Körfez ülkelerinde koronavirüs: Suudi Arabistan’da iyileşme oranı yüzde 87

Suudi Arabistan’ın tüm şehirlerinde tarama faaliyetleri yoğunlaştırılıyor  (AFP)
Suudi Arabistan’ın tüm şehirlerinde tarama faaliyetleri yoğunlaştırılıyor (AFP)
TT

Körfez ülkelerinde koronavirüs: Suudi Arabistan’da iyileşme oranı yüzde 87

Suudi Arabistan’ın tüm şehirlerinde tarama faaliyetleri yoğunlaştırılıyor  (AFP)
Suudi Arabistan’ın tüm şehirlerinde tarama faaliyetleri yoğunlaştırılıyor (AFP)

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı cuma günü, bin 567 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece toplam vaka sayısının 285 bin 793’e yükseldiğini duyurdu.
İyileşen kişi sayısı, vaka sayılarını geçmeye devam ederken, dün bin 859 kişi daha sağlığına kavuştu. Böylece toplam iyileşen vaka sayısı 248 bin 948’e yükseldi ve iyileşme oranı yüzde 87’yi aştı. 
Sağlık Bakanlığı dün verdiği günlük brifingde, koronavirüs sebebiyle 38 kişinin daha hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölüm sayısının 3 bin 93’e yükseldiğini ve “aktif vaka sayısının 33 bin 752 kişi olduğunu ve sağlık durumu kritik olan bin 892 vaka olduğunu” belirtti.
Öte yandan Bakanlık, aileden birinin hastalığa yakalanması durumunda vakanın 10 gün karantinaya tabi olmasını ve hasta ile temas kuran kişilerin ise 14 gün karantina da kalmasına yönelik ev karantinası uygulamaları ile ilgili farkındalık mesajlarını yoğunlaştırdı.

Umman Sultanlığı
Umman Sultanlığı Koronavirüsle Mücadele Komitesi öğleden sonra saat 14.00’dan itibaren şehirler arası tecridin kaldırılmasına karar verdi.
Komite, bu kararın, Sultanlığın bazı şehirlerini etkilemesi beklenen, Umman Denizi'ndeki hava durumu ile ilgili raporların incelenmesinin ardından, vatandaşların ve ülke sakinlerinin hareketlerini kolaylaştırmak için geldiğini belirtti.
Komite, kararın, bir sonraki duyuruya kadar tecridin devam etmesine karar verilen Zufar Valiliğini içermediğini vurguladı.
Umman Sağlık Bakanlığı dün, 354 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece Sultanlıkta kaydedilen toplam vaka sayısının 81 bin 67’ye yükseldiğini ve toplam 72 bin 263 kişinin sağlığına kavuştuğunu duyurdu.
Bakanlık son 24 saatte uyutulan vaka sayısının 46 kişi olduğunu böylece toplam 498 vakanın uyutulduğunu ve yoğun bakımda uyutulmakta olan vaka sayısının 172 olduğunu belirtti.
Bakanlık ayrıca 10 kişinin daha hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölüm sayısının 502’ye yükseldiğini bildirdi.

BAE
Dün yayınlanan istatistiklere göre Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) vaka oranları ve iyileşme oranları arasındaki fark azalıyor.
BAE Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı son 24 saate 61 binden fazla test yapıldığını ve yapılan testler sonucunda 216 vakanın kaydedildiğini açıkladı.
Kaydedilen yeni vakalar toplam vaka sayısı 62 bin 61’e yükseldi.
Sağlık Bakanlığı, hastaneye yatırılmalarından itibaren gerekli tedaviyi alan ve tamamen sağlığına kavuşan 276 kişinin daha kaydedilmesi ile toplam iyileşen vaka sayının 56 bin 15’e yükseldiğini duyurdu.
Bakanlık 2 koronavirüs vakasının hayatını kaybetmesi ile toplam ölüm sayısının 356’ya yükseldiğini aynı zamanda aktif vaka sayısının 5 bin 690’a yükseldiğini duyurdu.

Kuveyt
Kuveyt Sağlık Bakanlığı dün, son 24 saatte 682 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 70 bin 727’ye yükseldiğini ve iki kişinin daha koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından bugüne kadar kaydedilen toplam ölüm sayısının 471 olduğunu duyurdu.
Kuveyt Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Abdullah es-Sened, KUNA haber ajansına verdiği demeçte, yoğun bakım ünitelerinde tedavi görmekte olan vaka sayısının 124’e yükseldiğini böylece koronavirüse yakalandığı tespit edilen ve hala tedavi görmekte olan toplam vaka sayısının 7 bin 926 kişi olduğunu belirtti.
Es-Sened dün gerçekleştirilen koronavirüs test sayısının 4 bin 86’ya ulaşması ile yapılan toplam test sayısının 526 bin 286’ya yükseldiğini açıkladı.
Sağlık Bakanlığı son 24 saatte, 720 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam vaka sayısının 62 bin 330’a ulaştığını duyurdu.

Bahreyn
Bahreyn Sağlık Bakanlığı dün 375 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini ve iki kişinin daha salgın sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, 369 kişinin daha iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayısının 39 bin 945’e ulaştığı belirtildi.
Bakanlık, ülkede koronavirüse bağlı kaydedilen ölümlerin 158’e yükseldiğini bunu yanı sıra tedavi görmekte olan vaka sayısının 2 bin 786’ya yükseldiğini belirtti.

Katar
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı son 24 saatte 291 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini ve 311 vakanın iyileştiğini böylece iyileşen vaka sayısının 109 bin 142’ye yükseldiğini ayrıca 2 kişinin daha salgın sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.