Halkın hoşnutsuzluğu artarken UMH içinde anlaşmazlıklar başladı

Libya’nın başkenti Trablus’taki UMH’ye yakın güçler (Reuters)
Libya’nın başkenti Trablus’taki UMH’ye yakın güçler (Reuters)
TT

Halkın hoşnutsuzluğu artarken UMH içinde anlaşmazlıklar başladı

Libya’nın başkenti Trablus’taki UMH’ye yakın güçler (Reuters)
Libya’nın başkenti Trablus’taki UMH’ye yakın güçler (Reuters)

Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) içerisindeki kanatların çekişmesi devam ederken ve bu durum karşısında halkın hoşnutsuzluğu tırmanırken, Libya Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, bugün (9 Ağustos) Libya krizine yönelik çabalar çerçevesinde Kahire’de bir dizi uluslararası ve bölgesel toplantı başlattı.
Aynı şekilde ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Sirte ve Cufra’da silahtan arındırılmış bir çözüm bulma, Libya petrol sektörünü tam şeffaflıkla yeniden canlandırma önerisini incelemeye koyuldu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Salih’in Libya’daki gelişmeler adına ABD’nin Kahire Büyükelçisi Jonathan Cohen ile temaslarını Kahire'den başlatması bekleniyor. Aynı şekilde Salih’in, Mısır liderliğinin yanı sıra Batılı heyetlerle de görüşmelerde bulunacağı belirtildi.
Libya’daki ABD Büyükelçiliği, geçen cuma akşamı yayınladığı bir bildiride, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Direktörü Tümgeneral Miguel Correa ve ABD’nin Libya Büyükelçisi Richard Norland başkanlığında bir ABD heyetini tarafından ABD önerisini uygulamak için somut ve acil adımlar atılması amacıyla sanal istişarelerin düzenlendiği açıklandı. Büyükelçilik, “Libya Ulusal Güvenlik Danışmanı Taceddin er-Razaki ve Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Yusuf el-Akuri ile yapılan ayrı ayrı görüşmeler sırasında, Tümgeneral Correa ve Büyükelçi Norland, ülkenin egemenliğini yeniden tesis etmek ve yabancıları buradan kovmak için Libya öncülüğündeki bir sürece duyulan ihtiyacı dile getirdi” dedi.
Açıklamaya göre ABD, zararlı dış müdahaleyi reddetmeye, gerginliği azaltmaya ve tüm Libyalıların yararına olacak barışçıl bir çözüm için birlikte çalışmaya hazır bir grup Libyalı liderle aktif olarak faaliyetleri sürdürme taahhüdünde bulundu.
ABD’nin Libya Büyükelçisi, kalıcı ateşkesi güçlendirecek, ekonomik kurumlarda şeffaflığı artıracak ve Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde siyasi süreci ilerletecek bir Libya çözümü için nihai bir formüle ulaşma çabalarına ilişkin bilgi almak üzere geçen cuma günü Serrac ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
ABD Büyükelçiliğinin 8 Ağustos’ta yaptığı açıklamaya göre ABD Büyükelçisi, Libya’nın merkezinde askerden arındırılmış bir çözümün uygulanması ve Ulusal Petrol Şirketi’nin (NOC) tüm Libyalılar adında hayati önem taşıyan faaliyetlerini sürdürmesine olanak sağlanması meselelerine değindi. Büyükelçi Norland, Sirte ve Cufra’da kapsamlı bir çözüm sağlayacak olan taraflar arasında güven tesis etmek için yapılan çabalar hakkında UMH’ye bağlı İçişleri Bakanı Fethi Baş Agha ile telefonla görüştüğünü belirtti.
