İsrail’de ilhak planını erteleyen Netanyahu, sağ seçmenin desteğini kaybediyor

Tel Aviv Belediye binasına projektörle BAE bayrağının renkleri yansıtıldı (AP)
Tel Aviv Belediye binasına projektörle BAE bayrağının renkleri yansıtıldı (AP)
TT

İsrail’de ilhak planını erteleyen Netanyahu, sağ seçmenin desteğini kaybediyor

Tel Aviv Belediye binasına projektörle BAE bayrağının renkleri yansıtıldı (AP)
Tel Aviv Belediye binasına projektörle BAE bayrağının renkleri yansıtıldı (AP)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve İsrail’in aldığı normalleşme kararı sonrasında Tel Aviv’in Batı Şeria’nın bazı bölgelerini ilhak etme planını askıya alıması, Netanyahu’nun sağ seçmenin desteğini kaybetmesine yol açtığı belirtiliyor.
AFP’de yer alan habere göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun BAE ile normalleşme adımının ardından Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerini "İsrail'in toprağı" olarak kabul edilmesini öngören ilhak planını askıya alması, sağ seçmenin desteğini kaybetmesine neden oldu.
İsrailli siyasi analist Ben Caspit, Maariv gazetesinde yayımlanan makalesinde “Başbakan (Netanyahu), Araplarla yapılan anlaşmaların cazibesine kapılan merkez sol seçmeninden birkaç puan almış olabilir fakat kendileri için (ilhak planı) rüya olarak kalmaya devam eden sağ tabandan diğer puanları kaybetti” diye yazdı.
İsrail’deki aşırı sağ blok, ülke medyasında BAE ile yapılan anlaşmanın ardından ilhakın askıya alındığı ve Filistin Devleti’ni kurma fikrinin halen gündemde olduğuna ilişkin değerlendirmelere sert tepki gösterdi.
İsrail’de ilhak planının uygulanmasının hararetli savunucularından olan muhalefetteki Yemina (Sağ) İttifakı’nın lideri Naftali Bennet, “Netanyahu’nun fırsattan istifade etmemesi ve İsrail topraklarının bir karışında bile egemenliği (ilhak planını) uygulamaması üzücü bir durum. Ancak egemenlik ülkemizin topraklarına gelecek” ifadesini kullandı.
Yemina (Sağ) İttifakı üyesi Betzalel Smotrich, açıklamasında, “Filistin Devleti’nin kurulması yönündeki diyaloğun yeniden başlatılması gibi büyük bir tehlikeyi görmezden gelemeyiz. Tehlikeyle mücadele için sağ bloğun hemen şimdi (Netanyahu’ya) alternatif sunması gerekiyor” dedi.
AFP’nin haberine göre, Netanyahu aşırı sağ seçmenin ve 1967’de işgal edilen Filistin topraklarının iadesine karşı çıkan kesimlerin oylarını alabilmek için üç seçim boyunca ‘ilhak planı’ kartını oynadı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı Ortadoğu Barış Planı uyarınca, Netanyahu’nun liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti’nin 1 Temmuz’da Ürdün Vadisi ve Batı Şeria’daki Yahudi yerleşim yerlerinin ilhakını ilan etmesi kararlaştırılmıştı. Fakat İsrail ve BAE arasında perşembe gün yapılan tarihi anlaşma bir anda her şeyi tersyüz etti.
Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz ile ittifakın önde gelen isimlerinden eski İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi’nin ilhak planına mevcut haliyle itiraz etmesi, Netanyahu’nun planı yeniden gözden geçirmesine yol açtı. Siyasi analist Ben Caspit, Netanyahu’nun bu itirazın üzerine kendisine oy veren seçmenlere ‘acı gerçeği yedirmenin yollarını aramaya başladığını’ belirtti.
Netanyahu, BAE ile anlaşma sonrası yaptığı açıklamada, ilhak planının ertelendiğini ancak planda değişiklik olmadığını söyledi.
Merkezi Kudüs'te bulunan İsrail Demokrasi Enstitüsü’nün Başkanı Yohanan Plesner, İsrail-BAE anlaşmasıyla ilgili değerlendirmesinde, “Anlaşma, Netanyahu ve İsrail sağının destekçileri ile bazı yerleşimciler arasında krize neden olabilir” dedi.
İsrail-BAE anlaşması Tel Aviv’in Arap dünyasıyla normalleşme politikası kapsamında geldi. İsrail, bu politika doğrultusunda 1979’da Mısır ve 1994’te de Ürdün ile normalleşme anlaşması imzaladı. Tel Aviv söz konusu anlaşmalarla işgal altındaki Batı Şeria’daki yayılmacı emellerini geçici süreliğine de olsa ertelemişti.
Beytullahim yakınlarındaki Efrat kenti Yahudi Yerleşim Birimi Meclisi Başkanı Oded Ravivi, ilhakın ertelenmesi nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
AFP’ye konuşan Ravivi, “Bunca yıldır insanlar, Yahuda ve Samarra (Batı Şeria) söz konusu olduğu sürece Arap devletleriyle barışın gerçekleşmeyeceğini sandı. Şimdi bu efsaneden eser kalmadığını görüyoruz” ifadesini kullandı.
Ravivi, “İlhak planı kaybolmadı aksine hiç kimsenin bilmediği bir zaman dilimine kadar ertelendi. Bunun olması için 53 yıl bekledik. Bu 2 bin yıldan fazla gecikebilir. Fakat ben bunun (ilhakın) sandığımızdan daha hızlı bir şekilde döneceğinden eminim” dedi.



Fransa: Lübnanlı George Abdullah bir hafta sonra serbest bırakılacak

Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
TT

Fransa: Lübnanlı George Abdullah bir hafta sonra serbest bırakılacak

Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)
Fransız polisi George Abdullah'a eşlik ediyor (AFP)

Fransız yargısı, Fransız cezaevlerinde yaklaşık 41 yıl hapis yatan Lübnanlı George İbrahim Abdullah'ın 25 Temmuz'da serbest bırakılmasına karar verdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Lübnan Devrimci Silahlı Grupları'nın eski lideri Abdullah, 1980'lerde ABD'li ve İsrailli diplomatlara yönelik suikastlara karıştığı gerekçesiyle 1984 yılında tutuklandı. Abdullah, Avrupa'nın en uzun süre hapis yatan siyasi mahkumlarından biridir.

ABD askeri ataşesi Charles Ray ve İsrailli diplomat Yaakov Parsimantov'un 1982 yılında Paris'te öldürülmesi ve 1984 yılında Strazburg'daki ABD Başkonsolosu Robert Ohm'a suikast girişimindeki rolü nedeniyle 1987 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

sdfvg
3 Temmuz 1986'da çekilen bir fotoğrafta, diplomatların öldürülmesine iştirak ettiği suçlamasıyla yargılanan George İbrahim Abdullah görülüyor (Arşiv-AFP)

George'un kardeşi Robert Abdullah karardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, onun özgür kalacağı günün geleceğini hiç beklemediğini söyledi.

Robert, AFP'ye şunları söyledi: "Bu karardan dolayı çok mutluyuz... "Fransız yargısının böyle bir karar vereceğini ve serbest bırakılması birçok kez engellendikten sonra özgür kalacağı günün geleceğini beklemiyordum. Fransız yetkililer bir kez olsun kendilerini ABD ve İsrail'in baskılarından kurtarmış oldular” dedi.