Kovid-19’un tehlikesini belirleyen 5 bağışıklık işareti

Kovid-19’un tehlikesini belirleyen 5 bağışıklık işareti
TT

Kovid-19’un tehlikesini belirleyen 5 bağışıklık işareti

Kovid-19’un tehlikesini belirleyen 5 bağışıklık işareti

Kovid-19’un hastalar üzerindeki tehlikesi öngörülebilir mi? Harvard ve Washington üniversitelerinden ortak bir araştırma ekibinin aklını kurcalayan bu soru üzerine ulaşılan ve Immunity dergisinin son sayısında yayınlanan cevap ise, bağışıklık tepkisinin 5 farklı işaretinin Kovid-19 hastalığı riskini yüksek ile düşük arasında sınıflandırabileceği yönünde.
Bu çalışmada yer alan araştırma ekibi, Harvard Üniversitesi'ne bağlı Massachusetts General Hospital'daki toplamda 22 hastadan örnekler topladı. Bu hastalardan 12’si iyileşen, 10’u ise hayatını kaybeden kişilerdi.
Bağışıklık tepkisinin ayrıntılı bir profilini oluşturmak için 60'tan fazla teste dayanan bir yöntem olan seroloji tekniklerini kullanan araştırma ekibi, böylece hayatta kalanlar ile hayatını kaybedenlerin verdiği bağışıklık tepkilerini karşılaştırmış oldu. Washington Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü yardımcı doçenti Helen Chu, 7 Ağustos'ta Massachusetts General Hospital web sitesinde yayınlanan bir raporda “Bağışıklık tepkisinin genel görünümüne bakarak, bağışıklık sisteminin Kovid-19'a nasıl tepki verdiğini anlamaya başlayabilir, sonra da buradan alacağımız bilgiyi hastalığın en kötü sonuçlarından kaçınmak için kullanabiliriz” ifadelerini kullandı.
Koronavirüs, antikor üretiminden sorumlu humoral bağışıklık sisteminin yanıt verdiği iki ana proteini: S (sivri uçlu) ve N (nükleokapsid) proteinlerini içeriyor.
Chu ise “Geliştirilmekte olan aday aşıların çoğu, spike proteinlerine ​​karşı antikorlar üretmek için tasarlanmıştır; ki bu enfeksiyondan doğal bir şekilde kurtulan kişilerde gözlemlediğimiz bir durumdur” açıklamalarında bulundu. Nükleokapsid proteini, virüsteki sivri uçlu proteininden çok daha yüksek seviyelerde üretiliyor. Ancak önceki çalışmalar, nükleokapsid proteinine verilen bağışıklık tepkisinin yeni tip koronavirüse karşı koruma sağlamadığını göstermişti.
Bağışıklık tepkilerini karşılaştıran araştırmacılar, iyileşen hastaların çoğunlukla sivri uçlu proteine ​​yanıt veren humoral bir bağışıklık tepkisine sahip olduğunu ortaya çıkardı. Hayatını kaybeden bireylerde ise nükleokapsid proteinine verilen bağışıklık tepkisi daha güçlüydü.
Harvard Üniversitesi tıp profesörü Galit Alter ise şu ifadelerde bulunuyor:
“Bağışıklıktaki değişim, ancak farklı hasta gruplarındaki bağışıklık tepkisinin sağlam ve ayrıntılı özelliklerinin karşılaştırılmasının ardından belirgin hale geldi. Bu değişim, bir bağışıklık tepkisinin 5 işareti ölçülerek tespit edilebilir. Bunlar; sivri uçlu proteine verilen yanıtlar olan immunoglobulin M ve immunoglobulin A1, aynı zamanda nükleokapsid proteinine verilen tepkiler olan; antikor bağımlı kompleman biriktirme (ADCD), immunoglobulin M ve immunoglobulin A2’dir”
Araştırmacılar, bu beş belirteci kullanarak klinik örneklerin doğru şekilde sınıflandırılabileceği bir model oluşturmayı başardı. Bu modelin sağlamasının alınması yönünde Boston’da 40 örnek (iyileşen 20 hasta ve hastalıktan hayatını kaybeden 20 kişi) üzerinde daha çalışmalar gerçekleştirildi. Sonuçlar, nükleokapsid proteinine karşı bağışıklık tepkisinin, iyileşen bireylere kıyasla ölen bireylerde daha net olduğu yönündeydi. Nitekim iyileşen bireylerde ise sivri uçlu proteinlere yönelik bağışıklık tepkisi kuvvetliydi.
Chu ise konu hakkındaki açıklamalarına “Antikorlara dair bu erken belirtilerinin bulunmasının aday aşıların değerlendirilmesi, enfeksiyondan kurtulan bireylerinkine benzer bir bağışıklık tepkisinin oluşup oluşmadığının bilinmesi açısından önemli olabilir” sözleri ile devam etti. Mısır’daki  Mansoura Üniversitesi’nden epidemiyolog Halid Muhammedi, genelleme yapılabilecek sonuçlar sağlamayan diğer çalışmaların aksine immünolojik göstergeleri belirleyen çalışmanın sonuçlarına övgüde bulundu. Şarku’l Avsat’a konuşan Muhammedi, “Yaş ve cinsiyet gibi demografik göstergelere dayalı olarak risk faktörlerini öngören çalışmalar mevcut. Ancak söz konusu çalışma, daha doğru olabilecek ipuçları sağlıyor” ifadelerini kullandı.



