İsrail ordusu, Hizbullah’a geri çekilme fırsatı vermek için Lübnan sınırındaki teyakkuz seviyesini düşürüyor

Yine de bir savaşın patlak verebileceği ihtimali göz ardı edilmiyor

İsrail-Lübnan sınırı yakınındaki İsrail askerleri. (Arşiv-Reuters)
İsrail-Lübnan sınırı yakınındaki İsrail askerleri. (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail ordusu, Hizbullah’a geri çekilme fırsatı vermek için Lübnan sınırındaki teyakkuz seviyesini düşürüyor

İsrail-Lübnan sınırı yakınındaki İsrail askerleri. (Arşiv-Reuters)
İsrail-Lübnan sınırı yakınındaki İsrail askerleri. (Arşiv-Reuters)

İsrail ordusu, savaş ihtimaline rağmen dün Lübnan sınır hattındaki teyakkuz derecesini düşürmeye ve Celile bölgesindeki askeri varlığını azaltmaya başladı. Tel Aviv’den bir askeri yetkilinin ifadelerine göre bu adım Hizbullah’a, İsrail’in Şam’a düzenlediği hava saldırısında ölen saha komutanı Ali Kamil Muhsin’in intikamını almak için yaptığı plandan geri adım atma fırsatı verdi.
İsrailli askeri yetkili Hizbullah’ın intikam almayı planladığını ve kendisine geri çekilmesi için fırsatı verilmesine rağmen intikam operasyonu düzenleme niyetini duyurduğunu aktardı. Yetkili sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün Lübnan’da durum değişti ve Hizbullah ile müttefikleri Beyrut Limanı’ndaki korkunç patlamanın ardından Lübnan vatandaşları ve tüm dünya ile şiddetli bir krizin içerisine girdi. Yapılan tahminler bu olayın Hizbullah’ın İsrail’le savaşa girme isteğini kıracağına işaret ediyor. Lübnanlıların başına birçok talihsizlik geliyor. Hizbullah’a geri adım atma ve iç işleriyle ilgilenme fırsatı vermek istiyoruz.”
Savunma Bakanı Benny Gantz, Hizbullah’ın iç krizini İsrail’le savaşarak dışarı aktarmasının sonuçları hakkında uyarıda bulunarak böyle bir adıma ölümcül karşılık vermeye hazır olduğunu belirtti.
İsrail’in Lübnan ve Suriye ile olan kuzey sınırında Hizbullah’ın saldırısı ihtimaline karşı üç haftadır yüksek alarm seviyesinde olduğu biliniyor. Ordu tarafından dün akşam yapılan kısa açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Durum, İsrail ordusu içinde değerlendirildi. Askeri araçların hareketlerine getirilen bazı kısıtlamalar kaldırıldı. Kuzey sınırında (Lübnan ile) kapalı olan bir dizi yol tekrar trafiğe açıldı ve bölgedeki askeri takviyeler de azaltıldı.”
Askeri kaynaklar, söz konusu kısıtlamaların gevşetilmesiyle birlikte sınır bölgelerine yakın beldelerdeki ana yollarda barikatların kaldırıldığını ve İsrail askeri araçlarının Hizbullah tarafından hedef alınma endişesiyle sınırın yakınındaki bölgelerde hareketlerini azalttığını teyit ettiler.
Diğer taraftan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün ülkenin güneyindeki Hatzor Hava Kuvvetleri Üssü’nde bir güvenlik ziyareti yaparak İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi ve Hava Kuvvetleri Komutanı Amikam Norkin’den güvenlik raporlarını dinledi. Özel olarak 105. “Akrep Filosu” mürettebatıyla görüştü ve Hava Kuvvetleri’nin elindeki ileri düzey araçların ve özel savaş araçlarının yer aldığı bir sergiyi ziyaret etti. Çatışmalar sırasında ve acil durumlarda yürütülen operasyonlarda görev pilotlar ve hava savunma unsurları ile görüştü.
Netanyahu söz konusu ziyaretinin ardından şu açıklamalarda bulundu:
“Hava Kuvvetleri, İsrail devletini saran, karşı karşıya olduğumuz tehditlere karşı tüm cephelerde yılmadan çalışıyor. Bu tehditlerin yüzde 95’i İran’dan geliyor. İran bizi yalnızca nükleer silahlar, hassas güdümlü füzeler ve roketlerle tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda Lübnan, Gazze ve diğer bölgelerdeki uzantıları aracılığıyla tehdit ediyor. Gazze’dekiler de dahil olmak üzere İran’ın tüm uzantıları için şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum; balon terörizminin çok ağır bir bedeli olacak. Buna göz yummayarak kendilerine ağır bir bedel ödetmek için harekete geçeceğiz. Bunu geçmişte yaptığımızı unutmamalılar. Çünkü şimdi de aynı şeyi yapacağız.”



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.