BMGK’da UNIFIL tartışması

Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından dairesindeki moloz yığınlarını temizleyen bir Lübnanlı (AFP)
Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından dairesindeki moloz yığınlarını temizleyen bir Lübnanlı (AFP)
TT

BMGK’da UNIFIL tartışması

Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından dairesindeki moloz yığınlarını temizleyen bir Lübnanlı (AFP)
Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından dairesindeki moloz yığınlarını temizleyen bir Lübnanlı (AFP)

New York’taki diplomatlar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ndeki ülkeler tarafından desteklenen Fransa’nın, ABD’nin 1701 sayılı karar uyarınca BM Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) misyonunda köklü değişiklikler yapma veya birliklerin sayısını, misyona ayrılan bütçeyi ya da görev süresini azaltma taleplerini kesin bir şekilde reddettiğini aktardı.
Güvenlik Konseyi tarafından1701 sayılı kararın ve bu ay görev süresi sona eren UNIFIL’in görev süresinin uzatılmasını tartışmak üzere salı günü düzenlenen kapalı toplantıya katılan bir diplomat konuya dair şu açıklamalarda bulundu:
“İngiltere tarafından kısmen desteklenen ABD, tartışmada bu uluslararası gücün (UNIFIL) performansını ve etkinliğini artırmaya paralel olarak sorumluluklarının, yapısının ve finansmanının gözden geçirilmesine odaklanılması gerektiğini düşünüyor. Neredeyse bütün ülkeler UNIFIL yetkisinin yenilenmesini savundular. Fransa istenen kararın metni üzerinde fiili tartışma başlatmak amacıyla Konsey üyelerine taslağı sunacağını bildirdi.”
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft ülkesinin “Lübnan’daki mevcut durumun kabul edilemez olduğunu uzun bir süredir kapalı ve açık bir şekilde tekrarladığını” belirterek “Şimdi zaman UNIFIL’i güçlendirme, uzun vadeli suç ortaklığını sona erdirme ve misyonun başarılı olması için kendisine biçilen görevi tam olarak gerçekleştirmesini sağlama zamanıdır” dedi.
Şarku’l Avsat’a demeç veren bir diğer diplomat, Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin, yani ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Çin’in “geçen pazartesi bir toplantı düzenlediğini, bu toplantıda hazırlık aşamasındaki karar taslağının bir örneğinin dağıtıldığını ve UNIFIL’i yenileme sürecini sürdürme konusunda ABD ve Fransa tarafları arasında büyük görüş ayrılıkları olduğunu” belirtti. Bu durum göz önüne alındığında ABD, (UNIFIL) görev süresinin “6 ay ile sınırlandırılmasını önerdi. Ancak Fransa, UNIFIL güçlerinin sayısının azaltılması veya ona ayrılan bütçenin kısılmasına ilişkin önerilerin yanı sıra bu öneriyi de” reddetti.  Aynı zamanda Fransa “1701 sayılı kararda belirtilen altıncı bölümün bağlamında değişiklikler yapmaya hazır” olduğunu vurguladı.
Söz konusu toplantı sırasında BM Lübnan Özel Koordinatörü Jan Kubis, Güvenlik Konseyi üyelerine “anayasal ve siyasi liderlerin yanı sıra sivil toplum ve önde gelen Lübnanlı isimlerin güncel gelişmeler ve sıkıntılarla ilgili görüşleri ve talepleri hakkında” brifing verdi. Kubis’in ofisinin dağıttığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Geçen salı günü Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamanın ardından Konsey üyeleri, acil insani yardımda bulunarak güçlü dayanışma ve yardımlaşma gösterdiler. Uluslararası toplumun Lübnan ve halkına karşı bağlılığını yinelediler. Ayrıca BM’nin etkili koordinasyon rolüne ışık tuttular. Konsey üyeleri aynı zamanda patlamada yaşamını yitirenlerin ailelerine taziye dileklerini ilettiler ve BM personeli ve barışı koruma güçleri de dahil yaralılara acil şifalar dilediler.”
Lübnan Başbakanı Hassan Diyab ve hükümetinin istifasını sunmasına işaret eden Kubis ayrıca “uzun süreli bir hükümet boşluğundan kaçınılmasının önemini” vurguladı.
Kubis, Lübnan halkının beklentilerini karşılayacak ve onların desteğini alacak, ülkenin karşı karşıya olduğu birçok acil soruna karşı mücadele edecek ve geçmişin yozlaşmış uygulamalarından sıyrılmış yeni bir hükümetin hızlı bir şekilde kurulmasının önemine dikkat çektiği açıklamasında “Lübnan halkının ve uluslararası toplumun Lübnan’a verdikleri destekte güveninin yeniden inşa edilmesi için çözüme kavuşturulması gereken acil insani ihtiyaçlar ve geç olmadan yapılması gereken reformlar bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Bir diğer diplomata göre Kubis’in bazı Lübnanlıların Beyrut Limanı’ndaki patlamaya ilişkin uluslararası bir soruşturma yapılmasını talep ettiğine dikkat çekmesine karşılık Rusya, bunun Lübnan’ın bir egemenlik meselesi olduğunu belirterek söz konusu teklifi kesin bir şekilde reddetti. Kubis, Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın “en yakın zamanda Lübnan’daki Suriyeli mülteci sorununa hızlı bir çözüm bulunmasına yönelik talepte bulunduğunu” aktardı. “(Avn’a göre) BM en kısa süre içerisinde bu kişileri ülkelerine geri göndermek için harekete geçmeli” dedi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine bir mektup yazarak UNIFIL’in 12 aylık bir süre için yeniden görevlendirilmesi çağrısında bulundu ve İsrail’in ilk işgalinin ardından askeri güçlerini geri çekmesini denetlemek amacıyla 1978 yılında kurulan, ardından 2006 yılında İsrail ve Hizbullah arasında patlak veren savaş ile görev sahası genişletilen ve böylece Lübnan güçlerinin on yıllardan beri ilk kez ülkenin güneyinde otoritesini kurmasına yardımcı olmak için Lübnan-İsrail sınır hattı boyunca konuşlandırılan görev gücünü korumanın önemini vurguladı.
Almanya heyeti tarafından dağıtılan açıklamalarda Konsey’in önünde konuşma yapan Almanya’nın BM nezdindeki Daimi Temsilci Yardımcısı Günter Sautter “Yaşanan son gerilimler ve tansiyonun yükselme riski ülkede UNIFIL’in varlığının önemli olduğunun bir kanıtı” dedi. Geçen hafta Beyrut Limanı’nda meydana gelen yıkıcı patlamadan bu yana “yeni bir siyasi gerçekliğin” görev gücünü “eskiden olduğundan daha önemli” kıldığını vurguladı.
Sautter “UNIFIL’in görevlendirilmesinin hale büyük bir önem teşkil ettiğine” dikkat çektiği açıklamasında “UNIFIL’in daha az kaynakla daha fazlasını yapması mümkün olmayacak. Bu yüzden mevcut idaresi ve gücü ile UNIFIL’i tam olarak destekliyoruz” dedi. Konsey’in görev gücüne karşı oy birliği ile tekrar desteğini göstermesini umduğunu belirtti.
İsrail ise ardı ardına yaptığı açıklamalarla İran tarafından desteklenen Hizbullah unsurlarını barış gücünün görevlerini yerine getirmesini engellemek ile suçladı. İsrail’in BM Daimi Temsilcisi Danny Danon geçen mayıs ayında İsrail hükümetinin barış güçlerinin, kendi askerlerinin hareket özgürlüğüne sahip olması şartıyla tüm alanlara ulaştırılması konusunda ısrarcı olacağını duyurmuş ve askerlerinin hareketleri engellendiğinde derhal Güvenlik Konseyi’nin bilgilendirilmesini talep etmişti.
Kelly Craft ise yaptığı açıklamada UNIFIL’in görevini yerine getirmesinin engellendiğini belirterek “Hizbullah, Lübnan halkını tehlikeye atarak silahlanıp operasyonlarını genişletebildi” ifadesini kullandı. Craft, Güvenlik Konseyi’nin UNIFIL’i güçlendirmek için ciddi bir değişikliğe gitmesi gerektiğini ya da personelini ve kaynaklarını, gerçekten başarılı olabileceği görevlere göre yeniden düzenlemesi gerektiğini” vurguladı.
Güvenlik Konseyi içerisinde Lübnan’ın işlerinin kalem sahibi sıfatıyla Fransa’nın UNIFIL’in operasyonlarını genişletmek için bir karar taslağı dağıtması bekleniyor. Diplomatlar, UNIFIL’in görev süresinin sona ereceği 31 Ağustos tarihinden önce zorlu müzakereler yapılmasını bekliyor.
UNIFIL 45 ülkenin katılımıyla 10 bin 275 askeri personel, 238 uluslararası ve 580 yerel sivil çalışandan oluşuyor. Deniz gücünde dealtı gemi, iki helikopter ve 864 askeri personel bulunuyor.



İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
TT

İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün(Pazar) yaptığı açıklamada Batılı ülkelerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA/UAEA) çalışmalarına müdahale ettiğini savunarak, bu tutumun ajansın diğer ülkelerle ilişkilerini “ciddi şekilde zorlaştırdığını” söyledi.

Başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Bekayi, İran ile UAEA arasında herhangi bir arabuluculuğa ihtiyaç olmadığını vurgulayarak, Kahire’de taraflar arasında sağlanan son mutabakatın “geçerliliğini yitirdiğini” dile getirdi.

Washington’un nükleer müzakerelerde “ciddiyetten uzak davrandığını” öne süren Bekayi, ABD’nin diplomatik teamüllere uygun hareket etmediğini ifade etti. Sözcü, UAEA’nın da ABD ile İsrail’in “siyasi baskılarına boyun eğdiğini” iddia etti.

Bekayi, ABD’yi “dünyanın en büyük istikrarsızlık kaynağı” olarak tanımlarken, Sudan’daki çatışmalara ilişkin değerlendirmesinde de ülkedeki gelişmelerin “son derece kaygı verici” olduğunu belirtti. Sözcü, Sudan’daki gerilimin tırmanmasından “Washington’un sorumlu olduğunu” ileri sürdü.


Fransa Genelkurmay Başkanı: Avrupa'da savaş tehdidine karşı hazırlıklı olunmalı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ederken, sağında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Emmanuel Moulin ve solunda Genelkurmay Başkanı General Fabien Mandon oturuyor (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ederken, sağında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Emmanuel Moulin ve solunda Genelkurmay Başkanı General Fabien Mandon oturuyor (AP)
TT

Fransa Genelkurmay Başkanı: Avrupa'da savaş tehdidine karşı hazırlıklı olunmalı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ederken, sağında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Emmanuel Moulin ve solunda Genelkurmay Başkanı General Fabien Mandon oturuyor (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına başkanlık ederken, sağında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Emmanuel Moulin ve solunda Genelkurmay Başkanı General Fabien Mandon oturuyor (AP)

Fransa Genelkurmay Başkanı Fabien Mandon, Avrupa'da savaş tehdidiyle ilgili açıklamalarının muhalefet yetkilileri tarafından kınamasının ardından dün yaptığı açıklamada sözlerini savundu. Mandon, Fransa Silahlı Kuvvetleri’nin ‘hazırlıklı’ olduğunu ve amacın ‘uyarmak ve hazırlık durumunu güncellemek’ olduğunu vurguladı.

Salı günü Paris'te düzenlenen Fransa'nın Belediye Başkanları Kongresi'nde konuşan General Mandon, ülkenin ‘kimliğini korumak için acı çekmeyi kabul etme ahlaki gücünü’ yeniden kazanmasının ve ‘çocuklarını kaybetmeye’ hazır olmasının gerektiğini söyledi.

Birçok siyasi figür bu açıklamaları şiddetle eleştirdi ve üst düzey askeri yetkilinin ‘savaş çığırtkanlığı’ yapan bir retorik kullandığını iddia etti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, cumartesi günü Güney Afrika’da gerçekleşen G20 Zirvesi’nde düzenlediği basın toplantısında, Genelkurmay Başkanı Mandon’a ‘tam güven duyduğunu’ ve sözlerinin ‘korku yaymak’ amacıyla ‘çarpıtıldığını’ söyledi.

