Uzmanlar uyardı: Koronavirüs aşısı obezlerde etkili olmayabilir

Bilim insanları, obez yetişkinlerde aşı sonrası bağışıklık sisteminin yanıt vermesinin zayıf olduğunu gözlemledi (AFP)
Bilim insanları, obez yetişkinlerde aşı sonrası bağışıklık sisteminin yanıt vermesinin zayıf olduğunu gözlemledi (AFP)
TT

Uzmanlar uyardı: Koronavirüs aşısı obezlerde etkili olmayabilir

Bilim insanları, obez yetişkinlerde aşı sonrası bağışıklık sisteminin yanıt vermesinin zayıf olduğunu gözlemledi (AFP)
Bilim insanları, obez yetişkinlerde aşı sonrası bağışıklık sisteminin yanıt vermesinin zayıf olduğunu gözlemledi (AFP)

Bir grup sağlık uzmanı, obezite hastalığının aşının görevini yapmasını engellediğini belirterek, koronavirüs için geliştirilecek aşıların obez bireyler üzerinde etkili olmayabileceği hususunda uyardı.
Daily Mail gazetesinde yer alan habere göre, uzmanlar, daha önce yapılan araştırmaların grip ve Hepatit B aşısının obezlerde daha az etkili olduğunu gösterdiğine işaret ederek, benzer durumun koronavirüs aşısı için de geçerli olabileceğini belirtiyorlar.
İngiltere’nin Birmingham kentinde bulunan Alabama Üniversitesi’nden Biyokimya ve Moleküler Genetik Bölümü Yardımcı Doçent Dr. Chad Petit, “Aşının işe yaramayacağını söylemiyoruz. Ancak bunun obezler üzerinde büyük ölçüde etkili olmayacağını düşünüyoruz. Geçmişte uzmanlar, aşı sonrası obez yetişkinlerdeki bağışıklık yanıtın oldukça zayıf olduğunu gözlemledi” diye konuştu.
Ancak obezite bağışıklık yanıtını artırır ve aşırı inflamasyona yol açar. Bu durum ise vücudun virüs ve bakterilerle mücadelesini olumsuz etkiler.
Obezite, Tip 2 Diyabet, inme, kalp krizi ve hatta bazı kanser türleri de dahil olmak üzere birçok kronik sağlık koşulları için bir risk faktörü olarak bilinir.



Jeremy Allen White'tan romantik komedi açıklaması

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Jeremy Allen White'tan romantik komedi açıklaması

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Jeremy Allen White, romantik komedi türünde bir filmde başrol oynamaya sıcak baktığını ancak henüz doğru rolün önüne çıkmadığını söylüyor.

34 yaşındaki oyuncu, Variety & CNN Actors on Actors röportajında ​​oyuncu ve şarkıcı Kate Hudson'ın kendisine bir romantik komedi filminde oynamayı düşünüp düşünmeyeceğini sorması üzerine bu fikri ele aldı.

White, "Çok isterim. Daha önce hiç oynamadım ama çok eğlenceli görünüyorlar" diye yanıtladı.

46 yaşındaki Hudson, bu tür filmlerin yapımının White'ın "sandığından daha zor" olduğunu söyleyince, The Bear'la tanınan oyuncu neden şimdiye kadar bir aşk hikayesi filminde başrol oynamadığını açıkladı.

White, "Doğru karakteri bulmak konusunda endişeleniyorum çünkü klasik bir romantik komedi olmasını istiyorum" dedi. Kısa süreli bir başarı istemediğini de ekledi:

Bir anda parlayıp sönen bir şey değil, 'Harry Sally'yle Tanışınca...' (When Harry Met Sally) gibi bir şey.

Kalpten Söylenen Bir Şarkı'nın (Song Sung Blue) oyuncusu, 1989 yapımı bu klasiğin "en iyilerden biri" olduğunu kabul etti.

Hudson, romantik komediler hakkında "Doğru yapılması en zor türlerden biri" diye devam etti.

Ama hayatta ezber bozan bir etki yaratıyor. Kaç kişinin kendini iyi hissetmesini sağladığını hayal bile edemezsin.

Romantik komedi yapmak istediğini daha önce de belirten White, ekimde bir podcast'te Uğur Böceği (Lady Bird) oyuncusu Saoirse Ronan'la birlikte rol almayı çok istediğini söylemişti.

Öte yandan Hudson da Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir? (How To Lose a Guy in 10 Days), Altın Şans (Fool’s Gold) ve Sen, Ben ve Dupree (You, Me, and Dupree) gibi birçok ikonik romantik komedide rol almasıyla tanınıyor. Cameron Crowe'un 2000 yapımı hit filmi Şöhrete İlk Adım'la (Almost Famous) Penny Lane rolüyle ün kazandı.

