İtalya’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) günlük vaka sayısı bu hafta başında 159 iken cuma günü 552’ye çıktı. Bu da geçen mayıs ayında tam izolasyon önlemlerinin kaldırılmasından önce 10 gün boyunca görülen orana denk geliyor. Sağlık krizinin yönetiminden sorumlu bilimsel komite yaptığı açıklamada, yeni vakaların üçte birinin haftalardır sahillere ve güney adalarına yoğun bir şekilde akın eden kaçak göçmenlerden oluştuğunu söyleyerek yurtdışından tatilden dönen İtalyanların taşıdığı “ithal vaka tehlikesine” karşı da uyarıda bulundu. Zira bu kişiler ülkeye döndükten sonra sosyal mesafeyi ve alınan önlemleri umursamadan her zamanki alışkanlıklarını sürdürüyor. İtalya Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre bu da toplamda sayıları 700’ü aşan onlarca yeni salgın noktasının ortaya çıkmasına neden oldu.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte “İtalya’da salgının tablosu, komşu ülkelere göre daha iyi bir durumda” dedi ve taraftar sayısının kapalı spor salonlarında 200’ü, açık spor salonlarında ise bini aşmaması koşuluyla spor faaliyetlerini yeniden başlattıklarını duyurdu. Turin Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Profesörü ve Kuzey Piyemonte Kovid-19 ile Mücadele Programları Şefi Giovanni Di Perri konuya ilişkin yaptığı açıklamada koruma ve karantina önlemlerinin uygulanmasındaki gevşekliğe ve bunun yansımalarına karşı uyarıda bulunarak “Günlerdir gördüğüm rakamlardan memnun değilim; yeni vakaların yüzde 80’i yüksek viral yük taşıyan asemptomatik hastaların yüzde 15’inden kaynaklanıyor ve bu başlı başına bir saatli bomba oluşturuyor” dedi. Bu çıkarımı desteklemek için tatilden dönen bir vatandaşın durumunu örnek gösteren Di Perri, bu vatandaşın ülkeye döndükten sonra karantinada olması gereken dönemde cenazelere katıldığını ve normal faaliyetlerini sürdürdüğünü bunun ardından da solunum yollarındaki yüksek viral yük nedeniyle virüsü 30’dan fazla kişiye bulaştırdığının tespit edildiğini söyledi.
İtalya’nın virüse karşı aşı geliştirme çabalarının bir parçası olarak başkent Roma’da bulunan bulaşıcı hastalıklar hastanesi Spallanzani Hastanesi’nin bu ayın 24’ünde klinik test aşamasına geçeceği ifade ediliyor. Aynı hastanede tedavi gören Çinli iki turistin - İtalya’daki ilk iki vaka- Mart ayında iyileştiği duyurulmuştu. Başkent Bölgesi ve Bilimsel-Teknolojik Araştırma Bakanlığı (MURST) tarafından finanse edilen bu çabalar arasında Verona Üniversitesi ile Piacenza ve Cremona hastaneleri de bulunmakta.
Ancak İtalyan yetkililer için asıl endişe kaynağı, kabul merkezlerine yığılan göçmenlerin durumu. Son zamanlarda onlarca göçmenin zor şartlar altında yaşadıkları için bu merkezlerden kaçtığı biliniyor. Hükümet dün, denizden kurtarılan yasadışı göçmenlerin dağıtılacakları yerlerin belirlenmesinden önce gelişmiş hızlı kontrollere tabi tutulmasına karar verdi. Zira şimdiye kadar bu kişiler sonuçları güvenilir olmayan hızlı testlere tabi tutuluyordu.
Salgının endişe verici cephesi İspanya
Avrupa’da büyük bir endişe uyandıran ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) izlediği salgın cephesine gelince, dün İspanya’da bin 895 yeni vaka kaydedildi ve şu anda salgından en çok etkilenen Aragon bölgesi teknik bir arıza sebebiyle vaka sayılarını bildiremiyor. İspanya’da günlük vaka sayıları mart ayının ortasında bin 987’ye ulaşmasına rağmen Sağlık Bakanlığı günlük vaka sayılarında görülen mevcut artış oranının salgının zirvesinde görülmesi gereken oranın yarısının da altında olduğunu öne sürüyor.
Alicante Üniversitesi Halk Sağlığı Kıdemli Öğretim Üyesi ve İspanya Epidemiyoloji Derneği Başkanı Carmen Vives konuya ilişkin yaptığı açıklamada “Bu salgın bize uzun bir süre eşlik edecek. Sonbaharda salgında daha kötü bir duruma şahit olabiliriz” dedi.
İspanya’nın birkaç bölgesinde görülen vaka sayılarındaki hızlı artış, ABD’yi İspanya’dan gelen kişileri karantina uygulamasına tabi tutmaya itti ve aynı zamanda İsviçre de adalar haricinde İspanya’dan gelenleri karantina altına almaya karar verdi. Belçika, Madrid ve Balear Adaları’nı buradan geri dönenlerin karantina altına alınmasını tavsiye eden bölgeler listesine ekledi. Fransa, Avusturya, Macaristan ve Danimarka da buna benzer önlemler alırken Almanya hükümeti de Katalonya, Aragon ve Navarra bölgelerinden gelenleri zorunlu test uygulamasına tabi tutma kararı aldı.
BM’den uyarı
Diğer taraftan WHO “virüsün tatilde olmadığına” dair uyarısını yineledi ve salgının yayılmasını kontrol altına almayı başaran ülkelerde ilk etaba geri dönülmesini engelleyebilecek ve kontrol altına almak için hala savaşan ülkelerde salgına karşı etkili bir şekilde yanıt verebilecek tavsiyelerini ülkelere tekrar hatırlattı.
Söz konusu tavsiyeler arasında: En ideal önlemleri genelleştirme, toplumlarını tekrar açmayı başaran ülkelerde başarılı tecrübelerin uygulanması, bölgesel ve uluslararası örgütlerin desteklenmesi, salgın ile mücadelede koordinasyonun ve dayanışmanın güçlendirilmesi, kanıtlara, bilimsel tavsiyelere, verilere ve tecrübeye dayalı ulusal stratejiler geliştirmek üzere siyasi desteğin güçlendirilmesi, tüm sektörlerin mücadele ve önleme planlarına dahil edilmesi, sağlık sistemlerinin izleme, test ve takip etme güçlerinin artırılması, epidemiyolojik durumun, tehlike boyutunun, buna karşılık alınması gereken önlemlerin ve diğer salgın hastalıkların düzenli bir şekilde raporlanması, örgütün ve bölgesel sağlık yetkililerinin seyahat hareketini düzenlemek için aldığı tüm önlemlerin organizasyonu hakkında bilgilendirme yapması, salgının sınırların ötesine yayılmasını engellemek ve vakaların izlenmesini kolaylaştırmak için her zaman risklerin değerlendirilmesi ve bunların yanı sıra temel sağlık hizmetleri, tıbbi malzemeler ve insan kaynakları için gerekli finansmanın sağlanması ve sağlık sistemlerinin mevsimsel salgınlara, diğer hastalıklara ve doğal afetlere hazırlıklı olacak şekilde donatılması yer alıyor.