Ekip yeniden bir arada: Efsane dizi geri dönüyor

Sarah Chalke, Zach Braff ve Donald Faison, ABC'nin yeniden başlattığı Scrubs'a geri dönmeye hazırlanıyor (NBC)
Sarah Chalke, Zach Braff ve Donald Faison, ABC'nin yeniden başlattığı Scrubs'a geri dönmeye hazırlanıyor (NBC)
TT

Ekip yeniden bir arada: Efsane dizi geri dönüyor

Sarah Chalke, Zach Braff ve Donald Faison, ABC'nin yeniden başlattığı Scrubs'a geri dönmeye hazırlanıyor (NBC)
Sarah Chalke, Zach Braff ve Donald Faison, ABC'nin yeniden başlattığı Scrubs'a geri dönmeye hazırlanıyor (NBC)

ABC'nin 2025-2026 sezonu kapsamında yeniden başlatılan Scrubs'ta Zach Braff, Donald Faison ve Sarah Chalke karakterlerini yeniden canlandırmaya hazırlanıyor.

Sevilen sağlık sitcom'u 2001'de NBC'de başlamış, ardından 2008'den 2010'a kadar ABC'de yayımlanmıştı.

Yeniden başlatılan dizinin resmi özeti şöyle:

J.D. (Braff) ve Turk (Faison) uzun zaman sonra ilk kez birlikte ameliyata giriyor; tıp değişti, stajyerler değişti ama aralarındaki dostluk zamana meydan okuyor. Yeni ve eski karakterler Sacred Heart'ın sularında kahkahalar, duygular ve sürprizlerle yol alıyor.

Variety dizinin yaratıcısı Bill Lawrence'ın "Scrubs benim için çok şey ifade ediyor. Grubu yeniden bir araya getirme şansı bulduğum için çok heyecanlıyım" dediğini aktarıyor.

Lawrence geçen yıl ağustosta The Independent'a yaptığı özel açıklamada, dizinin yaratıcı ekibinin "anlatacak hikayeleri" olduğunu düşündükleri için yapımın "6 ay ila bir yıl" içinde yeniden başlatılacağını söylemişti.

Senarist-yapımcı, karakterlerin bir filmde yeniden birleşeceği fikrini reddederek "Film yapmayacağım. Bu kulağa çok zahmetli geliyor!" demişti. 

Lawrence "Bu konuyu konuşuyorduk. Hepimiz gerçek hayatta birbirimizle vakit geçiriyoruz ama o dizideki herkes o kadar yetenekli ki hepsi çalışıyor" diye devam etmişti.

Grubu yeniden bir araya getirme fikrini gerçekten değerlendirmeye başladık çünkü hepimiz anlatacak bazı hikayelerimiz olduğunu hissediyoruz. Tıp camiasındaki insanlar şu anda birer kahraman. Bunu kesinlikle para için yapmıyorlar! Çok zor bir dönemden geçiyoruz.

Daha sonra Lawrence diziyi yeniden başlatma hakkındaki düşüncelerini açıklayarak ana karakterler arasındaki dinamiği yeniden yaratmanın en zor yanının yaşlanmaları olduğunu, dolayısıyla "şapşal gençliklerinin" değişeceğini söylemişti.

Lawrence, "En zor kısmı Zach ve Donald'ın yaşlanmış olması" demişti. 

İnsanlar hâlâ o şapşal gençliklerine yakınlık duyuyor ve onları seviyor. Ama 40'lı, 50'li yaşlarının sonunda iki adamın 'Dünyanın En Dev Doktoru'nu yaptığını ve sürekli birbirlerini taşıdıklarını görseydim, 'Ne oluyor lan?' derdim, anlatabiliyor muyum?

Dizinin amacının "bu [arkadaşlığın] onların yaşında neye benzediğini görmek ve bu çocukların stajyer olarak başlamasından bu yana tıbbın ne hale geldiğine komik bir bakış [sunmak]" olduğunu belirtmişti.

Hastanede geçen sitcom 2021'de 20. yıldönümünü kutlarken The Independent'tan Simon Bland, Lawrence ve dizinin yıldızlarıyla ekran dışı arkadaşlıkları, ilk masa okumaları, sette yaptıkları doğaçlamalar ve sokakta The Beatles muamelesi görmeleri hakkında konuşmuştu.

Independent Türkçe