Brüksel ve Madrid’in ardından Paris de dün sabah itibariyle kalabalık yerlerde maske takılmasını zorunlu kıldı. Paris, geçen yılın sonlarında Çin’de ortaya çıktığı günden bu yana dünya çapında 20 milyondan fazla kişiye bulaşan ve 730 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine yol açan yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele etmek için bu uygulamaya bağlı kalınması gerektiğini vurguladı.
Bundan sonra vatandaşlar Fransa’nın başkentinde Sen Nehri kıyıları, Montmartre Tepesi ve Mouffetard Caddesi gibi bazı turistik bölgelerde yanı sıra başlıca ticari caddelerde maskesiz dolaşılamayacak. Aynı önlem Île-de-France bölgesindeki bazı şehirler için de geçerli. Bir ay sürmesi planlanan ve duruma göre uzatılabilecek uygulama, salgının ikinci dalgasının Fransa’nın ekonomisine ağır bir darbe vurabileceğine ilişkin endişelerin doğmasına sebep olan vaka sayılarında görülen artış ile mücadele etmeyi hedefliyor. Ancak son 48 saat içinde Avrupa ülkelerinde birçok insanın 35 dereceyi aşan hava sıcaklıklarından dolayı kendilerine dayatılan birkaç sağlık önlemine uymadığı göz önüne alındığında, bu görev zor olacak gibi görünüyor.
Bazı kişiler bu zorunlu uygulamanın cezayla eşdeğer olduğunu düşünüyor. Zira başkentte organik ürünler satan bir mağazada çalışan satış görevlisi Camille “Bu aylar öncesinden yapılabilecekken şu an dışarıda tüm Ağustos ayı boyunca yüksek hava sıcaklıkları sırasında maske takılmasının zorunlu kılınması çok saçma” dedi. Bununla birlikte AFP uygulamaya riayet edenlerin sayısının geçtiğimiz günlere kıyasla daha fazla olduğunu belirtti. Paris, maske takılmasını zorunlu kılarak Nice, Marsilya ve Lille gibi Fransa’nın diğer şehirlerinin, İspanya’daki Madrid bölgesi gibi diğer ülkelerin yanı sıra Belçika ve hatta Temmuz ayının sonundan beri sağlık tedbirlerini sıkılaştıran Romanya’nın ayak izlerini takip ediyor.
İtalya
Diğer taraftan İtalyanlar arasında Avrupalı komşularının durumu karşısında endişe hakim. Corriere della Sera Gazetesi dün yayınladığı bir haberin başlığında “Fransa, İspanya ve Balkanlar: İtalya salgınla çevrilmiş durumda” ifadelerini kullandı. Pazar günü İtalya’da iki kişi virüsten hayatını kaybetti. Bu da ülke topraklarında ilk ölümlerin görüldüğü 21 Şubat’tan bu yana en düşük bilanço sayılıyor. 24 saat içinde en az 463 kişide virüs tespit edilmekle birlikte yeni vakaların sayısı hala yüksek olmasına rağmen, yetkililer durumun kontrol altında olduğunu belirtiyor.
Almanya
Bu sırada Almanya’nın dört eyaletinde on binlerce çocuk bu hafta yeniden okula gitmeye hazırlanıyor. Berlin’de dün eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte okullarda sınıflarda ve oyun alanları haricinde öğrenci ve öğretmenlerin maske taktığı görüldü. Carl-Orff adlı okulda öğrenim gören 11 yaşındaki Raphaël Burghardt “Oyun sahasında birlikte oynarken maske takmıyoruz. Taktığımız zaman beni rahatsız ediyor çünkü diğerleri ne söylediğimi anlamıyor” dedi. Okul Müdürü Domenica Acri konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Tatilden önce bıraktığımız gibi okula döndük. Çocukların alışması için koridorlarda maske takmak zorunda kaldık. Her sınıf, öğretmenleri korumak için -en azından risk altındaki gruplara mensup olanları korumak ya da en azından onlara korunduğunu hissettirmek için- şeffaf tahtalarla donatıldı.”