ABD Büyükelçiliği ayrıca, dış müdahaleyi reddeden tüm Libyalı taraflarla faaliyetlerini sürdürmeye devam edeceğini ve UMH ile Temsilciler Meclisi de dahil olmak üzere barışçıl bir diyalog içinde bir araya gelmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Öte yandan UMH içerisindeki kanatların çatışmasını yansıtan bir adım çerçevesinde Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Ahmed Maitik, Trablus’taki askeri savcıya, Trablus Askeri Bölge Komutanı ve UMH güçlerinin en önde gelen askeri liderlerinden olan Tümgeneral Abdulbasit Mervan’a karşı önlem alması çağrısı yaptı. Mervan, Maitik’in çağrısından saatler önce onu, Serrac’ı devirmek isteyen yabancı bir projeye hizmet etmekle suçlamıştı.
Maitik, geçen cuma akşamı askeri savcıyı, ceza kanunu ve askeri prosedürlere uygun olarak dava açma ve sonucunu 28 saat içerisinde kendisine bildirmeye çağırdı. Ancak bu durum, UMH’ye bağlı Savunma Bakanlığı Müsteşarı Selahaddin en-Nimruş’un, kendisine karşı halk gösterilerinin düzenlenmesi karşısında Serrac’ın yanında durmasını engellemezken, Nimruş yaptığı açıklamada da Başkanlık Konseyi’ni istikrarı bozmaya yönelik açıklamalar aracılığıyla bölünme çağrılarına yanıt vermeye çağırdı.
Aynı şekilde Serrac, kamu işleriyle ilgili bir dizi meseleyi görüşmek üzere 8 Ağustos’ta kontrol ve muhasebe organları yetkilileriyle bir toplantı düzenledi. Mevcut koşullar altında sürekli işbirliği ve koordinasyona vurgu yapan Serrac, yolsuzluk ve kamu parasının israfı ile ilgili tüm konuları soruşturmak ve incelemek için denetleme ve muhasebe kurumlarının tam desteğinin alındığına dikkati çekti.
Öte yandan UMH’nin faaliyetlerine yönelik halk protestoları çerçevesinde eylemciler, geçen cuma günü ez-Zaviye ve Trablus şehirlerinde kamu hizmetlerinin çöküşünü, devam eden yakıt ve elektrik krizlerini kınadı. Eylemciler, Serrac ve uluslararası açıdan tanınmış hükümetine karşı sloganlar attı.
Serrac hükümetine bağlı Trablus’u Koruma Gücü, ülkedeki Müslüman Kardeşler örgütüne sert bir saldırı başlatırken, örgütü ‘ülkenin organlarını çürüten bir verem olarak nitelendirdi. Koruma Gücü, “Devletin içlerine girdiği günden bu yana sahada bozgunculuk çıkarak bu grubun eylemleri, devletin zayıflatılması, yolsuzluk ve sabotajın ciddiyet durumunu aştı” dedi.
UMH’ye yakın 4 silahlı milisi içeren Güç, yaptığı açıklamada, “Bu kayıp gruplar, krizler çıkarma, vatan ve vatandaşları boğma, liderlere ve onurlu insanlara karşı mücadele ve karalama gibi yıkıcı yaklaşımını sürdürmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı, Koruma Gücü, bu grubun, başkent ve halkı için, içerideki işgalcilere, açgözlülüğe ve yolsuzluğa karşı bir emniyet tıpası olduğunu vurguladı.
Bu sözlü saldırıyla eş zamanlı olarak Müslüman Kardeşler, terör faaliyetlerine karışmak suçlamasıyla uluslararası arenada aranan bir isim ve Libya Savaş Grubu liderlerinden biri olan Mahmud bin Receb’i, UMH’nin kurmayı planladığı Ulusal Muhafızlar’ın başına aday gösterdi.
Öte yandan UMH’ye yakın Petrol Kurulu Başkanı olan Mustafa Sanaullah, Malta’nın ‘ülkenin tanık olduğu bu zor koşullarda Libya devletini zayıflatan kaçakçılık olgusuyla mümkün olan her şekilde mücadele etmek için’ şirket ile işbirliği yapmasını umduğunu ifade etti. Sanaullah, Malta’nın Trablus Büyükelçisi ile görüşmesi sırasında “Malta, Libya’nın komşusu ve dostu olarak önemli bir rol oynayabilir ve istikrarının geri kazanılmasına katkıda bulunabilir” dedi.
 



Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe 


Kürt Merkez Partisi lideri Şam'da basın toplantısı düzenledi

SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı
SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı
TT

Kürt Merkez Partisi lideri Şam'da basın toplantısı düzenledi

SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı
SDG lideri Mazlum Abdi ile Suriye Kürt Ulusal Konseyi liderleri arasında daha önceki bir toplantı

Suriye Kürt Merkez Partisi Genel Sekreteri Şelal Gedo, Suriye hükümetinin resmi daveti üzerine başkent Şam'ı ziyaret etti ve dün akşam Şam'da bir basın toplantısı düzenledi. Gedo, “Şam'a gelmek için davete ihtiyacımız olmasa da, Suriye hükümetinin konuğu olarak buradayız. Suriye bizim ülkemiz, Şam bizim başkentimiz ve biz buradan çalışacağız” dedi.

Merkez Partisi Genel Sekreteri Gedo, basın toplantısında ziyaretin amacının ‘Şam'da siyasi büro toplantısını düzenlemek’ olduğunu duyurdu.

Şam ile Kürtler arasındaki diyaloga aşina olan kaynaklar, toplantıların diğer Kürt siyasi taraflardan ayrı olarak, yani geleneksel olarak olduğu gibi tek bir heyet aracılığıyla değil, ayrı ayrı yapılacağını doğruladı. Merkez Partisi heyeti, hükümetle görüşmek üzere Şam'a gelen ilk Kürt heyeti oldu.

Gedo, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) çatısı altındaki bazı güçlerin Şam'ı bugün Suriye Kürtlerinin mücadelesinin ana sahnesi olarak gördüğünü ve ‘eski Suriye rejiminin bizi yıkıma uğrattığı’ için tüm Suriye halkının Suriye’yi yeniden inşa etmek için güçlerini birleştirmesi gerektiğini söyledi.

Gedo, açıklamaları sırasında ENKS’nin Suriye hükümetine karşı olmadığını, Merkez Partisi heyetinin bu ziyaret sırasında yalnızca kendi görüşlerini ifade ettiğini ve ‘ziyaretimizin ortak Kürt heyetini etkilemeyeceğini’ belirtti.

Suriye Ulusal Diyalog Konferansı Hazırlık Komitesi Sözcüsü Hasan Dugaym ile ENKS temsilcileri arasında yapılan istişare toplantısından bir kare (X platformu)

Gedo, parti heyetinin Şam ziyaretiyle ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı'ndaki siyasi organla yaptıkları toplantıya değindi ve diğer toplantılarda Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle ve Suriye hükümetindeki eğitim ve enformasyon bakanları gibi bakanlarla bir araya geleceklerini belirtti.

Gedo, sözlerini şöyle sürdürdü:

“10 Mart’ta imzalanan anlaşma önemli ve uygulanmalı. Bunun olması, Kürtler dahil tüm Suriye halkının çıkarına olacak. Kürt Merkez Partisi olarak 10 Mart anlaşmasının uygulanmasının önemini görüyoruz.”

Kürt yetkili, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından okulların (Suriye hükümetinin müfredatını öğreten) kapatılması ve zorunlu askerlik hizmetinin getirilmesi gibi ‘kabul edilemez provokasyonları’ eleştirdi.

ENKS'nin önceki tüm ihlallere ilişkin açıklamalarında net bir tutum sergilediğini belirten Gedo, “Herkes bu açıklamalara ulaşabilir” dedi.

ENKS’nin gelecekteki ihlallere ilişkin tutumunu açıklamaya devam edeceğini vurgulayan Gedo, basın toplantısında şunları söyledi:

“SDF ve KDSDÖY ile hiçbir ilişkimiz yok, çünkü her ikisi de Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) uzantıları.”