Toplumsal sınıf ayrımı 6 bin 600 yıl öncesine dayanıyor

Kemiklerdeki karbon izotoplarına dair bulgular toplumsal tabakalaşmanın kanıtı olarak gösteriliyor.
Kemiklerdeki karbon izotoplarına dair bulgular toplumsal tabakalaşmanın kanıtı olarak gösteriliyor.
TT

Toplumsal sınıf ayrımı 6 bin 600 yıl öncesine dayanıyor

Kemiklerdeki karbon izotoplarına dair bulgular toplumsal tabakalaşmanın kanıtı olarak gösteriliyor.
Kemiklerdeki karbon izotoplarına dair bulgular toplumsal tabakalaşmanın kanıtı olarak gösteriliyor.

İsveç, ABD, Polonya ve İngiltere’den uzmanlardan oluşan bir araştırma ekibi, insan topluluklarındaki gelir eşitsizliğinin en az 6 bin 600 yıl öncesine dayandığına dair kanıtlar buldu.
Gelir eşitsizliği, ortak bir toplumda yaşayan insanlar arasında sınıfsal eşitsizliğini  tanımlamak için kullanılıyor. Bugün dünyanın çoğu ülkesi bu eşitsizlikten dolayı sıkıntı çekiyor.  Eski Çağ dergisinde iki gün önce yayımlanan araştırma, gelir dağılımındaki eşitsizliğin çoğu tarihçinin düşündüğünden çok daha eskilere dayandığını ortaya koydu. Araştırma ekibi, Polonya'nın Oslonki kentindeki antik bir mezarlıkta, 18 ila 45 yaşları arasındaki 30 kişinin kalıntılarını ve aynı zaman diliminde, aynı bölgeye ait sığır kemikleri inceledi.
Araştırmacılar bazı insanların daha ayrıcalıklı ailelerden gelmiş olabileceğini gösteren kolye, saç bandı ve bakır bilekliklerle gömüldüğünü buldu. Ancak bu durum gelir eşitsizliği olduğuna dair kanıt olarak sunmak için yeterli değildi. Araştırmaya göre aynı zaman diliminde söz konusu bölgede bulunan sığırların kemiklerinde de belirgin oranda karbon izotopları gözlemlendiğini ve bunun yerel hayvan yenildiğini gösteriyor. Mücevhersiz gömülenlerin kemiklerinde ise belirgin bir karbon izotop oranına rastlanmadı. Bu da söz konusu kesimin yerli sığır  tüketmediklerini gösteriyor.
Araştırmacılar ayrıca, sığırlardaki karbon izotop oranının kısmen gölgelik alanlarda yetişen bitkileri yiyen sığırlardan farklı olarak genellikle açık ve güneşli tarlalara erişimi olan hayvanlarda görülen oranlarda olduğuna dikkat çekti. Bu durumun da sığırların açık alanlarda otlatıldıklarını gösterdiğini belirttiler. 
Tüm bulgular ele alındığında yerli oranda sığır eti yiyen ve süslü eşyalarla birlikte gömülenlerin, mücevhersiz gömülenlere göre arazi sahipleri olma ihtimalinin daha yüksek olduğu ve hayatta daha iyi imkanlara erişebildiği anlaşılıyor. Diğer yandan, süslü eşyaları olmadan gömülenlerin bulguları ise gelir eşitsizliğinin olduğuna dair kanıt olarak gösteriliyor.



Charlize Theron'dan The Old Guard 2 itirafı

The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)
The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)
TT

Charlize Theron'dan The Old Guard 2 itirafı

The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)
The Old Guard 2, izlenme listelerinde hızla yükselse de eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yalnızca yüzde 24'lük beğeni oranına ulaşabildi (Netflix)

Oscar ödüllü oyuncu Charlize Theron, The Old Guard 2'de favori aksiyon sahnesi sorulduğunda hiç düşünmeden yanıtladı: 

Kesinlikle helikopter sahnesi.

Los Angeles'ta düzenlenen bağış etkinliğinde konuşan yıldız oyuncu, bu sahnenin çekimlerinin son derece zorlu ama unutulmaz olduğunu anlattı:

Filmin sonlarına doğru çektik. İçimden 'Eğer bu sahneyi becerirsem, bir daha zorlu sahnelerde hiç oynamasam da olur' dedim. Tabii bu karar uzun sürmedi ama sahne gerçekten karmaşıktı, psikolojik olarak da zorluydu. İlk iki hafta pilotla oturup güven inşa ettik. Her şey yavaş başladı. Ama sonunda kendimi bir helikopterden sarkarken buldum, gerisi önemli değil.

49 yaşındaki Theron, sahneyi çekerken aklından geçenleri de şöyle anlattı: 

Havada asılı kalmış bir şekilde, 'Hayatım boyunca bir helikopterden sarktığımı anlatacağım' diye düşündüm.

Greg Rucka imzalı çizgi romandan uyarlanan devam filmi, ölümsüz kahramanlar Andy (Theron), Nile (KiKi Layne), Booker (Matthias Schoenaerts), Joe (Marwan Kenzari), Nicky (Luca Marinelli), Copley (Chiwetel Ejiofor) ve Jack (Henry Golding)'in insanlığı kurtarma mücadelesini anlatıyor. Ancak bu kez tehdit, kendi içlerinden çıkıyor: Discord (Uma Thurman) ve Quỳnh (Veronica Ngô).

Victoria Mahoney'nin yönettiği film, büyük bir sürprizle sona eriyor ve üçüncü filme kapı aralıyor. Yapımcı Marc Evans, 2023'te Variety'den Marc Malkin'e verdiği bir röportajda, "İkinci filmin finali adeta üçüncü filmi zorunlu kılıyor, bu da beni çok mutlu ediyor" demişti.

Güney Afrikalı aktris Theron ise şu aşamada net bir karar alınmadığını vurguluyor: 

Biraz ara vereceğiz. Dinleneceğiz. Sonra toplanıp ne yapacağımıza karar vereceğiz.

Yakında Christopher Nolan’ın The Odyssey filminde rol almaya hazırlanan Theron, bir gün yönetmen koltuğuna geçmek istediğini de belirtti: 

Aslında hep ilgimi çekti ama küçük çocuklarım var ve yönetmenlik tüm hayatını tüketiyor. Çocuklar büyüyüp evden ayrılana kadar beklemem gerekebilir.

"Kadın başrollü aksiyon filmleri hâlâ riskli görülüyor"

Theron, New York Times'a verdiği röportajda, Hollywood'da kadın başrollü aksiyon filmlerinin hâlâ erkek odaklı yapımlar kadar destek görmediğini de söyledi.

Mad Max: Fury Road yıldızı, birlikte kamera karşısına geçtiği Uma Thurman'la birlikte verdiği söyleşide şu ifadeleri kullandı:

Evet, daha zor. Bu artık bilinen bir gerçek. Erkek başrollü aksiyon filmleri çok daha kolay onay alıyor. Kadınlar bu tür işlere kalkıştığında ve gişede tam başarı gelmezse, bir daha şans bulamayabiliyorlar. Oysa aynı adamlar için bu risk defalarca göze alınıyor.

Independent Türkçe, Variety, Deadline, New York Times