İran düşürdüğü Ukrayna uçağına tazminat ödemekten vazgeçti

8 Ocak'ta Tahran'ın güneyinde düşen Ukrayna uçağının enkazından çıkan dumanlar (Getty)
8 Ocak'ta Tahran'ın güneyinde düşen Ukrayna uçağının enkazından çıkan dumanlar (Getty)
TT

İran düşürdüğü Ukrayna uçağına tazminat ödemekten vazgeçti

8 Ocak'ta Tahran'ın güneyinde düşen Ukrayna uçağının enkazından çıkan dumanlar (Getty)
8 Ocak'ta Tahran'ın güneyinde düşen Ukrayna uçağının enkazından çıkan dumanlar (Getty)

Tahran rejimi, Ocak ayında İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından düşürülen Ukrayna Havayolları uçağının Avrupalı şirketler tarafından sigortalandığını, bu nedenle Ukrayna Havayolları'na tazminat ödemeyeceğini açıkladı. 
Şarku’l Avsat’ın İran yargısına bağlı Mizan Haber Ajansı’ndan aktardığı habere göre İran Merkezi Sigorta Kurumu Başkanı Gulam Rıza Süleymani düzenlediği basın toplantısında, "Ukrayna uçağı, İran sigorta şirketleri tarafından değil, Ukrayna'daki Avrupalı ​​şirketler tarafından sigortalanmıştı. Bu nedenle tazminat bu Avrupalı ​​şirketler tarafından ödenmelidir” dedi.
Süleymani, uçakta hayatını kaybedenlerin ailelerine verilecek olası bir tazminat hakkında açıklamada bulunmadı. 
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodımır Zelenskiy, şubat ayında yaptığı açıklamada kazada hayatını kaybeden Ukraynalıların ailelerine İran tarafından sunulan tazminat miktarından memnun olmadıklarını belirtmişti.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi 31 Temmuz'da İran'ın Ukrayna uçağı için Ukrayna'ya tazminat ödemeye "prensipte" hazır olduğunu belirterek, "Bunu prensipte kabul ettik, ancak bu uzun zaman alacak" demişti. Tazminatın ödenmesi için kesin zamanın henüz belirlenmediğini ve hala incelenmesi ve tartışılması gereken birkaç teknik ve yasal konu olduğunu da belirtmişti.
İran Devrim Muhafızları, 8 Ocak'ta Ukrayna uçağının Tahran'dan kalkmasının hemen ardından iki füze ile uçağı  düşürmüştü. 57 Kanadalı dahil olmak üzere uçaktaki 176 kişi hayatını kaybetti. İran ordusu tarafından olayın ardından yapılan açıklamada, ABD güçleri ile bir çatışma sırasında yanlışlıkla düşürüldüğü ve "feci bir hata" olduğu kabul edildi.
İran Sivil Havacılık Örgütü, temmuz ayında yayınlanan bir raporda, 57 Kanadalı da dahil olmak üzere 176 kişinin hayatını kaybettiği uçağın düşmesinden dolayı, arızalı bir radar sistemi ve hava savunma operatörü ile lideri arasındaki iletişim eksikliği gibi bir dizi sebep gösterdi. 
Temmuz ayının sonunda, İranlı ve Ukraynalı yetkililer uçağın tazminatı konusunda görüşmelerde bulundular ve Ekim ayında başka bir tur planladılar. Ukrayna, İran'dan yüksek miktarda tazminat almaya çalışacağını söylemişti.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba, İranlı bir heyetle 11 saat süren müzakerelerin ardından "ihtiyatlı ve olumlu bir yaklaşım" sergilemiş, ancak "müzakereler sonuç vermezse" uluslararası mahkemelere başvuracaklarını bildirmişti. Kuleba açıklamasında söz konusu tazminatın kurbanların "en azından yakınlarının acı ve kederini hafifleteceğini” ifade etmişti.
Kuleba, iki ülkenin olayı aydınlatmak için "şeffaf ve tarafsız" bir soruşturma yürütmeye karar verdiklerini belirterek, "sürecin kolay olmayacağını, ancak Ukrayna'nın gereken zaman ve çaba ne olursa olsun adalet aradığını" vurguladı.
Uçağın düşürülmesi, İran ve ABD arasında gerginliğin arttığı bir dönemde gerçekleşti. İran, ABD ordusu tarafından 3 Ocak'ta Bağdat havaalanı yakınlarında düzenlenen ve en güçlü askeri komutanı ve dış operasyonlarını yürüten Kasım Süleymani'nin ölümüne yol açan hava saldırısına cevaben ABD güçlerinin yer aldığı Irak üslerine füze ateşledikten sonra olası saldırılara karşı tetikteydi.
İran Yollar ve Kentsel Yeniden Yapılanma Bakanı Muhammed İslami geçen pazar yaptığı açıklamada İran'ın Ukrayna uçak kazasıyla ilgili soruşturmalara devam ettiğini ve uçak kazasıyla ilgili ayrıntılı raporların yakında açıklanacağını duyurdu.
İran resmi haber ajansı IRNA’nın İslami'den aktardığı açıklamalara göre İslami, "İran Sivil Havacılık Kurumu Soruşturma Komitesi'nde bulunan bilgiler ayni görüşler ve kara kutu verileriyle karşılaştırılıyor ve bu konuda İran ve Ukrayna tarafları arasında yapılan görüşmelerden sonra nihai sonucun açıklanmasına karar verildi" diye konuştu.



Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
TT

Trump: Netanyahu ile Florida'da büyük olasılıkla görüşeceğim

Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)
Temmuz 2025'te Beyaz Saray'da Trump ve Netanyahu arasında gerçekleşen görüşmeden (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir görüşme ayarlamadığını, ancak Netanyahu'nun kendisiyle görüşmek istediğini söyledi.

Beyaz Saray'daki Oval Ofis'ten konuşan Trump, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasının uygulanması için baskı yaparken, Noel tatili sırasında Florida'da Netanyahu ile "büyük olasılıkla" görüşeceğini ifade etti.

Bugün Mar-a-Lago tatil beldesine giderken gazetecilere konuşan Trump, "Evet, büyük olasılıkla Florida'da beni ziyaret edecek," dedi. "Benimle görüşmek istiyor. Henüz resmiyet kazanmadı ama benimle görüşmek istiyor."

Wittkoff, Miami'de arabulucularla görüşecek

İlgili bir gelişmede, Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Beyaz Saray'dan bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın özel temsilcisi Steve Wittkoff'un, Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin bir sonraki aşamasını görüşmek üzere bugün Florida, Miami'de Katar, Mısır ve Türk yetkililerle bir araya geleceğini söyledi.

Son zamanlarda, iki yıldır süren savaşla harap olmuş Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin arabulucuları ve garantörleri olan Katar ve Mısır, özellikle İsrail güçlerinin çekilmesini ve uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını içeren ABD Başkanı Donald Trump'ın planına dayalı olarak anlaşmanın ikinci aşamasına geçilmesi çağrısında bulundu.

Plan ayrıca, uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen, Gazze Şeridi'nde geçici bir Filistin teknokrat yönetiminin kurulmasını öngörüyor.

İsrail ve Hamas arasında Gazze'deki ateşkes kırılganlığını koruyor; her iki taraf da birbirini ihlallerle suçlarken, harap olmuş bölgedeki insani durum kötüleşmeye devam ediyor.


Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
TT

Trump, göçmenler için düzenlenen Yeşil Kart çekiliş programını askıya aldı

İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)
İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün, Brown Üniversitesi ve MIT saldırılarının şüphelisinin ABD'ye girişine olanak sağlayan "yeşil kart" çekiliş programını askıya aldı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, X sosyal medya platformunda yaptığı bir paylaşımda, Trump'ın talimatıyla ABD Vatandaşlık ve Göçmenlik Hizmetleri'ne Çeşitlilik Vizesi programını geçici olarak durdurma emri verdiğini duyurdu. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Çeşitlilik Vizesi programı, her yıl çekiliş sistemiyle ABD'de yeterince temsil edilmeyen ülkelerden, çoğunluğu Afrika'dan olan kişilere 50 bine kadar "yeşil kart" sağlıyor.

Noem, X platformundaki bir paylaşımında, "Bu iğrenç şahsın ülkemize girmesine asla izin verilmemeliydi" ifadelerini kullandı.


ABD ordusu: Uyuşturucu kaçakçılığından şüphelenilen iki gemiye düzenlenen saldırılarda 5 kişi öldü

ABD Başkanı Donald Trump'ın paylaştığı bir videodan alınan, ABD hava saldırısının ardından Venezuela kıyılarında yanan bir tekne, (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın paylaştığı bir videodan alınan, ABD hava saldırısının ardından Venezuela kıyılarında yanan bir tekne, (Arşiv- Reuters)
TT

ABD ordusu: Uyuşturucu kaçakçılığından şüphelenilen iki gemiye düzenlenen saldırılarda 5 kişi öldü

ABD Başkanı Donald Trump'ın paylaştığı bir videodan alınan, ABD hava saldırısının ardından Venezuela kıyılarında yanan bir tekne, (Arşiv- Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın paylaştığı bir videodan alınan, ABD hava saldırısının ardından Venezuela kıyılarında yanan bir tekne, (Arşiv- Reuters)

ABD ordusu yaptığı açıklamada, Doğu Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen iki gemiyi hedef alan hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.

ABD Güney Komutanlığı X aracılığıyla dün şu açıklamayı yaptı: "Bu operasyonlar sırasında, üçü ilk gemide, ikisi ikinci gemide olmak üzere toplam 5vuyuşturucu kaçakçısı terörist öldürüldü. Hiçbir ABD askeri personeli zarar görmedi."