ABD, İran’a yönelik silah ambargosunun kaldırılmasını önlemek için BMGK’ya proje sundu

Devrim Muhafızları, geçen ay Hürmüz Boğazı yakınlarında gerçekleştirdiği manevralar sırasında füze fırlattı. (AFP)
Devrim Muhafızları, geçen ay Hürmüz Boğazı yakınlarında gerçekleştirdiği manevralar sırasında füze fırlattı. (AFP)
TT

ABD, İran’a yönelik silah ambargosunun kaldırılmasını önlemek için BMGK’ya proje sundu

Devrim Muhafızları, geçen ay Hürmüz Boğazı yakınlarında gerçekleştirdiği manevralar sırasında füze fırlattı. (AFP)
Devrim Muhafızları, geçen ay Hürmüz Boğazı yakınlarında gerçekleştirdiği manevralar sırasında füze fırlattı. (AFP)

Uluslararası arenadan diplomatlar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) bu hafta İran’a silah ambargosunu uzatmaya yönelik bir ABD önerisini oylaması halinde Tahran ile büyük ülkeler arasındaki nükleer anlaşmanın daha büyük bir riskle karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıda bulundular. Tahran’da ise İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musavi, 11 Ağustos’ta Almanya- İngiltere sponsorluğunda ABD- İran müzakerelerinin başlamasına hazırlık olarak ABD’nin yaptırımlarını azaltma olasılığına dair yayınlanan bir İran raporunu yalanladı.
ABD, Temmuz 2015’te nükleer anlaşmanın kabul edildiği 2231 sayılı kararda söz konusu yasağın durdurulmasını öngören paragrafın askıya alınması talebiyle 11 Ağustos’ta, öğleden sonra İran’a uluslararası silah ambargosunu uzatmak için bir karar taslağını revize etti.
Yeni bir taslak metin dağıtan Washington, BMGK’ya üye devletlerden ‘bu öneriye New York saatiyle sabah saat 10’a kadar cevap verilmesini’ istedi.
Şarku’l Avsat’ın da bir kopyasını edindiği söz konusu taslak metinde şu ifadelere yer verildi:
“BMGK, başkanının beyanı ve 1696, 1737, 1747, 1803, 1835, 1929 ve 2231 sayılı kararları hatırlatarak ayrıca 2231 sayılı kararın B ekinin 6’ıncı paragrafının b ve e alt maddelerinin hükümlerinin tam olarak uygulanmasının uluslararası barış ve güvenliğin sürdürülmesi için gerekli olduğunu kabul ederek BM tüzüğünün 41’inci maddesi uyarınca, her paragrafta veya alt paragrafta belirtilen süreye bakılmaksızın, (BMGK aksi yönde bir karar alana kadar) 5’inci paragraf ve 2231 sayılı kararın 6’ıncı paragrafının b ve e alt maddelerinin uygulanmasına karar vermektedir.” 
2231 sayılı karar ile nükleer anlaşmadan önceki diğer 6 kararı askıya alındı. Karar, nükleer anlaşma taraflarından herhangi birinin BM yaptırımlarının yenilenmesini sağlayan bir mekanizma kullanması veya İran'ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini sonlandırması halinde ise yeniden gündeme gelebilir.
Geçen hafta ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin ve Rusya’nın güçlü muhalefetine rağmen ABD’nin bu taslağı sunacağını duyurmuştu.
Bununla birlikte BM’deki diplomatlar, taslağın mevcut versiyonunun güçlü bir muhalefetle karşı karşıya olduğunu belirtirken Washington’ın onay için gerekli dokuz oya ulaşmasının ise pek olası olmadığını vurguladı. Ayrıca oylama sırasında Moskova ve Pekin’in veto haklarını kullanacağı belirtildi.
AFP göre söz konusu diplomatlar konuya dair “Karar, İran ile sonuna kadar giden bir tavır benimsiyor” dedi. Farklı diplomatlar ise “Karar taslağı, 18 Ekim’de sona erecek olan İran’ın geleneksel silah satışına yönelik yasağının mevcut hükümlerinin ötesine geçiyor” ifadelerini kullandılar.
ABD, Tahran’ın anlaşmadaki yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda yaptırımların otomatik olarak yeniden uygulanmasını sağlayan ‘Snapback’ mekanizmasını kullanarak ambargonun uzatılmaması halinde ise İran’a yeniden yaptırım uygulamak için elinden gelen tüm çabaları sarf etme tehdidinde bulunmuştu.
