Uluslararası toplum BAE-İsrail anlaşmasını memnuniyetle karşılarken Filistin liderliği anlaşmaya karşı

İngiltere Başbakanı Boris Johnson
İngiltere Başbakanı Boris Johnson
TT

Uluslararası toplum BAE-İsrail anlaşmasını memnuniyetle karşılarken Filistin liderliği anlaşmaya karşı

İngiltere Başbakanı Boris Johnson
İngiltere Başbakanı Boris Johnson

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile İsrail arasında tam ilişki kurulmasına yönelik bir anlaşmanın duyurusu, Ortadoğu'daki barış sürecini ilerletmek için bir fırsat olarak görülmesi sebebiyle uluslararası toplum tarafından büyük memnuniyetle karşılandı. Mısır, İsrail'in Filistin topraklarını ilhak planını durdurmadaki başarısına dikkat çekerken, Filistin Yönetimi, Hamas ve İran İsrail-BAE anlaşmasını reddettiklerini açıkladı.
Reuters haber ajansına göre, Birleşmiş Milletler (BM)  Sözcüsü, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Ortadoğu bölgesinde barış ve güvenliği teşvik edebilecek her türlü girişimi' memnuniyetle karşıladığını belirttiğiini aktardı.
ABD’nin Demokrat Parti Başkan adayı Joe Biden, anlaşmayı “cesur bir adım” olarak dikkate aldığını belirterek, anlaşmayı tarihi bir adım  olarak nitelendirdi.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. Konuyla ilgili Twitter hesabından açıklama yapan Johnson, “BAE ve İsrail'in ilişkileri normalleştirme kararı çok güzel bir haber” ifadelerini kullandı. Johnson ayrıca, “Batı Şeria'daki ilhakın daha fazla ilerlemeyeceğinden çok umutluydum ve bugünkü ilhak planlarını askıya alma anlaşması, daha barışçıl bir Ortadoğu'ya giden yolda iyi bir adımdır” dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es Sisi ise; BAE, ABD ve İsrail'in,  İsrail'in Filistin topraklarını ilhakına son vermesini öngören üçlü açıklamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sisi Twitter hesabından, “ABD, BAE ve İsrail arasında İsrail'in Filistin topraklarında ilhak planını durdurma ve Ortadoğu'ya barış getirecek adımlar atma anlaşmasına ilişkin üçlü ortak açıklamayı büyük bir ilgi ve takdirle izledim. Anlaşmaya taraf o olanların bölgemiz için refah ve istikrarı sağlama çabalarına değer veriyorum” ifadelerini kullandı.
Filistin anlaşmaya karşı
Diğer yandan Filistin yönetimi ise anlaşmayı reddederek, Arap Birliği'nin yanı sıra İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da (İİT)  anlaşmayı reddetmesi için acil bir oturum çağrısında bulundu.
Filistin liderliği, Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın başkanlığında gerçekleşen olağanüstü toplantının ardından anlaşmayı şaşırtıcı olarak niteleyerek, anlaşmanın Arap barış girişimini, Arap ve İslam zirvelerinin kararlarını, uluslararası meşruiyeti ve Filistin halkına yönelik saldırganlığın yanı sıra başta Kudüs ve 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız Filistin devleti olmak üzere Filistin haklarını ve kutsalını baltaladığı bildirildi.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi üyesi Hanan Aşravi, İsrail’in BAE ile ilişkilerini normalleşmeyi sağlayarak ödül kazandığını söyledi.
Anlaşma El Fetih yetkilileri tarafından da tepkiyle karşılandı. Fetih Hareketi Merkez Komitesi Üyesi Abbas Zeki anlaşmanın “Filistin davasına yönelik ulusal, dini ve insani sorumluluklardan vazgeçilmesi” olduğuna dikkati çekti. Merkez Komite Üyesi Cemal Muhaysin ise, BAE'nin yaptığı şeyin, Filistin konusundaki ortak Arap tutumundan ayrılmak olduğunu ileri sürerek, Arap Barış Girişimi’nin, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesinin, başkenti Doğu Kudüs olan 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına ve uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak Filistin mülteci sorununa adil bir çözüm bulunmasına kadar gerçekleşmeyeceğini belirtti.
Öte yandan Hamas Sözcüsü Fevzi Berhum, anlaşmanın tehlikeli olduğunu ve bunun işgalin Filistin halkına karşı işlediği suçlar ve ihlaller adına verilmiş bir ödül olarak kabul edildiğini dile getirdi. Berhum açıklamasında, işgalciler ile her türlü normalleşmeyi kınıyoruz vurgusu yaptı.
Filistin İslami Cihad Hareketi ise, İsrail ile BAE arasındaki normalleşmenin çatışmanın gerçeklerini değiştirmeyeceğini, aksine işgali daha terörist hale getireceği değerlemdirmesinde bulundu.
Şarku’l Avsat’ın Tasnim haber ajansından aktardığı habere göre ise İran yönetimi, BAE ve İsrail arasında gerçekleşen anlaşmayı ‘utanç verici’ olarak nitelendirdi.



Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.