Rejimin saldırma olasılığına karşı İdlib’de muhalif unsurlara yoğun askeri eğitim veriliyor

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de eğitim alan muhalif unsurlar (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de eğitim alan muhalif unsurlar (Şarku’l Avsat)
TT

Rejimin saldırma olasılığına karşı İdlib’de muhalif unsurlara yoğun askeri eğitim veriliyor

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de eğitim alan muhalif unsurlar (Şarku’l Avsat)
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de eğitim alan muhalif unsurlar (Şarku’l Avsat)

Suriyeli muhalif gruplar, ülkenin kuzeybatısındaki kamplarda kendilerine bağlı yeni unsurlara yoğun askeri eğitimler vererek, onları Halep’in batısı, Lazkiye’nin doğusu ve İdlib’in güneyinde bulunan rejim güçleri ile temas hattındaki mevzilere gönderiyor.
Suriye’deki önemli muhalif gruplardan Ceyşu’l İzze liderlerinden Albay Mustafa Bakur, “Ceyşu’l İzze ve diğer gruplar, yeni unsurları zorluklar ve savaş atmosferine hazırlamak için fiziksel direnç başta olmak üzere birçok yönden eğitiyor. Buna ek olarak, Suriye devrimine inancın yanı sıra rejim güçleri, Rusya, İran ve ona bağlı çok uluslu mezhepçi milislerle savaşarak hedeflerine ulaşmak için çalışmakla bağlantılı ideolojik eğitim de veriliyor” dedi.
Albay Bakur, yeni unsurlara mevcut tüm silah türlerini iyi kullanması ve bu silahların tüm teknik özelliklerinden yararlanmasına odaklanan eğitimler verildiğini söyleyerek, “Askere yeni alınanlara, kendilerini korumaları ve düşmanlara karşı farklı koşullarda başarılı bir savaş yürütmeleri için taktik eğitimleri veriliyor” şeklinde konuştu.
Eğitimler sırasında ahlaki yöne önem verildiğini de dile getiren Albay Bakur, “Savaş ve barış sırasında, düşman kuvvetlerinin yaralı ve esirleri ile İslam ahlakına uygun olarak ilgilenme konusunda İslam ilkeleri ve ahlaka odaklanılıyor. Tüm bunlar, Ceyşu’l İzze liderliğine bağlı Şehit Abdulbasit Sarut Kampı’ndaki yeni askerlere nitelikli lider ve eğitmenler tarafından verilen eğitimler” ifadelerini kullandı.
Ulusal Kurtuluş Cephesi liderlerinden Muhammed el-Ali ise eğitimler konusunda şu açıklamayı yaptı;
“Rejim güçleri ve onları destekleyen milislerin son tehditleri ve sızma girişimleri nedeniyle muhalif gruplar, askerlerini savaşta yüksek beceriler kazanmaları için eğiterek, onları Halep’in batısı, İdlib’in güneyi, Hama’nın kuzeyindeki Sehl el-Gab Ovası, Lazkiye’nin kuzeydoğusu, Cebel Ekrad (Kürtlerin Dağı) ve Türkmen Dağı bölgelerinde rejim güçleri ile temas noktalarına dağıtmaya odaklandı.”
El-Ali, rejim güçleri ve onları destekleyen milislerin, geçtiğimiz günlerde Cebel Ekrad ve İdlib’in güneyindeki Cebel ez-Zaviye’de kurtarılmış bölgelere ilerlemek için 6’dan fazla girişimde bulunduğunu söyleyerek, “Unsurlar aldıkları askeri eğitimler sayesinde bu durumla başa çıktı. Teçhizat ve mühimmat kaybına ek olarak, ağır insani kayıpları vererek rejim güçlerini geri çekilmeye zorladı” dedi.
Muhammed el-Ali, rejimin İdlib’in güneyindeki Kefr Nebil, Maarat en-Numan, Kinsabba, Hama’nın batı kırsalındaki Curin askeri kampı ve Türkmen Dağı’ndaki askeri noktalara yapılan takviyeler yoluyla birkaç gün içinde olası bir askeri harekât başlatmak niyetinde olduğuna dair göstergeler olduğuna da dikkat çekti.



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP