İkinci el araç satışında yeni düzenleme

İkinci el araç satışında yeni düzenleme
TT

İkinci el araç satışında yeni düzenleme

İkinci el araç satışında yeni düzenleme

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, bugün Resmi Gazetede yayınlanan ‘İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Yönetmeliğin ikinci el taşıt ticaretinin adil rekabet koşulları altında, kolay, hızlı ve güvenli bir ortamda yapılmasını sağlamanın yanı sıra sektörün sağlıklı bir işleyişe kavuşturulması amacıyla hazırlandığını vurgulayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, bu kapsamda ilgili tüm tarafların görüş ve katkılarının alındığını ifade etti.
Halihazırda faaliyette olan işletmelerin yetki belgesi almaları için öngörülen ve daha önce iki defa uzatılan geçiş sürecinin bu defa uzatılmadığını belirten Pekcan, “İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapan ve yetki belgesini bugüne kadar almayan işletmelerin 31 Ağustos 2020 tarihine kadar yetki belgesi almaları gerekmektedir” dedi.
Bakan Pekcan, Ticaret Bakanlığınca aksi tespit edilmedikçe, bir takvim yılı içinde 3'ten fazla taşıt satışının ticari faaliyet kabul edileceğini ve kayıt dışı ticari faaliyetlerin takip edilerek yaptırım uygulanacağını bildirdi.
Satışı yapılan taşıt sayısı hesaplanırken, Türkiye Noterler Birliğinden alınan verilerin esas olacağını anlatan Pekcan, aynı kişinin hem kendi adına hem de vekâleten yaptığı tüm satışların dikkate alınacağına dikkati çekti.
İş yeri açma ve çalışma ruhsatının, yetki belgesi verilmesinde aranan şartlar arasına eklendiğine işaret eden Bakan Pekcan, “Artık ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine ilişkin iş yeri açma ve çalışma ruhsatına sahip olmayan işletmelere yetki belgesi verilmeyecek. Ayrıca belediyelere getirilen yükümlülükler ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine ilişkin ruhsat düzenlenen işletmeler de Bakanlığımızca takip edilecek ve yetki belgesi almadan faaliyette bulunan işletmeler belirlenebilecek” dedi.
Bakan Pekcan, "Mevzuata uygun faaliyet gösteren işletmelerin haklarını korumak adına büyük önem taşıyan ve bu işletmelerce de talep edilen söz konusu düzenlemelerle, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretinde haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını, suni fiyat artışlarının ve kayıt dışılığın önlenmesini amaçlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Yetki belgesi verilmesinde bürokrasi azaltıldı
Düzenleme ile yetki belgesi verilmesi ve yenilenmesinde bürokrasinin de azaltıldığına dikkati çeken Pekcan, “Bugüne kadar hem belediyeler hem de ticaret il müdürlükleri tarafından iki ayrı iş yeri kontrolü yapılmakta iken, bundan böyle bu kontrol yalnızca belediyeler tarafından ruhsat düzenlenmeden önce yapılacak” ifadesini kullandı.
Daha önce düzenlenen ve geçerlilik süresinin 5 yıl olduğu belirtilen yetki belgeleri için de yenileme başvurusu yapılmasına gerek bulunmadığının altını çizen Pekcan, Bakanlıkça verilen yetki belgelerinin artık, Yönetmelik hükümleri çerçevesinde iptal edilinceye kadar geçerli olacağını bildirdi.
Pekcan, yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden işletmelere Ticaret Bakanlığınca hem idari para cezası uygulanacağını hem de yapılan uyarıya rağmen aykırılığı ortadan kaldırmayan veya tekrarlayan işletmelerin yetki belgelerinin iptal edileceğini belirtti.
Pekcan, bu sayede, hizmet kalitesinin artırılmasına ve tüketici mağduriyetlerinin önlenmesine katkı sağlanacağını ve sektörün mevzuata uygun faaliyet göstermeyen işletmelerden arındırılacağını söyledi.

İlanlarda tüketicileri yanıltıcı bilgi ve belgelere yer verilemeyecek
İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretine yönelik ilan veren işletmelerin tüm ilanlarında yetki belgesi numarasına yer vermek ve yetki belgesindeki işletme adı veya unvanını kullanmak zorunda olacağına dikkati çeken Pekcan, şöyle devam etti:
“Ayrıca, ilanlarda tüketicileri yanıltıcı bilgi ve belgelere yer verilemeyecek. Bu yükümlülüklere uymayan işletmelere Ticaret Bakanlığınca idari para cezası uygulanacak ve işletmenin yetki belgesi iptal edilebilecek. Diğer taraftan, işletmelerin taşıt satış ilanlarının yayımlandığı ilan siteleri; yetki belgesine sahip olmayan işletmeleri üye yapamayacak, ilanlara ilişkin talep ve şikayetleri etkin şekilde sonuçlandıracak ve ilanlara ilişkin bilgileri Bakanlığa iletecek. Vatandaşlarımızın, ticari faaliyet kapsamında olmayan ikinci el taşıt ilanlarına ise herhangi bir kısıtlama getirilmiyor, bu ilanlar eskiden olduğu gibi verilmeye devam edecek. İlan siteleri için getirilen bu kurallar 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girecek. Yapılan düzenlemeler sayesinde yetkisiz verilen ve aldatıcı niteliği bulunan ilanların sebep olduğu haksız rekabet ve tüketici mağduriyetleri önlenirken, yetki belgesiz ticari faaliyetler de Bakanlıkça takip edilerek cezalandırılabilecek.”
Diğer taraftan ekspertiz raporunun satıştan önceki üç gün içinde alınması gerekeceğini ifade eden Pekcan, ekspertiz raporunun bu süre içinde alınmaması durumunda, rapor alınmamış gibi işlem göreceğini kaydetti.

‘Güvenli Ödeme Sistemi' ile alım satım artık zorunlu
İkinci el taşıt alım satımındaki nakit ödemelerde ‘Güvenli Ödeme Sistemi'nin kullanılmasının zorunlu hale getirildiğinin altını çizen Pekcan, “Güvenli Ödeme Sistemi sayesinde, taşıt alım satımında yaşanan dolandırıcılık ve sahtecilik faaliyetleri ile çalınma riskleri bertaraf edilecek, para transferlerinin hızlı ve kolay biçimde yapılması ve kayıt altına alınması sağlanacak. Ayrıca, tüm taraflar açısından modern, güvenli ve teknolojik bir altyapı ile zaman, iş gücü ve maliyet avantajı oluşturacak; aynı zamanda, işlemlerin kayıt altına alınması ve kamu otoritelerine güvenilir verilerin sağlanması suretiyle kayıt dışılığın azaltılmasına da katkı sağlanacak" şeklinde konuştu.
Pekcan, daha önce yetki belgesi verilen işletmelere 30 Haziran 2021 tarihine kadar süre verildiğini belirterek, "Daha önce Bakanlığımızca yetki belgesi verilen işletmelerin, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretine ilişkin iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarını ve İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelikteki ilgili iş yeri şartlarına haiz olduklarını gösteren belgeyi 30 Haziran 2021'e kadar İkinci El Motorlu Kara Taşıtları Bilgi Sistemine (İETTS) aktarmaları gerekiyor. Yükümlülüğün bu tarihe kadar yerine getirilmemesi halinde bu işletmelerin yetki belgeleri iptal edilecek” dedi.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”