Actors on Actors programındaki birlikteliklerinde White'a, "Rolü 19 yaşındayken aldım" dedi.

Bu bir rüyaydı. 18 yaşında müzik yazmaya başlamıştım bile ama Cameron gibi birinin müzikal bilgi kaynağı olması? Aklımı başımdan aldı ve hayatımı değiştirdi.

White henüz kendi Harry Sally'yle Tanışınca...'sını bulamamış olsa da röportajda Bruce Springsteen'in efsanevi country-folk albümü Nebraska'yı nasıl yarattığını anlatan Springsteen: Hiçlikten Kurtar Beni'deki (Springsteen: Deliver Me From Nowhere) son rolü hakkında samimi bir şekilde konuştu.

Bu performansı ona yakın zamanda En İyi Erkek Oyuncu dalında Altın Küre adaylığı kazandırdı. White, bir sonraki projesinde Aaron Sorkin'in yönettiği Sosyal Ağ'ın (The Social Network) devam filminde Anora oyuncusu Mikey Madison'la birlikte rol alacak.

Hudson ve White ikilisi, Dwayne Johnson ve Brendan Fraser, David Corenswet ve Jonathan Bailey, Stellan ve Alexander Skarsgård gibi ikililerin ardından, ödül sezonu öncesinde yapılan yıllık üst düzey oyuncu röportaj serisinin sonuncusuydu.

Independent Türkçe


"Küçük Ayak", yeni bir insan türü olabilir

Jesse Martin, Küçük Ayak'ın kafatasının 3 boyutlu baskısını tutuyor (La Trobe Üniversitesi)
Jesse Martin, Küçük Ayak'ın kafatasının 3 boyutlu baskısını tutuyor (La Trobe Üniversitesi)
TT

"Küçük Ayak", yeni bir insan türü olabilir

Jesse Martin, Küçük Ayak'ın kafatasının 3 boyutlu baskısını tutuyor (La Trobe Üniversitesi)
Jesse Martin, Küçük Ayak'ın kafatasının 3 boyutlu baskısını tutuyor (La Trobe Üniversitesi)

Şimdiye kadar bulunan en eksiksiz insan atası fosillerinden biri, yeni araştırmaya göre tamamen yeni bir tür olabilir.

1998'de Güney Afrika'daki Sterkfontein Mağaraları'nda bulunan ve "Küçük Ayak" diye adlandırılan fosilin, 3 milyon ila 1,95 milyon yıl önce yaşamış, insansı maymun benzeri dik yürüyen insan atalarının Australopithecus cinsine ait olduğu yaygın şekilde düşünülüyordu.

Fosil ilk kez 2017'de dünyaya tanıtıldığında, Australopithecus prometheus türüne atfedilmişti. Ancak birçok uzman, bunun Australopithecus africanus'a ait olduğunu savundu.

Şimdiyse yeni bir çalışma, Küçük Ayak'ın her iki türle de ayırt edici ortak özellikler paylaşmadığını ve tamamen yeni bir türü temsil etme olasılığını ortaya koyuyor.

La Trobe Üniversitesi'nden antropolog Jesse Martin "Bu fosil hâlâ hominin kayıtlarındaki en önemli keşiflerden biri ve gerçek kimliği, evrimsel geçmişimizi anlamak için son derece önemli" dedi.

American Journal of Biological Anthropology adlı akademik dergide yayımlanan yeni çalışmanın yazarlarından Dr. Martin. "Bunun A. prometheus veya A. africanus olmadığı açıkça ortada. Daha önce tanımlanmamış bir insan akrabası olma ihtimali daha yüksek" dedi.

Bulgularımız, Küçük Ayak'ın mevcut sınıflandırmasına meydan okuyor ve insan evriminde daha kapsamlı, özenli  ve kanıta dayalı bir taksonomiye duyulan ihtiyacı vurguluyor.

Araştırmacılar son çalışmada, "StW 573 tarafından korunan morfolojinin, bu örneği A. prometheus'a atamayı desteklemediğini bulduk. Çünkü A. prometheus tip örneği MLD 1'le ortak benzersiz bir dizi ilkel ve türetilmiş özelliği paylaşmıyor" diye yazdı.

Bilim insanları gelecekteki çalışmalarda Küçük Ayak'ın hangi türe ait olduğunu ve bu türün insan soy ağacındaki yerini test edip açıklığa kavuşturmayı umuyor.

