Lübnanlılar, başkent Beyrut’ta ‘Hesap Günü’ gösterisi için toplandı

Lübnanlılar Beyrut'taki Şehitler Meydanı'nda  toplandı (EPA)
Lübnanlılar Beyrut'taki Şehitler Meydanı'nda toplandı (EPA)
TT

Lübnanlılar, başkent Beyrut’ta ‘Hesap Günü’ gösterisi için toplandı

Lübnanlılar Beyrut'taki Şehitler Meydanı'nda  toplandı (EPA)
Lübnanlılar Beyrut'taki Şehitler Meydanı'nda toplandı (EPA)

Geçtiğimiz Salı günü Beyrut limanında yaşanan 154 kişinin hayatını kaybettiği ve 5 binden fazla insanın yaralandığı şiddetli patlamanın ardından Lübnanlılar bugün, siyasi otoriteden memnun olmadıklarını dile getirmek adına geniş katılımlı bir gösteri düzenledi.
Beyrut'ta meydana gelen patlamanın ardından binlerce kişi sokaklara döküldü. Beyrut'un merkezindeki Şehitler Meydanında toplanan protestocular patlamadan sorumlu tuttukları yöneticiler karşı sloganlar attı. Protestocular, parlamento binasına gireceklerini ve tüm siyasetçileri düşüreceklerini söyledi. Güvenlik güçlerinin parlamento binası yakınındaki kurduğu barikatı aşmaya çalışan protestoculara gaz bombasıyla müdahale edilmesi sonucu bazı protestocuların yaralandığı bildirildi. 
Beyrut’ta yaşanan şiddetli patlama sebebiyle 300 bini aşkın kişi evlerinin harap olmasıyla yerlerinden edildi. Batılı ve Arap ülkeler Lübnan’ı desteklerken, Birleşmiş Milletler’in (BM) desteğiyle yarın Fransa tarafından Lübnan için video konferans yöntemiyle bağış toplantısı gerçekleşecek.
Bu bağlamda Lübnan Sağlık Bakanlığı, Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamanın üzerinden 4 gün geçmesine rağmen 60’tan fazla kişinin kayıp olduğunu bildirdi.
Lübnan’da 17 Ekim’den bu yana kötü yönetime duyulan memnuniyetsizliğe karşı gösteriler düzenlenirken, çok sayıda eylemci bu gösterilerde hükümeti yolsuzluk yapmakla suçladı. Koronavirüs salgını nedeniyle eylemlerine bir süre ara veren Lübnanlılar, patlamanın ardından sokaklara dökülerek bugün yeniden bir araya geldi.
Vatandaşlar başkent şehir merkezinin yanında bulunan Şehitler Meydanı’ndaki şehit heykelinin üzerine sembolik olarak darağacı asarken, patlamadan sorumlu olanların cezalandırılmasını dile getirdi.
Yeni tip koronavirüs salgının da etkilediği ekonomik krizi çaresizce seyreden Lübnanlılar için Beyrut limanı patlaması büyük bir felaket oldu.
Gösteriler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Beyrut ziyareti sırasında önerdiği ve ülkesi tarafından yarın öğleden sonra Birleşmiş Milletler ile işbirliği içinde geniş uluslararası ve Arap katılımıyla düzenlenecek Lübnan için uluslararası bir destek konferansının arifesinde geliyor.
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel’in Lübnan’a destek konferansında üye ülkeleri temsil etmek üzere bugün Beyrut'a gelmesi bekleniyor.
Diğer yandan Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Beyrut’a gerçekleştirdikleri ziyaret sırasında Lübnan’da yardım için hazır olduklarını ifade etti.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.