Beyrut yaralarını iyileştirmeye devam ediyor

Beyrut Limanı patlamasında hayatını kaybeden itfaiyeci Jo Noon'un cenazesi (AFP)
Beyrut Limanı patlamasında hayatını kaybeden itfaiyeci Jo Noon'un cenazesi (AFP)
TT

Beyrut yaralarını iyileştirmeye devam ediyor

Beyrut Limanı patlamasında hayatını kaybeden itfaiyeci Jo Noon'un cenazesi (AFP)
Beyrut Limanı patlamasında hayatını kaybeden itfaiyeci Jo Noon'un cenazesi (AFP)

Lübnanlılar Beyrut Limanı’nda hayatını kaybedenlerin cenaze törenlerine devam ederken, politikacılar bir sonraki başbakanın üzerinde anlaşmak için siyasi temaslarda bulunuyor.
Siyasetçiler, Hassan Diyab başkanlığındaki hükümeti devirmeyi başaran öfkeli insanların taleplerine cevap verecek bir hükümet oluşumunun hızlandırılması için uluslararası toplumdan baskı görüyor.
4 Ağustos’ta meydana gelerek 171 kişinin hayatını kaybettiği ve 6 bin 500 kişinin yaralandığı patlama sonucunda büyük bir enkaz yığınına dönüşen Beyrut Limanı’nda kayıp arama çalışmaları devam ediyor.
Patlamada kaybolan kişilerin sayısı sürekli değişirken, cesedi veya vücut parçaları bulunanlara yapılan DNA testleri sürüyor.
Limandan yüzlerce metre uzaklıkta bulunan İtfaiye Müdürlüğü’nde patlamada hayatını kaybeden itfaiyecilerden Jo Noon (27) için bugün cenaze töreni düzenlendi.
Joe, patlamanın meydana geldiği 12 nolu depoda çıkan yangına koşan 10 itfaiye mensubu arasındaydı. Yetkililere göre itfaiyecilerin depoya varışından çok kısa bir süre sonra büyük patlama meydana geldi.
Beyrut İtfaiye Teşkilatı Başkanı Albay Nebil Hankarly, cenazenin ardından AFP’ye yaptığı açıklamada, “10 kişiden 4’ünü bulduk ve ailelerine teslim ettik. Diğer 6’sı hala kayıp ve ailelerine teslim edecek bir şeyler bulmak için enkazı araştırıyoruz” dedi.
Yetkililer, henüz hiçbir şeyin açığa çıkmadığı soruşturmalar kapsamında, limandaki sorumlular da dahil olmak üzere 20’den fazla kişiyi gözaltına aldı.
Patlamanın ardından Lübnan’a yardımlar gelmeye devam ederken, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Beyrut’a gitti ve Beyrut’ta görev yapan Kızılhaç’a doğrudan 1 milyon Euro yardım ulaştırıldı.
Patlamanın ardından sokaklara yayılan protestolar ışığında hükümet Pazartesi günü istifa etti.
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, yeni bir başbakan atamak üzere parlamento istişareleri için henüz bir tarih belirlemedi.
AFP’ye konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, genel bir kapsayıcı hükümet kurma eğilimi ile Meclis Başkanı Nebih Berri ve Dürzi lider Velid Canpolat arasında Saad Hariri’nin ismi üzerinde mutabık kalındığını iddia etti.
Söz konusu yetkili, ülkedeki önde gelen siyasi aktör Hizbullah’ın, geçtiğimiz Ekim ayı sonunda sokak baskısı altında istifa eden Hariri’nin geri dönmesini sorun etmediğini vurguladı.
Bu sızıntılar, politikacıların gerçeklikten tamamen koptuğunu gösteriyor. Çünkü Hariri’nin dönüşü sokakta büyük ölçüde reddedilebilir.
Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Özel Koordinatörü Jan Kubis, ülkede iktidar boşluğundan kaçınmaya ve hızlıca halkın taleplerine cevap vererek desteğini alacak bir hükümet kurmaya çağırdı.
Lübnan Temsilciler Meclisi’nde, patlamadan bu yana yarın yapılacak ilk toplantıda, Beyrut'ta 18 gün süre ile olağanüstü hal ilan eden kararnamenin yenilenmesi ele alınacak.
Yasaları incelemek ve değerlendirmekle ilgilenen bir sivil toplum kuruluşu olan Lübnan merkezli Legal Agenda, “Afet nedeniyle Beyrut’ta ilan edilen olağanüstü hal ilanı, fiilen şehirdeki iktidar dizginlerinin orduya teslim edilmesine, toplanma ve gösteri özgürlüklerinin ihlal edilmesine yol açıyor” şeklinde bir açıklama yaptı.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.