Pompeo, ABD’nin halen nükleer anlaşmaya dahil olduğunu, bu nedenle Tahran’ın yükümlülüklerini ihlal ettiğini fark ederse yaptırımları tekrar uygulayabileceğini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanı’nın söz konusu açıklaması sert bir muhalefetle karşı karşıya kaldı.
Diğer Avrupalı müttefikler ise yaptırımların Washington tarafından istenildiği gibi yeniden uygulamaya konulabileceğine dair şüphe duyuyorlar. Bu durumun BMGK’nın meşruiyetine zarar verebileceği konusunda da uyarılar yapıyorlar. Reuters’ın geçen pazartesi günü geç saatlerde, diplomatlardan aktardığına göre İngiltere, Fransa ve Almanya’nın son dakikada silah ambargosunun uzatılması konusunda Rusya ve Çin ile uzlaşmaya aracılık etme girişiminden sonuç alınamadı. İran’ın iki müttefiki olan Rusya ve Çin, uzun bir süredir ABD’nin bu uygulamasına karşı çıkıyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen Avrupalı diplomatlar konuya dair “ABD yönetiminin amacı İran nükleer anlaşmasını sona erdirmektir” değerlendirmesinde bulundular. Reuters’a göre diplomatlar, silah ambargosunun yenilenmesinin nükleer anlaşmayı ortadan kaldıracağını savundular.
İran’da yayın yapan IRNA haber ajansına göre bir kaynak, 11 Ağustos’ta “Almanya ve İngiltere, İran’a silah ambargosunun uzatılmasına ve ABD gözetiminde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın İran’In nükleer programını doğrudan denetimi de dahil olmak üzere ABD’nin önerilerine karşı olduklarını ifade ettiler” ifadelerini kullandı.
Kaynağa göre nükleer anlaşmayı imzalayan üç Avrupa ülkesi (Fransa, Almanya ve İngiltere), ABD’nin önerilerini görüştü. Kaynak konuya dair şunları söyledi:
“Almanya, ‘İran ve ABD arasında askıda kalmış sorunlar konusunda kapsamlı bir müzakere turuna’ hazırlık olarak, anlaşmayla ve İngiltere’nin desteğiyle ilk adımda İranlıların yaşamlarına dair ekonomik etkilere sahip olacak hedef dışı yaptırımların geçici olarak kaldırılması için bir teklif sundu.”
Kaynak, ‘iyi niyet göstermek ve 2015 anlaşmasına geri dönmek için, hedef dışı yaptırımların geçici olarak iptal edileceğini’ belirttiği açıklamasında “Eğer olumlu sonuçlar doğarsa, İran’ın bölgede önemli bir oyuncu olduğuna dair genişletilmiş görüşmelere girmek için yaptırımlar kalıcı olarak iptal edilecek” dedi. “Başlangıç noktası, İran’ın ABD ve Avrupa üçlüsü ile davranışlarındaki farklılığı ele almaktır” ifadelerini kullanan kaynak aynı zamanda İran’ın ‘nükleer konusunda son aylarda atılan adımları’ da inceleyeceğini kaydetti.
Aynı kaynak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bildiğim kadarıyla Washington’ın önerileri değerlendirmesi, 8 ila 10 gün arasında tamamlanacak. Mevcut bilgilere göre BMGK’nın ABD yaptırımlarını sıkılaştırma olasılığına ilişkin değerlendirmesi olumlu değil.” 
Ancak bir saatten kısa bir süre sonra İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musavi, IRNA ajansının haberini boşa çıkarttı. Reformistlere yakın olan ajansın nükleer anlaşmayı ve Hasan Ruhani yönetiminin dış politikadaki yaklaşımını destekleyen çevrelerle bağlantılara sahip olduğu biliniyor.
Musavi, gazetecilerin ABD yaptırımlarının iptaliyle ilgili sorularına yanıt olarak “Bu gibi söylentiler uydurmadır. Asılsızdırlar ve yayınlanma amacının ne olduğu da açık değildir” dedi.
Abbas Musavi açıklamasını şöyle sürdürdü:
“ABD yaptırım politikasının hezimetinin Avrupa ve ABD arasında tartışma konusu olması pek olası değildir. Ancak İran ile ilgili olan şey, tek taraflı ABD yaptırımlarının yasa dışı ve adaletsiz olmasıdır. Nükleer anlaşma ve 2231 sayılı karar uyarınca ABD, nükleer anlaşmadan çekildikten sonra yeniden uyguladığı tüm yaptırımları iptal etmek zorundadır.”



Milli Savunma Bakanı Güler'den Irak ile ortak harekat merkezi kurulmasına ilişkin açıklama

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Milli Savunma Bakanı Güler'den Irak ile ortak harekat merkezi kurulmasına ilişkin açıklama

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Irak ile ortak bir harekat merkezi kurulmasına ilişkin, "Ortak çalışacağız, neler yapabiliriz diye. Ortak harekat merkezinin sorumlulukları belli olacak. Şimdi kurulma konusunda iki taraf da ortak karar aldı." dedi.
Güler, TBMM'de düzenlenen 23 Nisan Resepsiyonu'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bakan Güler, Yunanistan'ın başkenti Atina'da gerçekleşen Türkiye-Yunanistan Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı'na ilişkin soru üzerine, "Heyet dönünce öğreneceğiz ama olumlu. Karşılıklı iyi niyetle yürütülüyor." ifadesini kullandı.

ABD'den F-16 savaş uçaklarının alımına ilişkin sürecin ne durumda olduğunun sorulması üzerine Güler, "Konuşuyoruz. Yakında her şeyle ilgili neredeyiz, bütün hepsini öğreneceksiniz. Çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

Güler, Irak ile ortak harekat merkezi kurulmasına ilişkin soruya da "Daha çalışacağız. Onlarla beraber ortak çalışacağız, neler yapabiliriz diye. Ondan sonra ortak harekat merkezinin sorumlulukları belli olacak. Şimdi sadece kurulma konusunda iki taraf da ortak karar aldı." yanıtını verdi.


Azerbaycan ile Türkiye arasında gelirde çifte vergilendirme kaldırılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Azerbaycan ile Türkiye arasında gelirde çifte vergilendirme kaldırılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Azerbaycan Milli Meclisi, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşması"nı onayladı.

Milli Meclis'in Genel Kurul Toplantısında, Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan "Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşması" görüşüldü. Oylamaya çıkarılan anlaşma kabul edildi.

"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığı ile Vergiden Kaçınmaya Engel Olma Anlaşması", 19 Şubat'ta Cumhurbaşkanları Recep Tayyip Erdoğan ve İlham Aliyev'in de hazır bulunduğu törende Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikail Cabbarov tarafından Ankara'da imzalanmıştı.


Filistinli ekonomist, İsrail saldırılarının Gazze'yi ekonomik ve endüstriyel olarak yok ettiğini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Filistinli ekonomist, İsrail saldırılarının Gazze'yi ekonomik ve endüstriyel olarak yok ettiğini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail'in 16 yıldır abluka altında tuttuğu ve 7 Ekim'den bu yana da aralıksız şekilde saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de tarım sektörünün yüzde 80'inin, sanayi sektörünün de yüzde 90'ının yok edildiği belirtildi.

Filistinli ekonomist Muhammed Ebu Ceyyab, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail saldırılarının Gazze ekonomisine etkilerini değerlendirdi.

İsrail saldırılarının, Gazze'de ekonomik düzeyde her şeyi yok ettiğini, bölgede tek bir üretim alanı bırakmadığını, toplumdaki ekonomik sınıfların eşitlendiğini ifade eden Ebu Ceyyab, şunları kaydetti:

"Saldırılar, üst ve orta sınıfı yok ederek onları da yoksullaştırdı. İsrail savaş uçakları ve tankları tarafından yok edilen sanayi sektörü, tüm iş sahiplerini ve çalışanlarını yoksul insanlara dönüştürdü. Geçmişte geçimini sanayi, üretim ve tarım alanından sağlayan orta sınıf, bugün yoksul sınıfına dahil oldu. Gazze Şeridi ekonomik altyapı, sanayi merkezleri ve üretken sektörler düzeyinde tamamen yok edildi."

