Neden bazı insanlar hiç kilo almaz?

Bilim insanları daha önce fazla kilolu kişilerin akciğerinde yağ biriktiğini keşfetmişti (Unsplash)
Bilim insanları daha önce fazla kilolu kişilerin akciğerinde yağ biriktiğini keşfetmişti (Unsplash)
TT

Neden bazı insanlar hiç kilo almaz?

Bilim insanları daha önce fazla kilolu kişilerin akciğerinde yağ biriktiğini keşfetmişti (Unsplash)
Bilim insanları daha önce fazla kilolu kişilerin akciğerinde yağ biriktiğini keşfetmişti (Unsplash)

Bazı insanlar her yediğine dikkat etmek zorundayken neden bazıları yedikleri şeylere rağmen kilo almaz? 
Live Science'ın haberine göre Rhode Island Üniversitesi’nden Prof. Kathleen Melanson, bu tip bir sorunun basit bir cevabının olmayacağını belirtiyor. Melanson şu şekilde açıklıyor:
"Bu duruma dahil olan genetik, besinsel ve hatta davranışsal faktörler mevcut. Bu faktörlerin her birinin oynadığı rolün boyutu kişiden kişiye değişiyor."
Öte yandan en önemli faktörler arasından vücut şekli ve metabolizma yer almıyor. Melanson, kilo almadan istedikleri her şeyi yedikleri görülen pek çok kişinin aslında insanların geri kalanından daha fazla yemediğini söylüyor. 
Örneğin, her gün dondurma yiyen bir kişi kalori miktarını öğünlerinde azaltarak dengeleyebilir. Ya da pizza yiyen bir kişi eğer hızlı yemek yerine yavaş yavaş yiyorsa birkaç dilimde doyacaktır. 
Pennington Biyomedikal Araştırma Merkezi’nde baş tıbbi yetkili olan Dr. Frank Greenway, “Eğer bu tip insanların kalorilerini ölçerseniz, düşündüğünüz kadar çok yemiyor olabilirler. Sadece kalori açısından yoğun besinler tüketiyor olabilirler, diğerlerinin fazla yememe konusunda sorun yaşayabileceği besinler” diye belirtti. 
Fiziksel aktivitenin de fark yaratabileceği belirtiliyor ancak bu illa spor salonunda ter dökmeyi gerektirmiyor. 
Melanson, “Bazı insanlar sporcu olmasalar da daha fazla hareket ederler” diyor. Melanson, gün içinde daha fazla hareket etmenin vücudun daha fazla kalori yakmasını sağladığını söylüyor. 
Obezite üzerine çalışma yürüten Cambridge Üniversitesi’nde araştırmacı Dr. Ines Barroso, hareket etmeden bazı insanların doğuştan diğerlerinden daha fazla kalori yaktığı yönünde çok az kanıt olduğunu belirtiyor. Öte yandan Melanson fizyolojik farkların bazılarına tükettikleri kalorileri dengeleme imkanı sağlayabileceğini ifade ediyor. Vücuttaki iştahı düzenleyen sistem bazılarında daha hassas olabilir. 
Bu sisteme dahil olan önemli hormonlardan biri leptin. Leptin ne kadar besin tüketmek istediğimizin düzenlenmesine yardımcı oluyor. 
Genetik, bir kişinin kilo almasında ya da vermesinde önemli bir rol oynayabilir. PLOS Genetics’te 2019’da yayımlanan makalede araştırmacılar obeziteyle ilişkili DNA’nın 250’nin üzerinde farklı bölümünün olduğunu saptadı. 
Bu çalışmada araştırmacılar düşük vücut kitle indeksine sahip bin 622 sağlıklı kişinin verilerini, ciddi obez bin 985 kişinin ve normal kilolardaki 10 bin 433 kişinin verileriyle kıyasladı. 
Araştırmanın sonucunda bilim insanları ince kişilerin obeziteyle ilişkili daha az gene sahip olduğunu ortaya koydu. Fakat araştırmanın yazarlarından Dr. Barroso, genetiğin tek başına kiloyu belirlemediğinin altını çiziyor. 
Kiloyu belirleyen faktörler hayli karmaşık. Kilonun sabit kalması ya da kilo almak önceden belirlenen durumlar değil. Ancak yine de kontrol altına alınabilirler. Melanson, kilo alma eğiliminin de yalnızca kontrol eksikliğinden kaynaklanmayabileceğini ifade ediyor. 



Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı

Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı
TT

Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı

Musluk açabilen kakadular bilim insanlarını şaşırttı

Avustralya'daki kakadu kuşları, sokaklardaki çeşmelerin musluklarını açarak su içmeyi öğrendi. Araştırmacılar bu davranışı birbirlerinden öğrendiklerini düşünürken, neden böyle bir şeye ihtiyaç duydukları bilinmiyor. 

Sidney'de yaşayan Cacatua galerita türündeki kakadu kuşlarının çöp kutularını açabildiği daha önce kaydedilmişti. 

Bu çalışmayı yürüten Dr. Barbara C. Klump, bölgeye özgü bu hayvanların 2018'de halka açık çeşmelerden su içtiğini görünce durumu araştırmaya karar verdi. Yerel yaban hayatı yetkililerine göre kakadu kuşları bunu yıllardır yapıyordu. 

Max Planck Hayvan Davranışı Enstitüsü'nden Dr. Klump ve ekip arkadaşları yaklaşık 150 kuş içeren popülasyondan 24'ünü işaretledi ve neler olup bittiğini izlemek için kentteki bazı çeşmelerin önüne kameralar yerleştirdi. 

Bulguları hakemli dergi Biology Letters'ta bugün (4 Haziran) yayımlanan çalışmada kuşların, 44 gün boyunca 500'den fazla kez çeşmeleri kullanmaya çalıştığı kaydedildi. Araştırmacılar işaretlenen kuşların yüzde 70'inde bu davranışı gözlemledi. 

Ancak hayvanların sadece yüzde 41'i başarıya ulaştı ve musluğu çevirip su içebildi. Bu durum işin düşünüldüğü kadar kolay olmadığını gösteriyor.

Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden ve makalenin yazarlarından Dr. Lucy Aplin, "Kuşlar vücutlarını epey karmaşık bir şekilde koordine etmek zorunda" diyerek ekliyor: 

Bir ayaklarını çeşmenin gövdesine koyup ardından musluğu çevirip basılı tutmaları gerekiyor. Bu yüzden kuşlar diğer ayaklarıyla kolu çeviriyor. Ancak musluğu o şekilde tutmaya ayaklarının gücü yetmediğinden, vücutlarını eğerek ağırlıklarını kullanmak zorundalar. Ardından vücut ağırlıklarını musluğun üzerinde tutarken başlarını geriye çevirerek suyu içiyorlar.

Araştırmacılar kuşların etrafta içebilecekleri su birikintileri varken neden çeşmeleri kullandığından emin değil. Gözlemlere göre hayvanların çeşme tercihi havanın sıcaklığına göre değişmiyor. Ayrıca bu davranışı günün hep aynı saatlerinde sergiliyorlar.

Dr. Aplin "Çeşmeyi sabahları ve akşamları kullanıyorlar ve bu saatler kakaduların genellikle günlük su içme saatleri" diyor.

Bilim insanları çeşmedeki suyun daha lezzetli olması veya burada avcılara yakalanma riskinin düşük olması gibi nedenlerin bu davranışı açıklayabileceğini söylüyor. Ayrıca musluğu açıp su içmenin kakadular için eğlenceli bir aktivite olması da mümkün.

Dr. Klump "Acil bir ihtiyaç yoksa ve susuzluktan ölmüyorlarsa, neden hoşlarına giden bir şeyi yapmasınlar ki?" diye soruyor. 

Ekip bu karmaşık işi bir veya birkaç kuş çözdükten sonra diğerlerinin onlardan öğrendiğini tahmin ediyor. 

Queensland Üniversitesi'nden Christina Zdenek, yer almadığı çalışma hakkında "Bu kültürün, yeni davranışların sosyal yolla aktarımının net bir örneği ve kültürün sadece insanlara özgü bir özellik olduğunu düşünen birçok kişiyi şaşırtabilir" diyerek ekliyor:

Yeni yiyecek ve su kaynaklarına erişmek için inovasyon yapma yetenekleri, yaşam ağacındaki en etkileyici özelliklerden biri.

Independent Türkçe, New York Times, New Scientist, Biology Letters