Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Beyrut’ta Türklerin yaşadığı mahalleyi ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Beyrut’ta Türklerin yaşadığı mahalleyi ziyaret etti
TT

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Beyrut’ta Türklerin yaşadığı mahalleyi ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Beyrut’ta Türklerin yaşadığı mahalleyi ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Türk vatandaşlarının yaşadığı mahalleyi ziyaret etti.
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta bulunan Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos’ta meydana gelen patlamanın ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Beyrut’taki ziyaretlerine devam ediyor. Oktay ve Çavuşoğlu başkentte Türk vatandaşlarının yoğunlukta olduğu mahalleyi ziyaret etti. Mahalle girişinde çiçeklerle ve Türk bayrakları ile karşılanan Oktay ve Çavuşoğlu açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı mahalle ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Türk milletinin sizlere geçmiş olsun ve baş sağlığı dileklerini iletmek için buradayız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en kalbi selamlarını tüm Lübnanlılara iletiyoruz. Çocuğundan gencine ve yaşlısına tüm Lübnanlıların tekrardan başı sağ olsun, geçmiş olsun. Bizler sizi çok seviyoruz. Lübnan’ı seviyoruz, Lübnanlıları seviyoruz. Buradaki patlama bizi en az sizin kadar derinden etkiledi. Derinden yaraladı, yaralarınızı sarmak üzere buradayız. İlk andan itibaren Türkiye olarak yanınızdayız arama-kurtarma ekiplerimizle, gıda yardımlarımızla, doktorlarımızla, her türlü desteğimizle ve hastanelerimizle yanınızdayız. Bundan sonrada bu yaralar sarılana kadar yanınızda olmaya devam edeceğiz. Sizlerden bir isteğimiz var. Birlik olun, beraber olun, güçlü olun, dayanışma içerisinde olun bir beraber olduğunuz sürece daha güçlü bir Lübnan'la geleceğe yürüyeceksiniz. Bizde sizinle birlikte sonuna kadar birlikte yürüyeceğiz. Biz kardeşiz, biz biriz, biz beraberiz, biz bir aileyiz, bir ailenin uzuvları gibiyiz. Hiç kimse ama hiç kimse bu uzuvlardan herhangi birini diğerinden ayıramaz. Bizi de birbirimizden hiç kimse ayıramayacak. Hem güzel günlerimizde hem sıkıntılı günlerimizde bugün olduğu gibi her zaman bir ve beraber olacağız inşallah. Bu yaralar sarıldıktan sonrada yine bir ve beraber olacağız yine sizinle birlikte olacağız. Lübnan da olacağız sizlerde Türkiye’de olacaksınız. Kardeşliğimiz daha da pekişecek. Siz ne kadar iyi olursanız bizlerde o kadar iyi olacağız. Bakın şu güzelliği Türkiye ve Lübnan bayrakları yan yana bir ve beraber dayanışma içerisinde birlikte dalgalanıyor. Biz birlikte güzeliz, birlikte daha güçlüyüz ve birlikte çok daha güçlü olacağız inşallah çok daha iyi günlerde bir ve beraber olmak ümidi ile hepinizi yürekten selamlıyorum. Bir kez daha Cumhurbaşkanımızın ve Türk milletinin selamlarını geçmiş olsun ve baş sağlığı dileklerini iletiyorum. Sağ olun var olun Allah’a emanet olun” dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise, “Bugün özellikle sizlerin yanınızda olduğumuzu göstermek için sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile birlikte geldik. Biz Lübnan’da Sünni, Şii, Hristiyan, Arap, Türk ayrımı yapmıyoruz. Tüm Lübnan halkının yanındayız. Ama aynı zamanda Lübnan’da ve dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşlarımızın, soydaşlarımızın, Türklerin ve Türkmenlerin de sonunda kadar yanındayız. İnşallah ben Türküm ben Türkmenim diyen ve vatandaşlığı olmayan vatandaşlık almak isteyen kardeşlerimize de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını vereceğiz. Bu Cumhurbaşkanımızın bizlere talimatıdır. İnşallah en kısa zamanda tekrar sizlerle beraber olmak için geleceğiz şimdilik Allah’a emanet olun hoşça kalın sağ ve salim kalın inşallah” ifadelerini kullandı.