- "Toplumun tüm fertleri yoksullaştı"

Ebu Ceyyab, tarım ve sanayi sektöründe oluşan hasara ilişkin şunları söyledi:

"İsrail'in yıkım üslubu, Gazze Şeridi'ndeki tarımsal üretimin yüzde 80 ila 90'ının işlevsiz hale gelmesine yol açtı. Sanayi sektörü tamamen durdu, endüstriyel altyapı, fabrikalar, enerji ve diğer bileşenlerin yüzde 90'ından fazlası yok edildi."

Toplumun genel durumuna işaret eden Ebu Ceyyab, "Filistin toplumundaki tüm farklılıklar aşındı, artık ekonomik sınıflar kalmadı. Toplumun tüm fertleri yoksullaştı, ihtiyaç sahibi haline geldi." diye konuştu.

Ebu Ceyyab, sanayi, tarım ve üretim sektörlerini yeniden ihya etmek, ekonominin alt, orta ve üst sınıflarını yeniden inşa etmek için uzun yıllar alacak sıkı bir çalışma, yeniden yapılanma ve on milyarlarca dolar gerektiğini vurguladı.

- Gazze'deki kritik altyapılara verilen zararın maliyeti 18,5 milyar dolar civarında

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), şubat ayının başlarındaki açıklamasında, Gazze Şeridi'nin sosyal ve ekonomik koşullarını saldırılar öncesindeki duruma getirilmesinin on yıllar alacağını ifade etmişti.

Nüfusun yüzde 80'inin uluslararası yardıma bağlı olduğu Gazze'de oluşan ekonomik yıkım döngüsünün acilen kırılması gerektiği vurgulamıştı.

Birleşmiş Milletler ve Dünya Bankası'nın nisan ayı başındaki ortak raporunda da Gazze'nin altyapısındaki hasarın yaklaşık 18,5 milyar dolara olduğu belirtilmişti.

Raporda, Gazze Şeridi'ndeki yaklaşık 2,3 milyonluk nüfusun yarısından fazlasının açlığın eşiğinde olduğu, nüfusun tamamının ciddi gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğu aktarılmıştı.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hasan Kılıç'ın cenaze törenine katıldı

Fotoğraf: Cemal Yurttaş/AA
Fotoğraf: Cemal Yurttaş/AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hasan Kılıç'ın cenaze törenine katıldı

Fotoğraf: Cemal Yurttaş/AA
Fotoğraf: Cemal Yurttaş/AA

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün hayatını kaybeden İsmailağa Cemaati lideri Hasan Kılıç'ın cenaze törenine katıldı.

Böbrek rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede 93 yaşında yaşamını yitiren Kılıç için Fatih Camisi'nde ikindi namazına müteakip cenaze töreni düzenlendi.

Cenaze törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, cemaat mensuplarına başsağlığı diledi.

Kılıç'ın cenaze namazını İsmailağa Camisi'nin emekli imamlarından Ahmet Fikri Doğan kıldırdı.

Daha sonra Kılıç için dua edip tezkiye konuşması yapan İsmailağa Camisi İmamı Salih Topçu, şunları kaydetti:

Hasan Efendi Hazretimiz dün itibarıyla Hakk'ın rahmetine kavuşuyor. Ancak önceden Hasan Efendi Hazretimizin tensibiyle teklifiyle camiamızın başında cenaze namazını kıldıran, Efendi Hazretimizin arkasından onun yaş haddinden emekli oluşunun peşinde, Efendi Hazretimiz tarafından İsmailağa Cami-i Şerifi'nde imam olarak görev yapan kıymetli Fikri Doğan Hocamız, Hasan Efendi Hazretimizin yerine halifesi olarak taayyün edilmiştir. Bunu bütün camiamıza, sizlere arz ederim.

Cenaze namazı ve tezkiye konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan da Kılıç'ın tabutuna omuz verdi.

Hasan Kılıç'ın naaşı, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından Edirnekapı'daki Sakızağacı Mezarlığı'na defnedildi.

Cenaze törenine, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu, AK Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Davut Gül, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan da katıldı.


Palestino futbol kulübü sahaya "Gazze'de soykırımı durdurun" pankartıyla çıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Palestino futbol kulübü sahaya "Gazze'de soykırımı durdurun" pankartıyla çıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Şili'de yaşayan Filistinliler tarafından kurulan Club Deportivo Palestino futbol takımı oyuncuları sahaya "Gazze'de soykırımı durdurun" pankartıyla çıktı.

Taraftarlarının yoğun desteği altında sahaya çıkan futbolcular, "Gazze'de soykırımı durdurun" yazılı pankart açtı.

Club Deportivo Palestino'nun sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, "Bayrağımıza gösterilen saygı ve hürmet için taraftarlarımıza ve aynı şekilde konuk ekibin taraftarlarına da teşekkür ederiz." ifadesi kullanıldı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de yaptığı saldırılara çeşitli şekillerde tepki gösteren Palestino futbol takımı, ülkenin önemli kulüpleri arasında gösteriliyor.

1900'lü yıllarda Şili'ye göç eden 500 bine yakın Filistinlinin başkent Santiago'da 1920'de kurduğu Club Deportivo Palestino, Şili futbolunda köklü bir yere sahip. Takımın 1955 ve 1958'de olmak üzere 2 şampiyonluğu bulunuyor.

Pek çoğu Osmanlı Devleti vatandaşı olan göçmenler, bu sebepten yeni ülkelerinde "Los Turcos" olarak anılıyor.


İsrail ordusu, Batı Şeria'da Filistinlilerin yaşadığı bölgeye baskın yaptı: 1 ölü, 2 yaralı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail ordusu, Batı Şeria'da Filistinlilerin yaşadığı bölgeye baskın yaptı: 1 ölü, 2 yaralı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusunun işgal altına bulunan Batı Şeria'da Filistinlilerin yaşadığı bölgeye yönelik baskını sırasında 1 kişinin hayatını kaybettiği ve 2 kişinin yaralandığı bildirildi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail askerleri Batı Şeria'daki Eriha şehri ve yakınlarındaki Akabet Cebir, Ayn es-Sultan ve Duyuk el-Favka dahil çok sayıda bölgeye baskın yaptı.

Baskınlar sırasında, Eriha'da üç çocuk babası 44 yaşındaki Şadi İsa Celayta, İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirirken, iki kişinin yaralandığı, göğsünden yaralanan bir kişinin durumunun ağır olduğu kaydedildi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 486 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.


Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal'dan BM Genel Sekreteri Guterres'e veda ziyareti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Önal'dan BM Genel Sekreteri Guterres'e veda ziyareti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi olarak atanan Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e veda ziyaretinde bulundu.

Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliği'nin X sosyal medya hesabından ziyarete ilişkin paylaşım yapıldı.

Önal, Guterres'e Türkiye'nin girişimlerine verdiği destek için teşekkürlerini iletti.

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi olarak atanan Önal, veda ziyaretinde Türkiye'nin BM'nin barış ve kalkınma gündemine katkı sağlamaya devam edeceğini teyit etti.

Diğer taraftan BM 78. Genel Kurulu Başkanı Dennis Francis de sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda Önal'ı yeni görevinden dolayı tebrik ederek Türkçe "Teşekkür ederim." ifadesini kullandı.

Francis, Önal'a BM'de çok taraflılık için sarf ettiği çaba için teşekkürlerini ileterek, başarılar diledi.

Önal'dan boşalacak görevi Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız üstlenecek.


Zelenskiy, Biden ile Ukrayna'ya sağlanacak ilk savunma paketini görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Zelenskiy, Biden ile Ukrayna'ya sağlanacak ilk savunma paketini görüştü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, ABD Başkanı Joe Biden ile Ukrayna için yardım tasarısının onaylanmasından sonra sağlanacak ilk savunma paketini görüştüğünü bildirdi.

Zelenskiy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Meclisi'nin Ukrayna için yardım paketini onaylamasının ardından Başkan Biden ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini belirtti.