‘Bu jeopolitik risklerin farkında olma ve dayanışma’ çağrısında bulunan Macron, “Fransa, güçlü bir orduya sahip, ancak aynı zamanda ortak eylem kapasitesine sahip güçlü bir ülke olmaya devam etmeli” dedi.

sadfr
Fransa bayrağı (Reuters)

General Mandon dün France 5 televizyonuna verdiği röportajda, “Bazılarının endişelerini anlıyorum, ancak bu müdahalenin amacı uyarmak ve hazırlıklı olmak” ifadelerini kullandı.

“Durum hızla kötüleşiyor” diyen General Mandon, “Bu değerlendirmeyi belediye başkanlarıyla paylaşmanın önemli olduğunu düşündüm” diye ekledi. Tepkilerin, Fransa halkının bunu yeterince anlamamış olabileceğini gösterdiğini belirten General Mandon, Rusya'nın oluşturduğu tehdidin analizinin Fransa’nın Avrupa'daki tüm müttefikleri tarafından paylaşıldığını ve hükümetler için bir yol haritası olan 2025 Ulusal Stratejik İnceleme belgesinde yer aldığını hatırlattı.

Söz konusu belgeye göre Fransa, 2027-2030 yılları arasında Avrupa'nın komşuluk bölgesinde önemli ve yoğun bir müdahale olasılığına hazırlıklı olmalı ve bu hazırlık kendi topraklarında hibrit saldırıların büyük ölçüde artmasıyla aynı zamana denk gelmeli. Fransa’ya ve Silahlı Kuvvetleri’ne büyük güven duyduğunu ifade eden General Mandon, “Onlar hazır ve Fransa'yı nasıl koruyacaklarını biliyorlar” dedi.

General Mandon, “Fransa'nın çocuklarını kaybetme olasılığını kabul etmesi gerektiği” ifadesinin ne anlama geldiği sorusuna verdiği yanıtta, Fransa Silahlı Kuvvetleri’nin ‘18 ile 30 yaşları arasındaki’ gençlerden oluştuğunu belirterek, “Bunlar, içinde bulunduğumuz durumu anlayan, katılmak isteyen ve bu taahhüdün riskler içerdiğinin farkında olan cesur kadınlar ve erkeklerdir” diye devam etti.

Fransa Hükümet Sözcüsü Maud Bregeon, General Mandon’un açıklamaları sonrası başlayan tartışmayı yatıştırmak amacıyla cuma günü yaptığı açıklamada, “Çocuklarımız Ukrayna'da savaşmaya ve ölmeye gitmeyecek” dedi.

General Mandon, hükümetin gönüllü askerlik hizmetinin uygulanacağını duyurmaya hazırlandığı bir dönemde, “Birçok komşu Avrupa ülkesi askerlik hizmetini yeniden getiriyor” diyerek, bunun ‘ülkede dikkate alınması gereken unsurlardan biri’ olduğunu söyledi.

Başta Almanya ve Danimarka’dan olmak üzere birçok Avrupalı yetkili gibi General Mandon da ekim ayında parlamentoya, Fransa ordusunun ‘Avrupa kıtasında savaşı sürdürmek’ isteyebilecek Rusya'ya karşı ‘üç veya dört yıl içinde bir şok’ için hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.


G20 liderleri grubun azalan rolü konusunda uyarıyor

Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)
Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)
TT

G20 liderleri grubun azalan rolü konusunda uyarıyor

Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)
Johannesburg'da G20 liderlerinin grup fotoğrafı (DPA)

G20 ülkelerinin liderleri, Güney Afrika'da düzenlenen ve ABD'nin boykot ettiği zirvede, artan jeopolitik bölünmeler ve tırmanan uluslararası rekabet ortamında, bloğun ekonomik krizleri ele almadaki rolünün azaldığı konusunda uyarıda bulundu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Amerikalı mevkidaşı Donald Trump'ın yokluğundan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, "Bunun çalışmalarımızı engellemesine izin vermemeliyiz. Görevimiz, karşı karşıya olduğumuz zorlukların üstesinden gelmek için orada olmak ve birlikte çalışmaktır" dedi. Bu arada Çin Başbakanı Li Çiang, "tek taraflılığın ve ticaret korumacılığının" yayılmasını eleştirerek "küresel dayanışmanın" durumunu sorguladı.

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, Trump'ın yokluğunu önemsiz göstermeye çalışarak, grubun uluslararası iş birliği için önemli bir platform olmaya devam ettiğini ve "çok taraflılığın önemini vurguladığını" belirtti.