Hamas, Lübnan senaryosunun tekrarlanmasından endişeli

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, dün İsrail'in güneyindeki ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamalarda bulundu (EPA)
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, dün İsrail'in güneyindeki ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamalarda bulundu (EPA)
TT

Hamas, Lübnan senaryosunun tekrarlanmasından endişeli

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, dün İsrail'in güneyindeki ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamalarda bulundu (EPA)
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, dün İsrail'in güneyindeki ABD liderliğindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde gazetecilere açıklamalarda bulundu (EPA)

Hamas’tan kaynaklar, İsrail ile Lübnan arasında ateşkese varılmasına rağmen Hizbullah üyelerini hedef alan suikastlara atıfla İsrail'in Gazze Şeridi'nde ‘Lübnan senaryosunu’ tekrarlayabileceğinden endişe duyduklarını ifade ettiler.

Hamas dahil Filistinli silahlı grupların sahadaki kaynakları Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda endişelerini dile getirerek İsrail'in son günlerde ateşkese yönelik ihlallerinin ‘hepsinin rastgele olmadığını’ ve tamamı Hamas'ın askeri kanadı olan İzzettin el-Kassam Tugayları’ndan olmak üzere ‘sahada etkili’ beş komutanın öldürüldüğünü açıkladı.

Kaynaklar, suikastların iki farklı yerde gerçekleştiğini bildirdi. Kaynaklara göre suikastların ilki Gazze şehrinin batısındaki liman bölgesinde, ikincisinin ise Gazze Şeridi’nin orta kesimlerinde bulunan ez-Zevayda beldesindeki bir sahil kasabasının yakınlarında gerçekleşti. Kaynaklardan biri, “İşgalciler, Hizbullah'a yaptıkları gibi, yakın gelecekte Gazze Şeridi'nde saldırılar düzenlemek için silahsızlanma meselesini bahane olarak kullanabilirler” dedi.

Öte yandan Mısırlı ve ABD’li yetkililer dün ateşkesin pekiştirilmesi ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ateşkesi ihlal girişimlerinin engellenmesi için çaba sarf ettiler. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in İsrail ziyareti sırasında Mısır Genel İstihbarat Şefi Tümgeneral Hasan Mahmud Reşad da Tel Aviv'e ulaştı.


Arap Denizi'nde değeri yaklaşık 1 milyar dolar olan uyuşturucu ele geçirildi

Yemen güçleri tarafından Batı Yakası'nda ele geçirilen eski bir uyuşturucu sevkiyatı (Arşiv- güvenlik medyası)
Yemen güçleri tarafından Batı Yakası'nda ele geçirilen eski bir uyuşturucu sevkiyatı (Arşiv- güvenlik medyası)
TT

Arap Denizi'nde değeri yaklaşık 1 milyar dolar olan uyuşturucu ele geçirildi

Yemen güçleri tarafından Batı Yakası'nda ele geçirilen eski bir uyuşturucu sevkiyatı (Arşiv- güvenlik medyası)
Yemen güçleri tarafından Batı Yakası'nda ele geçirilen eski bir uyuşturucu sevkiyatı (Arşiv- güvenlik medyası)

Birleşik Deniz Kuvvetleri (CMF), dün Arap Denizi'nde faaliyet gösteren bir Pakistan donanma gemisinin 972 milyon dolardan fazla değerinde uyuşturucu ele geçirdiğini duyurdu.

Çokuluslu Birleşik Deniz Kuvvetleri, Suudi Arabistan, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve İspanya da dahil olmak üzere 47 ülkeden oluşuyor. CMF yaptığı açıklamada, Pakistan Donanma personelinin cumartesi günü ilk yelkenliye binerek "tahmini piyasa değeri 822,4 milyon dolar olan iki tondan fazla kristal metamfetamin ele geçirdiğini" belirtti. Açıklamada, "48 saatten kısa bir süre sonra mürettebat ikinci yelkenlide 140 milyon dolar değerinde 350 kilogram metamfetamin ve 10 milyon dolar değerinde 50 kilogram kokain ele geçirdi" ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, operasyonu yöneten 150. Birleşik Görev Gücü Komutanı Tuğamiral Fahad el-Cüveyd'in, bu operasyonun Birleşik Deniz Kuvvetleri için "en başarılı uyuşturucu ele geçirme operasyonlarından biri" olduğunu söylediği belirtildi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Suudi Arabistan liderliğindeki Bahreyn merkezli Birleşik Deniz Kuvvetleri, Birleşik Deniz Kuvvetleri komutası altında faaliyet göstermektedir.

Bu gücün görevi, Kızıldeniz, Aden Körfezi, Hint Okyanusu ve Afrika Boynuzu çevresindeki yasadışı ticaretle mücadele etmektir. 


İngiltere, Gazze'deki istikrar çabalarına destek amacıyla İsrail'e askeri personel göndereceğini açıkladı

İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)
İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)
TT

İngiltere, Gazze'deki istikrar çabalarına destek amacıyla İsrail'e askeri personel göndereceğini açıkladı

İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)
İngiliz Kraliyet Deniz Piyadeleri, 2 Temmuz 2019'da Letonya'nın Skrunda kasabasında bir tatbikattan sonra İngiliz bayrağı ile (Reuters)

İngiliz Savunma Bakanlığı, Gazze'deki istikrar çalışmalarını destekleyen ABD liderliğindeki görev gücüne katılmak üzere küçük bir İngiliz askeri planlama subayı grubunun İsrail'e gönderildiğini bildirdi.

Reuters'ın haberine göre arabulucular -ABD, Mısır ve Katar- bu hafta, İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ilk aşamalarını güçlendirmek ve ABD Başkanı Donald Trump'ın savaşı sona erdirmek için hazırladığı 20 maddelik planı ilerletmek için çabalarını yoğunlaştırdı.

ABD destekli Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi (CIMIC) olarak bilinen istikrar gücü, Gazze'de güvenliği sağlamayı amaçlıyor. Gücün yapısı, rolü, komuta zinciri, yasal statüsü ve diğer konular henüz netleştirilmedi.

ABD, gücü desteklemek için 200'e kadar asker göndermeyi kabul etti, ancak bu askerleri doğrudan Gazze'ye konuşlandırmadı. ABD yetkilileri, güce katkıda bulunmak için Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Türkiye ve Azerbaycan ile de görüştüklerini belirtti.

İngiliz Savunma Bakanlığı sözcüsü yaptığı açıklamada, Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'ne "az sayıda İngiliz planlama görevlisinin" katıldığını, aralarında komutan yardımcısı olarak görev yapan kıdemli bir subayın da bulunduğunu belirtti.

Sözcü, bu grubun konuşlandırılmasının, İngiltere'nin Gazze'de savaş sonrası istikrarı sağlamak için ABD öncülüğündeki planlama çalışmalarına katılımını sürdürmeyi amaçladığını söyledi.

Sözcü, "Birleşik Krallık, Gazze'deki ateşkesi desteklemek ve barış sürecine en iyi şekilde nasıl katkıda bulunabileceğini belirlemek için uluslararası ortaklarla çalışmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İngiliz medyası, Savunma Bakanı John Healey'nin pazartesi günü yaptığı açıklamada, İngiltere'nin "katkıda bulunmak üzere sunduğu özel uzmanlık ve becerilere sahip olduğunu" ve İngiltere'nin bu çabalara öncülük etmeyeceğini, ancak üzerine düşeni yapacağını söyledi.

Healey, askeri personel konuşlandırılmasının Amerika Birleşik Devletleri'nden gelen talep üzerine gerçekleştiğini belirtti.