Biden'ın, Senato tarafından onaylanması halinde yasayı derhal imzalayacağı konusunda güvence verdiğini aktaran Zelenskiy, "Joe Biden'a Ukrayna'ya verdiği sarsılmaz desteği ve gerçek küresel liderliği için minnettarım." ifadesini kullandı.

Zelenskiy, Biden'a Rusya'nın binlerce füze, insansız hava aracı ve bomba ile düzenlediği hava saldırıları hakkında bilgi verdiğini belirterek, "Özellikle görüşmemizden birkaç dakika önce Harkiv televizyon kulesine yapılan saldırıdan bahsettim. Bu, Rusya'nın şehri yaşanmaz hale getirmeye yönelik açık niyetidir." değerlendirmesini yaptı.

Görüşmede ABD'nin Ukrayna için yardım yasasının onaylanmasından sonra sağlayacağı ilk savunma paketini ele aldıklarını vurgulayan Zelenskiy, Biden'dan bu paketin hızlı ve güçlü olacağına ve uçaksavar, uzun menzilli ve topçu yeteneklerini güçlendireceğine dair güvence aldığının altını çizdi.

Zelenskiy, görüşmede ikili güvenlik anlaşmasının imzalanması ve yapılacak olan barış zirvesine hazırlık konularını da ele aldıklarını kaydetti.


İsrail ordusunun 200 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde 34 bin 183 kişi hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail ordusunun 200 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde 34 bin 183 kişi hayatını kaybetti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusunun 200 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde can kaybı son 24 saatte 32 artarak 34 bin 183'e yükseldi.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 200 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 32 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 59 Filistinlinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 34 bin 183'e, yaralı sayısının da 77 bin 143'e yükseldiği kaydedildi.

5y
Fotoğraf: Ashraf Amra/AA

Gazze'de son 10 günde öldürülenlerin sayısının ise 469 olduğu ifade edildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail askerlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 200 gündür sürüyor
İsrail topçu birlikleri, gece saatlerinden itibaren Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahya ile Cibalya'nın doğu kesimini ağır bombardımana tuttu.

İsrail ordusunun ağır bombardımanı nedeniyle Gazze'nin kuzeyindeki bölgelerden Cibalya Mülteci Kampı'na yeni göç dalgası yaşandı.
Görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail topçu birlikleri, Beyt Lahya beldesindeki Şeyma Caddesi'nin yanı sıra Beyt Hanun beldesinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı merkezin yakınına yoğun saldırılarını sürdürüyor.

ferg
Fotoğraf: Hani Alshaer/AA

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun insansız hava araçlarıyla (İHA) Beyt Hanun beldesinde sığınma merkezinin olduğu Zamu Caddesi'ne düzenlediği saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda yerinden edilmiş Filistinli yaralandı.

Beyt Hanun beldesindeki çatışmalar dün akşamdan beri sürüyor
Öte yandan Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Hanun beldesine giren İsrail askerleri ile Filistinli gruplar arasındaki çatışmalar dün akşamdan bu yana devam ediyor.

Gazze'nin kuzey bölgelerinden İsrail'in sınıra yakın noktalarındaki Yahudi yerleşim birimlerine de roketler fırlatıldı.

İsrail ordusunun 200 günden bu yana bombaladığı Gazze Şeridi'nden atılan roketler, İsrail'e ait hava savunma sistemleri tarafından düşürüldü.

dcf
Fotoğraf: Dawoud Abo Alkas/AA

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarından dün yapılan açıklamada, Beyt Hanun bölgesinde bazı İsrail askerleri ile bir askeri aracın "Yasin-105" füzeleriyle hedef alındığı belirtilmişti.

Beyt Hanun, İsrail ordusunun 7 Ekim'den sonra Gazze'ye karadan giriş yaptığı ilk nokta olarak öne çıkıyor.

Gazze kentine ve diğer bölgelere yoğun hava saldırıları düzenlendi
Görgü tanıkları, İsrail savaş uçaklarının Gazze kentinde yer alan Zeytun Mahallesi'ndeki bir caddeyi bombardıman çemberine alarak büyük yıkıma neden olduğunu anlattı.

Gazze kentinin orta kesimindeki bazı binaları da havadan bombalayan İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'na da çok sayıda hava saldırısı düzenledi.

Yerel kaynaklar, Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentindeki bazı evlere düzenlenen hava saldırılarında ölü ve yaralılar olduğunu, yaralıların Aksa Şehitleri Hastanesi'ne nakledildiğini aktardı.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki El-Magazi ve El-Bureyc mülteci kampları da sabah saatlerinden itibaren topçu ve roket saldırılarıyla hedef alındı.

İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler Batı Şeria'da son 200 günde 487 Filistinliyi öldürdü
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, son 24 saatte Batı Şeria'nın Eriha kentinde İsrail saldırıları sonucu bir kişinin yaşamını yitirdiği, El Halil ve Selfit kentlerinde ise 1'i ağır 5 kişinin yaralandığı kaydedildi.

htynjmy

Açıklamaya göre, Gazze'ye yönelik saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria'da ihlallerini artıran İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında son 200 günde 122'si çocuk, 4'ü kadın 487 kişi öldü, 4 bin 900 kişi yaralandı.

Ayrıca hayatını kaybedenler arasında İsrail cezaevlerindeki 10 tutuklunun da olduğu bilgisi verildi.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.


İsrail saldırısında ağır yaralanan Filistinli bebek için Gazze dışında tedavi imkanı aranıyor

Fotoğraf: Yasser Qudaih/AA
Fotoğraf: Yasser Qudaih/AA
TT

İsrail saldırısında ağır yaralanan Filistinli bebek için Gazze dışında tedavi imkanı aranıyor

Fotoğraf: Yasser Qudaih/AA
Fotoğraf: Yasser Qudaih/AA

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda ciddi şekilde yaralanan, yüzüne dikişler atılan, bir eli kesilen diğer eli kırılan 2 yaşındaki Sened el-Arabi için Gazze dışında tedavi imkanı aranıyor.

Deyr el-Belah'taki Aksa Şehitleri Hastanesi'ne kaldırılan Sened bebek, tıbbi imkansızlıklar nedeniyle gerekli tedaviyi alamıyor.

Bebeklerinin gözleri önünde acı çekmesine dayanamayan aile, Sened'i Gazze dışında tedavi ettirmek istiyor.

- "Gazze'deki hastanelerde durum trajik"

Sened'in halası Mira el-Arabi, AA muhabirine, İsrail'in telefonlarına gönderdiği "güvenli bölgeye" göç etmeleri yönündeki mesajların ardından 17 Kasım'da Gazze kentindeki evlerinden ayrılarak Nusayrat Mülteci Kampı'na geldiklerini ancak burada da İsrail bombalarının hedefi olmaktan kurtulamadıklarını anlattı.

İsrail ordusunun Nusayrat Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda aile fertlerinden 10 kişiyi kaybettiklerini söyleyen Arabi, "Gazze'den Nusayrat'a kaçtık ama yine olmadı. Sened, orada yaralandı. Ben de yaralandım, 2 çocuğum öldürüldü. Gazze'deki hastanelerde durum trajik. Sened'in acil tıbbi bakıma ihtiyacı var. Elinin bir tarafı yaralı, diğer elinin ise acil tedaviye ihtiyacı var." dedi.

Sened'in yüzündeki yaraların ona çok acı verdiğini, yüzündeki gülümsemenin artık yok olduğunu, ifadesinin değiştiğini dile getiren Arabi, yeğeninin tedavisi için yardım çağrısında bulundu.

Arabi, uygun tıbbi bakım ve dikkatli takibin Sened'i iyileştirmeye ve yaralarının etkilerini azaltmaya yardımcı olabileceğini söyledi.

- İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere 34 bin 183 Filistinli öldürüldü, 77 bin 143 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 260’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere 604 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 487 Filistinli hayatını kaybetti.

Son verilere göre, İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim 2023'ten beri devam eden çatışmalarda 283 Hizbullah mensubu, 54 Lübnanlı sivil, 18 Emel Hareketi, 13 Hamas, 12 İslami Cihad mensubu ile İsrailli 7 sivil ve 12 asker öldü.