Çalışmanın yazarlarından antropolog Andy Herries, "Bu fosil, Australopithecus prometheus'un tip örneğinden açıkça farklı; bu ad, bu erken insanların ateş yaktığı fikrine dayanarak verilmişti, oysa şimdi bunun doğru olmadığını biliyoruz" dedi.

Önemi ve diğer çağdaş fosillerden farklılığı, onu kendine özgü bir tür olarak tanımlama ihtiyacını açıkça ortaya koyuyor.

Independent Türkçe


Uzmanlar koşu sakatlıklarını azaltmanın yolunu açıkladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlar koşu sakatlıklarını azaltmanın yolunu açıkladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Kaçış yok. Koşu yapmak, eklemlere ciddi yük bindiren, vücut ağırlığının taşındığı bir spor.

Doktorlar, koşunun dizlere zararlı olduğu yönündeki görüşün büyük ölçüde yanlış inanış olduğunu söylese de uzmanlar, çapraz antrenmanın (cross-training) koşucuların performansına ve iyileşmesine fayda sağlayabileceğini ve bisiklet sürmenin bunun için harika bir yol olduğunu söylüyor.

Birincisi, bisiklet sürmek koşucuların kas ve eklemlerinin aşırı kullanım riskini en aza indirmelerini sağlıyor.

Bisiklet sürmek, ağırlığı ve stresi büyük ölçüde kalça kaslarına, bacaklara ve karın bölgesine bindiren düşük etkili bir egzersiz. Oysa koşu, dizleri, kalçaları ve ayak bileklerini etkiliyor.

Pensilvanya'daki Lehigh Valley Sağlık Ağı'ndan Steve Hultgren bir açıklamada, "Koşu sakatlıklarının çoğu aşırı kullanımdan kaynaklanıyor" dedi.

Koşucular çapraz antrenmanla sakatlık riskini en aza indirirken güç ve dayanıklılıklarını geliştirmeye devam edebilir.

Son 10 yılda yapılan çeşitli çalışmalar, insanların bisiklet sürdükten sonra koşu yaptıklarında daha iyi performans gösterdiğini ortaya koydu.

İspanya'da 14 triatletin izlendiği küçük bir çalışma, bisiklet sürdükten sonra dinlenme günü sonrasına kıyasla daha hızlı koştuklarını ortaya koydu. 32 uzun mesafe koşucusunun katıldığı ayrı bir çalışmaysa, bisiklet sürdükten sonra sürat koşularında iyileşmeler olduğunu gösterdi.

Eski profesyonel triatlet ve Ironman Dünya Şampiyonu Linsey Corbin, Runner's World'e "Bisiklet sürmek, aralıklı antrenmanlar yaparak üst seviye aerobik kapasite geliştirmek için harika bir spor olabilir. Aralıklı sürat antrenmanları kalp atış hızını maksimum seviyelere çıkarır ve bacakların yüksek tempo yakalamasını sağlar" diye konuştu.

Bisiklet sürmek, koşuda kullanılan kaslara (baldır, uyluk ve arka bacak kasları) kan akışını artırıyor. ASICS koşu markasına göre iyileştirilmiş kan dolaşımı, koşucuların kas yorgunluğunu azaltıyor.

Genel olarak bisiklet sürmek, kardiyo yapmak ve kalbi sağlıklı tutmak için harika ve alternatif bir yol.

Cleveland Kliniği'ne göre, ek bir avantaj olarak, esnekliği ve dengeyi geliştiriyor, uyluk, arka bacak, baldır ve kalça kaslarını gevşetiyor.

Peki, koşucular bisikleti antrenmanlarına en iyi nasıl dahil edebilir? Uzun koşuların ardından ertesi gün bisiklet seansı yapmak. Her iki aktivite de yaklaşık aynı miktarda kalori yaktırıyor.

Ya da tam vücut egzersizi sırasında ikisini bir arada yapabilirsiniz. Bu, 20 dakikalık bir bisiklet sürüşü ve 10 dakikalık bir koşu veya tam tersi olabilir.

Bu seçeneklerin herhangi biri, her iki aktivitenin de etkisini dengeler ve sakatlanma riskini azaltır ancak vücudunuzu dinlemeyi unutmayın.

Fizyoterapist Dr. Jaclyn Kubiak, bisiklet sürmeye yeni başlayanların her gün küçük hedefler belirlemesini önerdi. "15 dakikalık sürüşle yavaş başlayın ve ertesi gün nasıl hissettiğinize bakın. Ardından yavaş yavaş süreyi artırmaya başlayın" diye tavsiye etti.

Independent Türkçe