İngiltere
İngiltere’de Başbakan Boris Johnson’un sözcüsü dün yaptığı açıklamada, verilere bağlı olarak hükümetin belirli ülkelerden gelen kişilerin karantina altına alınma şartlarını yeniden getirme konusunda hızlı hareket edeceğini belirterek “Hızlı hareket edebiliriz ve halk sağlığına yönelik bir tehdit olduğunu düşünürsek bunu yapacağız” dedi. Sözcü İngiltere’nin, Kovid-19 kaynaklı ölü sayısına ilişkin verilerin günlük olarak yayınlanmasına devam etmek için çalıştığını ve izlenen yöntemin incelemesinin bu hafta sonunda tamamlanacağını sözlerine ekledi. Salgının ekonomiye ilişkin etkilerine gelince, dün yayınlanan bir çalışmaya göre İngiltere’de her üç şirketten biri bu yılın üçüncü çeyreğinde işçi çıkarmayı planlıyor. Kısmi işsizlik sisteminin birkaç ay içinde iptal edilmesi beklenirken bu durum, ülkede bir işçi çıkarma dalgası olmasına karşı endişelere yol açıyor. İstihdam şirketi Adecco Group ile insan kaynakları dalında çalışanların meslek örgütü Chartered Institute of Personnel and Development (CPID) tarafından yapılan araştırmaya göre ankete katılan 2 bin işverenin toplamda yüzde 33’ü, eylül ayının sonuna kadar çalışanlarını işten çıkarmayı planlıyor.
Hong Kong
Hong Kong’da yetkililer virüsün yeniden ortaya çıkışını kontrol altına almak için yaklaşık 6 haftadır mücadele ederken dün 67’si yerel olmak üzere 69 kişide Kovid-19 olduğu tespit edildi. Ocak ayının sonundan beri, Hong Kong’da 4 binden fazla kişi virüsten etkilendi ve bunlardan 55’i hayatını kaybetti. İki gün önce ise toplam 72 yeni vaka kaydedildi.
Brezilya
ABD’den sonra salgından en çok etkilenen Brezilya’da pazar günü itibariyle ölü sayısı yüz bini aştı. Bu da sosyal medya sitelerinin, yaslı aileler için gönderilen dayanışma mesajlarıyla birlikte hükümete yönelik sert eleştirilerle dolup taşmasına sebep oldu. 2018 başkanlık seçimlerinde Demokrat İşçi Partisi’ni temsil eden ve üçüncü sırada gelen Ciro Gomes yaptığı açıklamada “Yetersiz ve sorumsuz bir hükümetin neden olduğu toplu soykırım yüzünden Brezilya yas tutuyor” ifadelerini kullandı. Diğer taraftan eleştiriler karşısında Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro ise Twitter hesabından, yalnızca iyileşen kişilere değinip tuttuğu futbol takımının zaferini kutlayan bir paylaşım yaptı.
AFP’nin resmi kaynakları baz alarak hazırladığı rapora göre Kovid-19 aralık ayında Çin’de ortaya çıktığı günden beri dünya çapında 730 bin kişinin hayatına mal oldu ve yaklaşık 20 milyon kişinin hastalanmasına sebep oldu.
ABD
Maske takma konusundaki tartışmaların hala devam ettiği ve bu yüzden hem ABD’lilerin hem de siyasi tabaka içerisinde bölünmelerin yaşandığı ABD’de başkanlık seçimlerine 3 ay kala salgın ölümcül bir şekilde yayılmaya devam ediyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nin verilerine göre 163 bin kişinin hayatını kaybettiği ve vaka sayısının pazar günü itibariyle 5 milyon sınırını aştığı dünyanın en büyük ekonomik gücü salgından en çok etkilenen ülke konumunda bulunuyor.
Bununla birlikte dünya çapında ölü sayısı 750 bine yaklaşmasına rağmen Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus dün sanal ortamda yaptığı basın açıklamasında “Bu istatistiklerin arkasında büyük bir elem ve acı var. Kaybedilen her can önemli. Biliyorum birçoğunuz üzgün ve bu dünya için zor bir an. Ancak açık olmak istiyorum: Umut var… Salgının gidişatını tersine çevirmek için asla geç değil” ifadelerini kullandı.
Tedros söz konusu açıklamada Yeni Zelanda ve Ruanda gibi salgını kontrol altına almayı başarmış ülkeleri örnek gösterdi ve aynı şekilde son zamanlarda yükselen vaka sayılarını kontrol altına almak üzere hızlı önlemler alan İngiltere ve Fransa’ya övgüde bulundu. Tedros “Mesajım oldukça açık: Kontrol altına almak, kontrol altına almak ve kontrol altına almak. Virüsü etkin bir şekilde kontrol altına alırsak toplumlarımızı güvenli bir şekilde açabiliriz” dedi.
Salgın; sağlık alanına verdiği zararın yanı sıra küresel ekonomiyi etkisi altına aldı, sosyal farklılıkları ortaya çıkardı ve kültürel ve spor etkinliklerini sekteye uğrattı. Salgın nedeniyle mart ayında ertelenen Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Şampiyonlar Ligi’nin çeyrek final karşılaşmalarının Lizbon’da yarın başlaması planlanırken Atletico Madrid takımında iki kişinin virüse yakalandığının duyurulması karşılaşmaya gölge düşürdü. Buna rağmen UEFA tarafından dün yapılan açıklamada Atletico Madrid ile Leipzig arasındaki Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinin planlandığı gibi oynanacağı bildirildi.