Askeri konularda uzman Rus dergisi Yazı İşleri Müdürü: 2 bin ton amonyum nitrat patlamış olsaydı Beyrut yeryüzünden silinebilirdi

Reuters
Reuters
TT

Askeri konularda uzman Rus dergisi Yazı İşleri Müdürü: 2 bin ton amonyum nitrat patlamış olsaydı Beyrut yeryüzünden silinebilirdi

Reuters
Reuters

Askeri konularda uzman Arsenal Oteçestva (Vatan Cephaneliği) Dergisi Yazı İşleri Müdürü Viktor Murakhovsky, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta meydana gelen patlama sırasında limanda ‘2 bin 750 ton amonyum nitratın’ bulunmadığını ve bunun daha önce çalınmış olabileceğini belirtti.
Murakhovsky, “2 bin ton amonyum nitratın patlaması Beyrut’u yok edebilirdi. Ancak görünüşe göre (amonyum nitrat) yağmalanmış” dedi.
Moskova merkezli Komsomolskaya Pravda gazetesi, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta yaşanan patlama hakkında Murakhovsky ile yaptığı röportajı yayınladı.
Gazetenin muhabirlerinden Igor Emelyanov’a konuşan Murakhovsky, “Lübnanlı yetkililerin açıklamalarından ve patlamanın doğasından hareketle, neredeyse şüpheye yer bırakmayacak şekilde amonyum nitratın patladığı söylenebilir” dedi.
Lübnan İçişleri Bakanı Muhammed Fehmi’nin “Beyrut Limanı’nda 6 yıldan bu yana 2 bin 750 ton amonyum nitratın depoda tutulduğu” açıklamasını anımsatan Murakhovsky, şunları kaydetti:
“Öncelikle yangın ve patlamalar ile ilgili olarak, güvenlik standartlarına uygunluk açısından bu müthiş bir şey. İkinci olarak bu patlayıcı amonyum nitratın miktarı açısından da müthiş bir şey. Eğer bu maddeden böyle bir miktar patlasaydı, yıkımın on kat daha fazla olacağının anlaşılması gerekir. Birkaç yıl önce kargoyu teslim aldıklarında ve bunu depoladıklarında muhtemelen bu miktar limanda mevcuttu. Fakat buna rağmen son yıllarda amonyum nitratın aslan payının çalındığını düşünüyorum.”
Murakhovsky, asıl patlama öncesinde “ilk patlamaya” sebep olan unsurun ne olabileceğiyle ilgili soruya, “Lübnanlıların da dediği gibi başlangıçta havai fişeklerin yanmış olması muhtemel. (Havai fişekler) 20 ila 30 dakika boyunca yandı. Yangının sebebi ise net değil; ancak havai fişekleri ateşlemenin etkisi gibi görünüyor. Yani özetle amonyum nitrat ‘kendiliğinden’ patlamadı, onu bir şeyin ‘patlatmış’ olması gerekir. Bir tetikleyici faktör veya herhangi bir unsur olması gerekiyor. Örneğin havai fişekler gibi” diye yanıt verdi.
Arabic RT'de yer alan habere göre, Murakhovsky, amonyum nitratın bulunduğu depo tarafında kaynak işi yapıldığı yönündeki iddialar hakkında, “Bu konuda yorum yapamam. Oradaki güvenlik önlemlerine ‘hiçbir şekilde’ uyulmadığı açık” dedi.
Lübnan’ın başkentinde yüzü aşkın ölü, 4 binin üzerinde yaralı ve çok büyük bir yıkım var. Birlemiş Milletler (BM) çalışanlarından yaralıların olduğu bildiriliyor. Bu, Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ön sonuçları. Birçok ihtimalden söz ediliyor. Ülkedeki yetkililer, 2014’ten bu yana limanda bulunan 2 bin 500 tonu aşkın amonyum nitratın patladığını belirtiyorlar.



Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
TT

Yaser Ebu Şebab İsrail ordusuyla iş birliği yaptığını açıkladı

Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)
Ebu Şebab ve bir grup silahlı kişi, Refah'ın doğusunda görüldü (Yaser Ebu Şebab adlı Facebook hesabı)

Gazze'de Hamas hareketine karşı çıkan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail'in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan'a verdiği röportajda, İsrail ordusuyla Gazze'nin güneyinde iş birliği yaptığını teyit etti.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde rahatlıkla hareket ettiğini belirten Ebu Şebab, iki taraf arasında koordinasyon olduğunu vurguladı.

Halk Güçleri’nin İsrail ordusuna, tek başına gerçekleştirdiği askeri faaliyetleri bildirdiğini açıklayan Ebu Şebab, herhangi bir ayrıntıya girmeden ‘dışarıdan destek aldıklarını’ belirtti. Ebu Şebab, bazı konuların açıkça konuşulamayacağını ifade etti.

İsrailli yetkililer, geçtiğimiz haziran ayında Hamas'a muhalif bir Filistinli grubu desteklediğini ve silahlandırdığını kabul etmiş, ancak bu grubun Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri olduğunu açıklamamıştı.

İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, konuyla ilgili bir soruya “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” yanıtını verdi, ancak ayrıntılara girmedi.

Bir araştırma merkezi olan Avrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı ‘Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri’ olarak tanımladı.

Röportajda, Halk Güçleri’nin herhangi bir ideoloji veya siyasi örgüte bağlı olmadığını belirten Ebu Şebab, lideri olduğu grubun 2007 yılında Gazze'de iktidara gelen Hamas'a atıfla ‘adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ettiğini’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Independnet Arabia’dan aktardığı habere göre Halk Güçleri’nin ne kadar büyük fedakarlıklar yaparsa yapsın mücadelesine devam edeceğini vurgulayan Ebu Şebab, Hamas’ın şu anda iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiğini söyledi.

Hamas'ın askeri yargı organı geçtiğimiz çarşamba günü, Ebu Şebab’a silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığı gerekçesiyle 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdığını açıkladı.

Filistinli birçok grubu bir araya getiren ‘Filistinli Gruplar Ortak Odası’ pazar günü, Halk Güçleri'ni ‘işgalci İsrail’in maşası olmakla’ suçladı. Filistinli Gruplar Ortak Odası tarafından yapılan açıklamada, “Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür” denildi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yaşayan 1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab, İsrail ordusunun kontrolü altındaki Refah'ın güneydoğu bölgesinde faaliyet gösteren Halk Güçleri adında bir silahlı grup kurdu.

Ebu Şebab liderliğindeki Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri geçtiğimiz haftalarda, Refah'taki bir yardım merkezinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüldüler.