Körfez ülkelerinin enerji bakanları petrol piyasalarındaki gelişmeleri görüştü

Enerji bakanları, OPEC+ anlaşmasına tam bağlılığın küresel petrol piyasasının iyileşmesini hızlandıracağını vuruladılar. (Reuters)
Enerji bakanları, OPEC+ anlaşmasına tam bağlılığın küresel petrol piyasasının iyileşmesini hızlandıracağını vuruladılar. (Reuters)
TT

Körfez ülkelerinin enerji bakanları petrol piyasalarındaki gelişmeleri görüştü

Enerji bakanları, OPEC+ anlaşmasına tam bağlılığın küresel petrol piyasasının iyileşmesini hızlandıracağını vuruladılar. (Reuters)
Enerji bakanları, OPEC+ anlaşmasına tam bağlılığın küresel petrol piyasasının iyileşmesini hızlandıracağını vuruladılar. (Reuters)

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Irak enerji bakanları dün küresel petrol piyasasındaki son gelişmeleri ele aldılar.
Bakanlar telefonla gerçekleştirdikleri ortak görüşmenin gündeminde ekonomide ve petrol talebinde devam eden toparlanmanın yanı sıra petrol piyasasında dengenin sağlanması yönünde kaydedilen ilerleme de vardı.
Görüşmenin ardından yapılan ortak açıklamada son dönemde küresel ekonomide kaydedilen iyileşme belirtilerinin oldukça cesaret verici olduğun belirtildi. Dünyanın dört bir yanında ülkelerin ekonomilerini güvenli bir şekilde yeniden açma çabalarına övgüde bulunuldu.
Bakanlar ayrıca OPEC + anlaşmasına tam bağlılıklarını yineleyerek anlaşmaya katılan tüm ülkelerin küresel petrol piyasasının yeniden dengelenmesini hızlandırmanın ve üretimi mayıs, haziran ve temmuz aylarında belirlenen oranları aşan ülkeler için hedef üretim seviyelerine ulaşmalarının telafi etmenin önenme dikkat çektiler.
Bağdat’ın anlaşmanın başarısındaki rolünün önemini vurgulayan bakanlar, Irak Petrol Bakanı’na petrol piyasalarında dengeyi sağlamak için gösterdiği büyük çaba ve iş birliği için teşekkürlerini sundular.
Bakanlar ayrıca OPEC+ anlaşmasına bağlılığın yanı sıra küresel petrol piyasasının, petrol üreticileri, tüketicileri, enerji sektörü ve bir bütün olarak küresel ekonominin yararına iyileşmeyi hızlandıracağını yinelediler.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal