Suudi Arabistan: Koronavirüs aşısının etkili ve güvenli olması gerekiyor

Suudi Arabistan’daki ihtiyati önlemler, vaka sayılarının azalmasında önemli derecede katkıda bulundu. (Fotoğraf:Beşir Salih)
Suudi Arabistan’daki ihtiyati önlemler, vaka sayılarının azalmasında önemli derecede katkıda bulundu. (Fotoğraf:Beşir Salih)
TT

Suudi Arabistan: Koronavirüs aşısının etkili ve güvenli olması gerekiyor

Suudi Arabistan’daki ihtiyati önlemler, vaka sayılarının azalmasında önemli derecede katkıda bulundu. (Fotoğraf:Beşir Salih)
Suudi Arabistan’daki ihtiyati önlemler, vaka sayılarının azalmasında önemli derecede katkıda bulundu. (Fotoğraf:Beşir Salih)

Suudi Arabistan, koronavirüs salgınının başlangıcından bu yana Kovid-19’la mücadele için araştırmalar yapılması ve başarılı aşıların ve tedavilerin oluşturulmasının desteklenmesinde tüm küresel çabalara katkıda bulunduğunu bildirdi. Açıklamada söz konusu çalışmaların arasında son zamanlarda duyurulan ve aşıların bazılarının klinik uygulamasının üçüncü aşamasının Krallık’ta hayata geçirildiğin başlanmasının yer aldığını vurguladı.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali, ilgili makamlar tarafından onaylanan ve gerekli tüm klinik koşulları ve aşamaları geçen bir aşıdan emin olunması, aşının takip edilmesi ve sağlanması için çalışmaların devam ettiğini belirtti. Yeni bir aşının etkili ve güvenli olması gerektiğini vurguladı.
Söz konusu açıklama, koronavirüs hastaları arasında iyileşen vakaların sayısının arttığı bir zamanda geldi. Ülkede dün 2 bin 151 kişinin daha iyileşmesiyle sağlığına kavuşanların sayısı toplam 257 bin 269’a ulaştı.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, son olarak bin 569 yeni koronavirüs vakasının daha tespit edilmesi ile vaka sayısının 293 bin 37’ye yükseldiğini, çoğunun sağlık durumun güven verici olmakla birlikte vakalardan 32 bin 399’unun halen tedavi gören aktif vakalar olduğunu belirtti. Bin 826 hastanın durumunun kritik olduğunu ifade eden Söz cü  salgın sebebiyle 36 kişinin daha yaşamını uyitirdiği bilgisini verdi.
Sözcü el-Abdulali, şu anda uygulanmakta olan önlemlerin ve protokollerin mevsim değişikliği sürecinde virüsün yayılmasında herhangi bir değişikliğin olmaması için önümüzdeki sonbahar ve kış mevsiminde de aynı kalacağını ve diğer mevsimsel virüslerin de aktif olduğu söz konusu mevsimlerde daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
El-Abdulali, Teekküd merkezlerinin koronavirüs testi yaptırmak isteyen kişilerin hizmetinde olduğunu, semptomları devam edenler için “Tatman” kliniklerinin hizmet sağladığını bildirdi. Şimdiye kadar iki milyondan fazla kişiye hizmet sunulduğunu ifade eden Sözcü bazı Teekküd merkezlerinin çalışma saatlerinin 24 saate kadar uzatıldığını kaydetti.

Kuveyt
Kuveyt Sağlık Bakanlığı dün 717 yeni koronavirüs vakasının daha tespit edildiğini, böylece ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 73 bin 785’e yükseldiğini, 3 kişinin daha yaşamını yitirmesiyle toplam ölü sayısının 489’a yükseldiğini duyurdu.

Umman Sultanlığı
Umman Sağlık Bakanlığı dün, kaydedilen toplam vaka sayısının 82 bin 299, toplam ölüm sayısının 539 ve toplam iyileşen vaka sayısının 77 bin 72 olduğunu bildirdi. İyileşme oranının yüzde 93,6’ya ulaştığı bilgisiini verdi.
Sağlık Bakanlığı yaptığı açıklamada son 24 saatte 71 vakanın hastaneye yatırıldığını, hastaneye yatırılan toplam vaka sayısının 467 olduğunu ve yoğun bakım ünitelerinde 165 vakanın bulunduğunu açıkladı.

Bahreyn
Bahreyn Sağlık Bakanlığı resmi Twitter hesabı üzerinden 295 vakanın daha sağlığına kavuşarak hastanelerden taburcu edildiklerini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı ayrıca 155’i göçmen işçi, 249’u önceden duyurulmuş hastalarla temas kurmuş kişiler ve 3’ü yurt dışından gelenlerden oluşmak üzere 407 yeni koronavirüs vakasının daha kaydedildiğini, böylece toplam vaka sayının 3 bin 135’e yükseldiğini bildirdi. Vakalardan 97’sinin tedavi gördüğünü, 38’inin yoğun bakımda olduğunu ve 2 bin 676’sının durumunun ise stabil olduğunu duyurdu.  

Katar
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı çarşamba günü yaptığı açıklamada 292 vakanın daha tespit edildiğini, böylece koronavirüsün yayılmaya başlamasından bu yana ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 113 bin 938’e yükseldiğini duyurdu.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.