ABD, İran’a yönelik silah ambargosunun kaldırılmasını önlemek için BMGK’ya proje sundu

Devrim Muhafızları, geçen ay Hürmüz Boğazı yakınlarında gerçekleştirdiği manevralar sırasında füze fırlattı. (AFP)
Devrim Muhafızları, geçen ay Hürmüz Boğazı yakınlarında gerçekleştirdiği manevralar sırasında füze fırlattı. (AFP)
TT

ABD, İran’a yönelik silah ambargosunun kaldırılmasını önlemek için BMGK’ya proje sundu

Devrim Muhafızları, geçen ay Hürmüz Boğazı yakınlarında gerçekleştirdiği manevralar sırasında füze fırlattı. (AFP)
Devrim Muhafızları, geçen ay Hürmüz Boğazı yakınlarında gerçekleştirdiği manevralar sırasında füze fırlattı. (AFP)

Uluslararası arenadan diplomatlar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) bu hafta İran’a silah ambargosunu uzatmaya yönelik bir ABD önerisini oylaması halinde Tahran ile büyük ülkeler arasındaki nükleer anlaşmanın daha büyük bir riskle karşı karşıya kalacağı konusunda uyarıda bulundular. Tahran’da ise İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musavi, 11 Ağustos’ta Almanya- İngiltere sponsorluğunda ABD- İran müzakerelerinin başlamasına hazırlık olarak ABD’nin yaptırımlarını azaltma olasılığına dair yayınlanan bir İran raporunu yalanladı.
ABD, Temmuz 2015’te nükleer anlaşmanın kabul edildiği 2231 sayılı kararda söz konusu yasağın durdurulmasını öngören paragrafın askıya alınması talebiyle 11 Ağustos’ta, öğleden sonra İran’a uluslararası silah ambargosunu uzatmak için bir karar taslağını revize etti.
Yeni bir taslak metin dağıtan Washington, BMGK’ya üye devletlerden ‘bu öneriye New York saatiyle sabah saat 10’a kadar cevap verilmesini’ istedi.
Şarku’l Avsat’ın da bir kopyasını edindiği söz konusu taslak metinde şu ifadelere yer verildi:
“BMGK, başkanının beyanı ve 1696, 1737, 1747, 1803, 1835, 1929 ve 2231 sayılı kararları hatırlatarak ayrıca 2231 sayılı kararın B ekinin 6’ıncı paragrafının b ve e alt maddelerinin hükümlerinin tam olarak uygulanmasının uluslararası barış ve güvenliğin sürdürülmesi için gerekli olduğunu kabul ederek BM tüzüğünün 41’inci maddesi uyarınca, her paragrafta veya alt paragrafta belirtilen süreye bakılmaksızın, (BMGK aksi yönde bir karar alana kadar) 5’inci paragraf ve 2231 sayılı kararın 6’ıncı paragrafının b ve e alt maddelerinin uygulanmasına karar vermektedir.” 
2231 sayılı karar ile nükleer anlaşmadan önceki diğer 6 kararı askıya alındı. Karar, nükleer anlaşma taraflarından herhangi birinin BM yaptırımlarının yenilenmesini sağlayan bir mekanizma kullanması veya İran'ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerini sonlandırması halinde ise yeniden gündeme gelebilir.
Geçen hafta ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Çin ve Rusya’nın güçlü muhalefetine rağmen ABD’nin bu taslağı sunacağını duyurmuştu.
Bununla birlikte BM’deki diplomatlar, taslağın mevcut versiyonunun güçlü bir muhalefetle karşı karşıya olduğunu belirtirken Washington’ın onay için gerekli dokuz oya ulaşmasının ise pek olası olmadığını vurguladı. Ayrıca oylama sırasında Moskova ve Pekin’in veto haklarını kullanacağı belirtildi.
AFP göre söz konusu diplomatlar konuya dair “Karar, İran ile sonuna kadar giden bir tavır benimsiyor” dedi. Farklı diplomatlar ise “Karar taslağı, 18 Ekim’de sona erecek olan İran’ın geleneksel silah satışına yönelik yasağının mevcut hükümlerinin ötesine geçiyor” ifadelerini kullandılar.
ABD, Tahran’ın anlaşmadaki yükümlülüklerini ihlal etmesi durumunda yaptırımların otomatik olarak yeniden uygulanmasını sağlayan ‘Snapback’ mekanizmasını kullanarak ambargonun uzatılmaması halinde ise İran’a yeniden yaptırım uygulamak için elinden gelen tüm çabaları sarf etme tehdidinde bulunmuştu.
Pompeo, ABD’nin halen nükleer anlaşmaya dahil olduğunu, bu nedenle Tahran’ın yükümlülüklerini ihlal ettiğini fark ederse yaptırımları tekrar uygulayabileceğini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanı’nın söz konusu açıklaması sert bir muhalefetle karşı karşıya kaldı.
Diğer Avrupalı müttefikler ise yaptırımların Washington tarafından istenildiği gibi yeniden uygulamaya konulabileceğine dair şüphe duyuyorlar. Bu durumun BMGK’nın meşruiyetine zarar verebileceği konusunda da uyarılar yapıyorlar. Reuters’ın geçen pazartesi günü geç saatlerde, diplomatlardan aktardığına göre İngiltere, Fransa ve Almanya’nın son dakikada silah ambargosunun uzatılması konusunda Rusya ve Çin ile uzlaşmaya aracılık etme girişiminden sonuç alınamadı. İran’ın iki müttefiki olan Rusya ve Çin, uzun bir süredir ABD’nin bu uygulamasına karşı çıkıyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen Avrupalı diplomatlar konuya dair “ABD yönetiminin amacı İran nükleer anlaşmasını sona erdirmektir” değerlendirmesinde bulundular. Reuters’a göre diplomatlar, silah ambargosunun yenilenmesinin nükleer anlaşmayı ortadan kaldıracağını savundular.
İran’da yayın yapan IRNA haber ajansına göre bir kaynak, 11 Ağustos’ta “Almanya ve İngiltere, İran’a silah ambargosunun uzatılmasına ve ABD gözetiminde Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın İran’In nükleer programını doğrudan denetimi de dahil olmak üzere ABD’nin önerilerine karşı olduklarını ifade ettiler” ifadelerini kullandı.
Kaynağa göre nükleer anlaşmayı imzalayan üç Avrupa ülkesi (Fransa, Almanya ve İngiltere), ABD’nin önerilerini görüştü. Kaynak konuya dair şunları söyledi:
“Almanya, ‘İran ve ABD arasında askıda kalmış sorunlar konusunda kapsamlı bir müzakere turuna’ hazırlık olarak, anlaşmayla ve İngiltere’nin desteğiyle ilk adımda İranlıların yaşamlarına dair ekonomik etkilere sahip olacak hedef dışı yaptırımların geçici olarak kaldırılması için bir teklif sundu.”
Kaynak, ‘iyi niyet göstermek ve 2015 anlaşmasına geri dönmek için, hedef dışı yaptırımların geçici olarak iptal edileceğini’ belirttiği açıklamasında “Eğer olumlu sonuçlar doğarsa, İran’ın bölgede önemli bir oyuncu olduğuna dair genişletilmiş görüşmelere girmek için yaptırımlar kalıcı olarak iptal edilecek” dedi. “Başlangıç noktası, İran’ın ABD ve Avrupa üçlüsü ile davranışlarındaki farklılığı ele almaktır” ifadelerini kullanan kaynak aynı zamanda İran’ın ‘nükleer konusunda son aylarda atılan adımları’ da inceleyeceğini kaydetti.
Aynı kaynak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bildiğim kadarıyla Washington’ın önerileri değerlendirmesi, 8 ila 10 gün arasında tamamlanacak. Mevcut bilgilere göre BMGK’nın ABD yaptırımlarını sıkılaştırma olasılığına ilişkin değerlendirmesi olumlu değil.” 
Ancak bir saatten kısa bir süre sonra İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musavi, IRNA ajansının haberini boşa çıkarttı. Reformistlere yakın olan ajansın nükleer anlaşmayı ve Hasan Ruhani yönetiminin dış politikadaki yaklaşımını destekleyen çevrelerle bağlantılara sahip olduğu biliniyor.
Musavi, gazetecilerin ABD yaptırımlarının iptaliyle ilgili sorularına yanıt olarak “Bu gibi söylentiler uydurmadır. Asılsızdırlar ve yayınlanma amacının ne olduğu da açık değildir” dedi.
Abbas Musavi açıklamasını şöyle sürdürdü:
“ABD yaptırım politikasının hezimetinin Avrupa ve ABD arasında tartışma konusu olması pek olası değildir. Ancak İran ile ilgili olan şey, tek taraflı ABD yaptırımlarının yasa dışı ve adaletsiz olmasıdır. Nükleer anlaşma ve 2231 sayılı karar uyarınca ABD, nükleer anlaşmadan çekildikten sonra yeniden uyguladığı tüm yaptırımları iptal etmek zorundadır.”



Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray dün, ABD başkanının günlerdir sağ elinde taşıdığı bandajı, yaptığı sayısız tokalaşmaya işaret ederek bir kez daha haklı çıkarmaya çalıştı.

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt dün, "Bununla ilgili size zaten bir açıklama yaptık" dedi. Leavitt'in açıklaması, son zamanlarda ortaya çıkan bandajlarla ilgili bir soruya yanıt olarak geldi. "Başkan sürekli insanlarla el sıkışıyor," diyen Leavitt, birkaç ay önce başkan şişmiş sağ eliyle görüldüğünde yapılan açıklamayı yineledi.

Leavitt ayrıca, "Kalp damar hastalığına karşı önleyici tedavi olarak her gün aspirin de alıyor" diyerek, "bu da gördüğünüz morluklara katkıda bulunmuş olabilir." Beyaz Saray, örneğin pazar günü Washington'daki bir etkinlik sırasında 79 yaşındaki Trump'ın taktığı bandajlar görülmeden önce de bu açıklamayı yapmıştı.

ABD'nin en yaşlı seçilmiş başkanı olan Trump için sağlık hassas bir konu. Demokrat selefi Joe Biden'ı bunama hastalığından muzdarip olmakla ve bu nedenle yönetmeye uygun olmamakla suçladı.

Trump, salı akşamı Truth Social’deki hesabından yaptığı öfkeli paylaşımda, sağlığıyla ilgili medya haberlerini "kışkırtıcı ve muhtemelen vatana ihanet" olarak nitelendirdi.

Trump'ın sağlığı, bir dizi etkinlikte uyanık kalmakta zorlandığı görülmesinin yanı sıra, ekim ayında ek tıbbi testlerin bir parçası olarak MR çektirmesiyle de mercek altına alındı.


Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

Tokyo bugün yaptığı açıklamada, Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi ve Amerikalı mevkidaşı Pete Higseth'in bölgedeki güvenlik konusunu görüşmek üzere yaptıkları telefon görüşmesinde, Çin'in son eylemlerinin "bölgesel barışın sağlanmasına yardımcı olmadığı" konusunda mutabık kaldıklarını duyurdu.

Japonya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki bakanın "6 Aralık'ta Çin askeri savaş uçakları tarafından Japonya Öz Savunma Kuvvetleri uçaklarının hedef alındığı radar kilitleme olayı da dahil olmak üzere, Hint-Pasifik bölgesindeki kötüleşen ciddi güvenlik durumu hakkında samimi görüş alışverişinde bulunduğunu" belirtti.

Açıklamada, Başbakan Sanae Takaichi'nin geçen ay Tayvan hakkındaki açıklamalarının ardından Japonya ve Çin arasında yaşanan anlaşmazlık ortamında, iki bakanın "Çin'in eylemlerinin bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmadığı gerekçesiyle, bölgesel gerilimleri tırmandırabilecek her türlü eylemden ciddi endişe duyduklarını" ifade ettikleri belirtildi.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.