Meşnuk: İsrail saldırdı, bin 400 ton amonyum nitrat kayıp

 Müstakbel Milletvekili Nihad el-Meşnuk
Müstakbel Milletvekili Nihad el-Meşnuk
TT

Meşnuk: İsrail saldırdı, bin 400 ton amonyum nitrat kayıp

 Müstakbel Milletvekili Nihad el-Meşnuk
Müstakbel Milletvekili Nihad el-Meşnuk

Lübnan Sünni toplumunun temsilcisi konumundaki Müstakbel Hareketi’nden eski İçişleri Bakanı ve Milletvekili Nihad el-Meşnuk, İsrail’i Beyrut Limanı’ndaki patlamada parmağı olmakla suçlayarak “Beyrut’taki bu eylem açık ve net bir şekilde İsrail tarafından yapıldı. Bu yapılan araştırmalardan, okumalardan ve temaslardan elde edilen sonuçtur. İnsanlığa karşı işlenmiş bir suçla karşı karşıya olduğumuz açık. Bu nedenle hiç kimse bu suçu üstlenmeye cesaret edemiyor” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Meşnuk yaptığı açıklamada “depolanan amonyum nitratın 1400 tonunun patlamadan önce kaybolduğunu” iddia ederek şu soruları yöneltti:
“Hangi Lübnanlı yargıç, cesetlerin ve moloz yığınlarının arasında füzelerden geriye kalan parçaları bulduğunu açıklamaya cesaret edebilir? Hani yargıç patlamanın boyutunun 2 bin 750 ton amonyum nitrat olmadığını, bin 350 ton olduğunu ve geriye kalan bin 400 tonun nerede olduğunu söylemeye cesaret edebilir?”
Siyasi işgal altındayız
Meşnuk, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yi arayarak Lübnan’ın içişlerine karışmayı bırakmasını istediğine dikkati çekerek “Biz siyasi olarak işgal edilmiş bir ülkeyiz” dedi. Menşuk “Macron’un bu açıklaması, işgal edilmiş bir devlet olduğumuzu gösteriyor ve bu işgale herhangi bir şekilde siyasi direnç gösterdiğimizi duyurmalıyız” ifadelerini kullanarak Refik Hariri’nin bütün kitlesini “bu sözlere kulak vermeye” çağırdı. Uluslararası soruşturma talebine değinen Meşnuk “Uluslararası soruşturma yapılmasına karar verilmezse toplu bir şekilde istifa etmeliyiz, karar verilirse şehit ailelerinin haklarının küçük bir kısmına ulaşmış olacağız” dedi.
Meşnuk “Mevcut hükümet işe yaramıyordu ve yaptığı en saçma şey askeri soruşturma ile uluslararası soruşturma arasında bir uzlaşma sağlamak için Yüksek Yargı Konseyi’ni görevlendirdiği son karardı. Ancak aslında bu boş bir çözüm çünkü bu konseye sevk edilen davaların hiçbiri herhangi bir karara bağlanmadı. Daha önce istifa etmiş bir adalet bakanı ve partili bir hakim atandı, üstelik Yüksek Yargı Konseyi’nin itirazına rağmen. Öyleyse buradan nasıl bir sonuç çıkmasını bekliyoruz?” dedi.
“Bağımsız milletvekillerini istifa etme konusunda yavaş davranmaya iten siyasi koşulların olduğuna” dikkat çeken Meşnuk Müstakbel Hareketi’nin, İlerlemeci Sosyalist Parti’nin ve Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin Temsilciler Meclisi’nden istifa etmek istediğini ancak istişarelerin yapıldığı gece Fransa Cumhurbaşkanı’ndan şahsi olarak bir telefon aldıklarını ve Macron’un kendilerinden Lübnan’a dönene kadar beklemelerini istediğini belirtti.
Yakında kurulacak yeni hükümet hakkında Meşnuk “Geçen sefer hükümeti kurması için Nevaf Selam’ı aday göstermiştim ve hala benim adayım O. Kendisi gerçekten tarafsız, ağırbaşlı ve cesur bir insan. Başbakan Hariri’nin tarafsız bir hükümet kurmasına izin verileceğini zannetmiyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos'ta patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda önce yangın çıkmış ardından tüm kenti sarsan çok güçlü patlama meydana gelmişti. Patlamada, 171 kişi hayatını kaybederken, yaklaşık 6 bin kişinin de yaralandığı açıklanmıştı. Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır Beyrut Limanı'ndaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitrat maddesinin yol açtığını söylemişti. Bu açıklamanın ardından sosyal medyanın yanı sıra Lübnan ve dünya basınında birçok soru ve ihmal iddiaları gündeme gelmişti.



Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
TT

Lübnan Ordusu: Güneyde bir UNIFIL devriyesine saldıran altı kişi yakalandı

Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)
Birleşmiş Milletler barış gücü güçleri, Marjeyoun'un Bouayda bölgesinde UNIFIL gücüne ait araçlarla devriye geziyor (AFP)

Lübnan Ordusu bugün, Lübnan'ın güneyindeki el-Tayri-Bint Cebeli yolunda Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'ne (UNIFIL) ait bir devriyeye saldıran altı kişinin yakalandığını duyurdu.

Ordu "X" platformunda yayınlanan bir açıklamasında, UNIFIL gücüne yönelik saldırıda bir UNIFIL aracının hasar gördüğünü, ancak personel arasında herhangi bir yaralanma bildirilmediğini ifade etti.

Ordu, UNIFIL'e yönelik herhangi bir saldırının ciddiyetini vurgulayarak, olaya karışanların cezalandırılmasında hiçbir hoşgörü ve müsamaha gösterilmeyeceğini belirtti.

Ayrıca, UNIFIL'in Litani Nehri'nin güneyinde bulunan bölgedeki temel rolünü, ordu ile yakın koordinasyonunu ve istikrarın yeniden sağlanmasına aktif katkısını vurguladı.

UNIFIL dün yaptığı açıklamada, Güney Lübnan'daki devriyelerinden birine ateş açıldığını, ancak herhangi bir yaralanma bildirilmediğini duyurdu.

Bint Cubeyl yakınlarında devriye gezen üç motosikletli altı kişinin barış gücüne yaklaştığını ve içlerinden birinin aracın arkasına yaklaşık üç el ateş ettiğini açıkladı. Olayda yaralanan olmadı.


Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.