Pekin Washington’ı Tavyan hakkında uyardı ‘ateşle oynama’

ABD Sağlık Bakanı Alex Azar
ABD Sağlık Bakanı Alex Azar
TT

Pekin Washington’ı Tavyan hakkında uyardı ‘ateşle oynama’

ABD Sağlık Bakanı Alex Azar
ABD Sağlık Bakanı Alex Azar

Washington'a Tayvan ile herhangi bir ilişki kurmama uyarısında bulunan Pekin, ABD ile Tayvan arasında herhangi bir bahane altındaki herhangi bir resmi ilişkiye karşı çıktığını bildirdi. Bu açıklamalar, ABD Sağlık Bakanı Alex Azar’ın Taipei ziyaretinin ardından geldi. Nitekim ABD hükümetinden üst düzey yetkilinin 1979'dan bu yana gerçekleştirdiği ilk olan bu ziyaret, Pekin’in koronavirüs salgınını ele alışı hakkında patlak veren ABD-Çin geriliminin devam ettiği sırada geldi.
Sağlık Bakanı Azar, dün sona eren üç günlük Tayvan ziyaretinde Çin’e dair eleştirilere yönelmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, dün gazetecilere yaptığı açıklamada ateşle oynayanların yanacağını ifade etti.
Bakan Azar ise ziyareti sona erdirmeden önceki video konferans sırasında yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin her fırsatta söylediği gibi Çin’in koronavirüs salgını başlangıcında önemli gerçekleri sakladığını öne sürdü. Bakan, “Virüsün neden olduğu hastalığın insandan insana ne kadar çabuk bulaştığını ve virüs hakkında bildikleri açıklamaları gerekiyordu. Hastalığın doğası hakkında bilgi sahibi olunması için dışarıdan uzman kabulünü bir buçuk ay boyunca ertelediler” ifadelerini kullandı. Başkan Trump ise virüsü kontrol altına almada yeterli önlem almamakla suçladığı Çin'e sert eleştiriler yöneltmişti.
Washington’a karşı daha az sert bir tutum sergileyen Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Le Yucheng ise ülkesinin ABD ile ilişkilerini doğru yolda tutması ve bu yoldan sapmamayı garanti altına alması gerektiğini söyledi. Yucheng, dün Çin Dışişleri Bakanlığı internet sitesinde yayınlanan açıklamalarında, “Önümüzdeki aylar Çin-ABD ilişkileri için oldukça önem teşkil edecek. Odak noktamızı korumalı ve radikal güçten çok fazla etkilenmemeliyiz” ifadelerini kullandı.
Pekin’in Hong Kong’a yönelik baskısı, Çin'in insan hakları sicili ve Güney Çin Denizi konusundaki anlaşmazlık, dünyanın iki en büyük ekonomik gücü arasındaki anlaşmazlıklardan bazıları. Çin, Pazartesi günü, ABD'nin Hong Kong üzerindeki yaptırım kararının ardından senatörlerin de aralarında bulunduğu 11 ABD'liye yaptırım uygulanacağını açıklamıştı. Bu karar, Hong Kong’un özerkliğini baltaladıkları ve halkın özgürlüklerini kısıtladıkları gerekçesiyle Çinli ve Hong Konglu yetkililerin ABD’nin yaptırım listesine alınmasına cevap niteliğinde geldi. Diğer yandan, Washington'un Çin merkezli akıllı telefon uygulamalarını yasaklama yönünde attığı adıma yönelik şiddetli muhalefetini dile getiren Pekin, bu tür adımların piyasa prensipleriyle çeliştiğini, gerçekçi bir temele dayanmadığını vurguladı.
Geçen hafta yaptığı açıklamada ABD’nin Çin merkezli güvenilir olmayan uygulamaları elektronik uygulama mağazalarından kaldırmak istediğini bildiren ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, TikTok ve WeChat uygulamalarını ‘iki büyük tehdit’ olarak nitelemişti.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki çeşitli köylere konuşlandı ve yoldan geçenleri arıyor

İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki çeşitli köylere konuşlandı ve yoldan geçenleri arıyor

İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)

İsrail güçleri bu sabah Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan birkaç köye girdi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), "İki Humvee'den oluşan bir işgal gücü, Kuneytra kırsalının güneyindeki Tell Ahmar al-Garbi'den başlayarak, Kudna köyüne, ardından Ayn Zivan köyüne ve oradan da Suveyse köyüne giden yoldan ilerleyerek, burada konuşlanıp yoldan geçenleri arama ve geçişlerinin engellendiğini" bildirdi.

Ajans, “İsrail işgal güçleri dün gece Kuzey Kuneytra kırsalındaki birkaç köyü ve Batı Dera kırsalındaki Celma kasabasını bastığını ve iki genç erkeği tutukladığını” belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre, “İsrail, güney Suriye'ye baskınlar düzenleyerek ve sivillere saldırarak, 1974 Ayrılma Anlaşması'nı ihlal etmeye ve saldırgan politikalarına devam ediyor.”

Suriye, İsrail güçlerinin topraklarından çekilmesini talep etmeye devam ediyor ve İsrail'in güney Suriye'de gerçekleştirdiği tüm eylemlerin uluslararası hukuk uyarınca geçersiz ve hükümsüz olduğunu savunuyor. Uluslararası toplumu sorumluluklarını üstlenmeye, İsrail'in uygulamalarını caydırmaya ve İsrail'i güney Suriye'den tamamen çekilmeye ve 1974 Ayrılma Anlaşması'na geri dönmeye zorlamaya çağırıyor.


Almanya, Sudan'daki savaşı "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirdi ve acil eylem çağrısında bulundu

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
TT

Almanya, Sudan'daki savaşı "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirdi ve acil eylem çağrısında bulundu

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan, Sudan'daki çatışmayı sona erdirmek için uluslararası çabaları yoğunlaştırmaya çağırdı ve bunu "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirerek, göz ardı edilmemesi veya ihmal edilmemesi gerektiği konusunda uyardı.

Radovan, Alman medya grubu Funke'de dün yayınlanan açıklamalarında, "Aldığımız raporlar ve görüntüler son derece endişe ve alarm verici" dedi.

Alman Basın Ajansı'na göre, sözlerine şöyle devam etti: "İstikrarlı ateşkesle başlayarak acilen siyasi bir çözüme ihtiyacımız var... Bu korkunç iç savaşta bu kendiliğinden olmayacak; uluslararası toplumdan acil ve daha büyük destek gerektiriyor" diyerek, çatışmanın unutulmaması gerektiği konusunda da uyardı.

Sudan, Nisan 2023'ten bu yana Sudan ordusu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında süren bir savaşın içinde bulunuyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler bu çatışmayı dünyanın en büyük insani krizi olarak tanımladı; yaklaşık 12 milyon insan yerinden edildi ve nüfusun yarısı kıtlık tehdidiyle karşı karşıya.

Felaketin boyutuna rağmen Sudan, Gazze'deki savaş gibi diğer çatışmalara kıyasla çok daha az uluslararası ilgi gördü.


İsrail, askeri sanayisinin bağımsızlığını güçlendirmek için 110 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
TT

İsrail, askeri sanayisinin bağımsızlığını güçlendirmek için 110 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün İsrail medyasında yer alan haberlere göre, İsrail önümüzdeki 10 yıl içinde, yerli askeri sanayisinin bağımsızlığını artırmak için 350 milyar şekel (yaklaşık 110 milyar dolar) yatırım yapmayı planlıyor.

Times of Israel'e göre İsrail Başbakanı Netanyahu, hava kuvvetleri pilotlarının mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, programın İsrail'in "dost ülkeler de dahil olmak üzere" yabancı tedarikçilere olan bağımlılığını azaltmayı amaçladığını söyledi.

Netanyahu konuşmasında Almanya'ya işaret ederek, diğer ülkeler gibi Almanya'nın da İsrail'den “giderek daha fazla” silah sistemi satın almaya çalıştığını söyledi. Almanya, on binlerce sivilin hayatını kaybettiği Gazze'deki yıkıcı savaşın ardından İsrail'e bazı silah ihracatını geçici olarak askıya almıştı. Bu karar, Tel Aviv ile ilişkiler üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştı.

Diğer Avrupa ülkeleri ve İsrail'in en yakın müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri de çeşitli kısıtlamalar getirdi ve bu durum Netanyahu'nun eleştirilerine yol açtı. Başbakan, yeni savunma yatırım programının İsrail'in silah üretiminde stratejik bağımsızlığını sağlamayı amaçladığını söyledi.

Geçtiğimiz hafta Almanya ve İsrail, Alman silahlı kuvvetlerine tedarik edilen ve Rusya'dan gelebilecek olası füze saldırılarına karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmış Arrow 3 füze savunma sistemini genişletmek için bir sözleşme imzaladı.

İsrailli yetkililer, ana sistem de dahil olmak üzere anlaşmanın toplam değerinin yaklaşık 5,7 milyar avro (6,7 milyar dolar) olduğunu ve bunun İsrail tarihinin en büyük silah anlaşması olduğunu belirtti.

Almanya, on yıllardır İsrail'e büyük silah sistemleri tedarik ediyor.