan çekilmesi ve Sirte ile Cufra’nın UMH’ye devredilmesi

Türkiye Dışişleri Bakanı, 6 Ağustos’ta Trablus'ta Halid el-Mişri ile görüştü (AFP)
Türkiye Dışişleri Bakanı, 6 Ağustos’ta Trablus'ta Halid el-Mişri ile görüştü (AFP)
TT

Türkiye’nin Libya gündemi: İtalya’nın Mısrata’dan çekilmesi ve Sirte ile Cufra’nın UMH’ye devredilmesi

Türkiye Dışişleri Bakanı, 6 Ağustos’ta Trablus'ta Halid el-Mişri ile görüştü (AFP)
Türkiye Dışişleri Bakanı, 6 Ağustos’ta Trablus'ta Halid el-Mişri ile görüştü (AFP)

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya ve Doğu Akdeniz konulu görüşmelere devam ederken, Libya’nın Sirte ve Cufra şehirlerini Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) teslim etme önerisinin mevcut olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, ayrıntılı bilgiye ise yer vermedi.
Çavuşoğlu, 6 Ağustos’ta aniden gittiği Libya’nın başkenti Trablus’ta UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Fethi Başağa ve Maltalı mevkidaşı Evarist Bartolo ile görüşmesinin ardından, ülkesinin, ‘durumu çok karmaşık olarak nitelediği’ Libya’da siyasi çözüm görüşmelerinin devamlılığı konusunda Rusya’ya güvence verdiğini söyledi. Bakan, ‘Kahire Bildirgesi’ girişimi gibi ortaya koyulan girişimlerin faydasız olduğunu belirtirken, “Çabalarımızı sürdürüyoruz. Kahire girişimi gibi önerilen girişimlerden hiçbir fayda sağlanamayacak. Sonuna kadar diyalog yolunda çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı (AA) tarafından aktarılana göre Çavuşoğlu, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’in, bir siyasi çözüme de ateşkese de inanmadığını belirtirken, Fransa’yı da ‘Mısır ve Suriye’den gönderilen silahları görmezden gelmekle’ suçladı.
Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası raporlardan ‘ülkesinin Türkiye yanlısı UMH milislerini desteklemek için Türk askerinin yanı sıra, devasa silah sevkiyatları ve binlerce paralı asker gönderdiği haberlerini takip eden Çavuşoğlu, Avrupa Birliği’nin (AB) Libya’ya silah yasağı uyguladığı Irini operasyonunu da ‘aşırı’ olarak nitelendirdi. Bakan birkaç gün önce bir deniz operasyonuna katılması için gemi gönderen Almanya’ya da Libya’da tarafsız olma çağrısı yaparak, “Almanya, herhangi bir tarafın yanında olmamalı, tarafsız kalmalıdır. Ancak Fransa’nın baskısına maruz kaldı ve Irini operasyonu kapsamında hareket etmek için bir gemi gönderdi” dedi.
Türk Bakan, Libya’daki koşulların ateşkese rağmen oldukça karmaşık olduğunu söylerken, Ankara’nın UMH’ye destek için başkent Trablus’a paralı asker ve silah göndermeye çalıştığı bir dönemde, siyasi bir çözüme ulaşmak için görüşmelere devam etme çağrısı yaptı.

SOHR: Paralı asker transferi devam ediyor
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), birkaç gün önce Türkiye’nin paralı asker transferine devam ettiğini söylerken, 2 bin 500’ü Tunus vatandaşlığına sahip 17 binden fazla paralı askerden 10 bininin geçen aylarda Libya’ya ulaştığına dikkati çekti.
Öte yandan Türkiye’nin Mogadişu Büyükelçisi Mehmed Yılmaz, ülkesinin Mogadişu’dan ‘LUO’ya karşı savaş cephelerine katılmaları için Somalili asker göndermesi’ talebinde bulunduğu iddialarını yalanladı. Büyükelçi, ismini zikretmediği bazı ülkelerin ‘sosyal medya platformları aracılığıyla kasten yanıltıcı’ söylemlerde bulunduğunu ifade etti.
Mevlüt Çavuşoğlu’nun Maltalı mevkidaşı ile Libya’ya iş ziyaretinde bulunduğunu açıklayan Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na göre Türk Bakan, başkent Trablus’taki UMH binasında Serrac ve Bartolo ile Libya arenasındaki son gelişmeleri ve krizi siyasi yollarla çözmenin yollarını görüştü.
Ziyarette Malta, Libya ve Türkiye’nin gündeminde yer alan konuların masaya yatırıldığı ifade edildi.
Ziyaretten iki hafta önce de Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya meselesini görüşmek üzere Ankara’da UMH Dışişleri Bakanı Fethi Başağa ve Malta Ulusal Güvenlik ve İçişleri Bakanı Byron Camilleri ile üçlü bir toplantı düzenledi. Akar, görüşme öncesinde de Katar’a bir günlük ziyarette bulunmuştu. Aynı şekilde Katar İçişleri Bakanı Halid el-Atiyye, Maltalı Bakan ve Başağa ile Ankara’da bir araya geldi.
Diğer taraftan İtalya Savunma Bakanı Lorenzo Guerini, geçtiğimiz Çarşamba günü Genelkurmay Başkanı Enzo Vecciarelli, Dış Güvenlik Teşkilatı Başkanı General Gianni Carvelli, Savunma Bakanlığı Harekat Komutanı General Luciano Portolano, tam yetkili danışman Massimo Marotti ve Askeri Politika Dairesi Başkanı Amiral Gianfranco Antoni ile Trablus’a ziyarette bulundu. İtalyalı yetkililer, Serrac ve UMH’deki askeri ve siyasi yetkililerle Libya’daki gelişmeler, mayın temizleme ve bubi tuzakları alanında güvenlik ve askeri işbirliği meselelerinin takibi, eğitim programlarını hazırlama, Libyalı askeri öğrencileri İtalyan askeri kolejlerinde kabul etme, İtalyan şirketlerin Libya’daki faaliyetlerini yeniden başlatması gibi meseleleri ele aldı.
İki taraf, Ulusal Petrol Kuruluşu’nun gözetimi altında petrol üretiminin yeniden başlamasına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, 6 Ağustos’ta Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İki bakan, İtalya ile Türkiye arasında Libya meselesi ve Doğu Akdeniz hususundaki işbirliğini güçlendirmek ve Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında yapıcı bir diyalog yürütmek üzere ortak niyetlerini dile getirdi.
Basın organları ise 6 Ağustos’ta İtalya’nın bölgede bulunan Türk kuvvetlerin talebi üzerine askerlerini Misrata’nın dışına nakletmeyi planladığını duyurdu.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe