İki yıldır ahıra zincirli yaşayan 10 yaşındaki çocuk kurtarıldı

Çocuğun babası, iki eşi ve diğer 17 çocuğuyla konforlu bir yaşam sürdürüyordu

Hastanede tedavi altına alınan 10 yaşındaki Jibril'in sağlık durumunun iyiye gittiği açıklandı (Kebbi Eyaleti Polisi)
Hastanede tedavi altına alınan 10 yaşındaki Jibril'in sağlık durumunun iyiye gittiği açıklandı (Kebbi Eyaleti Polisi)
TT

İki yıldır ahıra zincirli yaşayan 10 yaşındaki çocuk kurtarıldı

Hastanede tedavi altına alınan 10 yaşındaki Jibril'in sağlık durumunun iyiye gittiği açıklandı (Kebbi Eyaleti Polisi)
Hastanede tedavi altına alınan 10 yaşındaki Jibril'in sağlık durumunun iyiye gittiği açıklandı (Kebbi Eyaleti Polisi)

Nijerya'da 10 yaşındaki bir erkek çocuğu iki yıl boyunca bir ahırda zincirlenmiş şekilde bulunduktan sonra kurtarıldı.
BBC'nin haberine göre ülkenin kuzeybatısındaki Kebbi eyaletinde pazar günü insan hakları alanında çalışan avukatlar aldıkları bir ihbar sonucu çocuğun kapatıldığı viran haldeki ahıra gitti.
Yardımla ayakta durabilen ve açlık yüzünden aşırı zayıflayan çocuğun tahta bir kütüğe zincirlendiği ve iki yıl boyunca ahırdaki keçi ve tavuklardan arta kalan yemlerle ayrıca kendi dışkısıyla beslendiği açıklandı.
Babası iki karısıyla rahat bir hayat sürüyordu
Kurtarma ekibinin başındaki Hamza Attahiru Wala, Jibril Aliyu adlı çocuğun babasının iki karısı ve 17 çocuğuyla birlikte ahırın yanındaki evde konforlu bir hayat sürdüğünü söyledi.
Çocuğun biyolojik annesinin iki yıl önce öldüğü belirtilirken çocuk, Birnin Kebbi kentindeki bir hastaneye kaldırıldı.
Kurtarma ekibinden Nafi'u Abubakar çocuğun babası ve eşlerinin gözaltına alındığını söyledi.
Nijeryalı yetkililer çocuğun iki yıl boyunca ahırda tutulmasının sebebini soruşturmayı sürdürdüklerini söylerken, Sun Nigeria'nın aktardığına göre çocuğun ağabeylerinden biri, Jibril'in epilepsi hastası olduğunu ve kaybolmasın diye gündüzleri ahıra zincirlendiğini ileri sürdü.
Ağabeyi ayrıca çocuğun epilepsi tedavisi için babasının otomobili ve bir evini sattığını da iddia etti. 



Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons
TT

Mavi köpekbalıklarının bukalemun gibi renk değiştirdiği keşfedildi

Fotoğraf: Wikimedia Commons
Fotoğraf: Wikimedia Commons

Yeni bir araştırmaya göre mavi köpekbalığının derisindeki benzersiz yapılar, bukalemun gibi renk değiştirebileceğine işaret ediyor.

Bu hafta Anvers'te düzenlenen Society for Experimental Biology konferansında sunulan çalışma, mavi köpekbalığının (Prionace glauca) derisindeki renkleri üreten küçük nano yapıları ortaya çıkardı. Köpekbalığının renginin sırrı, deriyi zırh gibi kaplayan pulların, dermal dentiküller diye bilinen pulpa boşluklarında saklı.

Çalışmada yer alan araştırmacılardan Viktoriia Kamska, "Mavi, hayvanlar alemindeki en nadir renklerden biri ve hayvanlar bunu üretmek için evrim boyunca çeşit çeşit benzersiz strateji geliştirdi. Bu da bu süreçleri bilhassa büyüleyici kılıyor" diyor.

Pulpa boşlukları içindeki guanin molekülü kristalleri, mavi reflektör görevi görüyor. Buna ek olarak melanin pigmenti içeren hücre bileşenleri diğer dalga boylarını emerek köpekbalığının karakteristik rengini üretiyor.

Dr. Kamska, "Bu bileşenler, aynalarla dolu torbaları ve siyah emicilerle dolu torbaları anımsatan şekilde ayrı hücrelerde toplanıyor ancak yakın ilişki içinde durarak birlikte çalışabiliyorlar" diye açıklıyor.

Melanin, belirli kalınlık ve aralıklara sahip guanin kristalleriyle işbirliği yaparak köpekbalığının derisindeki renk doygunluğunu artırıyor.

Bir diğer araştırmacı Mason Dean "Bu malzemeler bir araya getirilince, renk üretme ve değiştirmeyi sağlayan güçlü bir yetenek de ortaya çıkıyor" diyor.

Büyüleyici olan şey, kristalleri içeren hücrelerdeki küçük değişiklikleri gözlemleyerek bunların tüm organizmanın rengini nasıl etkilediğini görüp modelleyebilmemiz.

xsdfrgt
Mavi köpekbalığının dermal dentikülleri (Viktoriia Kamska)

Araştırma, renk üreten küçük yapıların biçimini, işlevini ve mimarisini tanımlayan gelişmiş görüntüleme teknikleri sayesinde mümkün oldu.

Dr. Dean "Rengi organizma düzeyinde, metre ve santimetre ölçeğinde incelemeye başladık ancak yapısal renk nanometre düzeyinde elde edildiğinden, bir dizi farklı yaklaşım kullanmamız gerekti" diyor.

Araştırmacılar daha sonra küçük deri yapılarındaki hangi yapısal parametrelerin, gözlemlenen görünümü üretmekten sorumlu olduğunu doğrulamak için bilgisayar simülasyonları kullandı.

Bu renk değişimi mekanizmasının, guanin kristal aralığını etkileyecek çevresel faktörler tarafından da yönlendirilebileceğini gösterdiler.

Dr. Dean, "Bu şekilde nem veya su basıncı değişiklikleri gibi basit bir şeyden kaynaklanan çok ince ölçekteki değişiklikler, vücut rengini değiştirebilir ve bu da hayvanın nasıl kamufle olacağını şekillendirir" ifadelerini kullanıyor.

Örneğin köpekbalığı daha derine yüzdüğünde, deriye daha fazla basınç uygulanması sonucu guanin kristallleri birbirine doğru itiliyor ve köpekbalığının rengi koyulaşarak çevresine daha iyi uyum sağlıyor.

Bu küçük yapıların davranış mekanizması köpekbalığının deri rengini de değiştiriyor olabilir. Dr. Dean şöyle diyor: 

Böylesine çok işlevli bir yapısal tasarım (yüksek hızlı hidrodinamik ve kamufle edici optik özellikleri birleştiren bir deniz canlısı yüzeyi) bildiğimiz kadarıyla daha önce görülmedi.

Independent Türkçe