Miley Cyrus, Liam Hemsworth’ten boşanmasına dair konuştu: Ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi

Miley Cyrus yürek burkan röportajında Liam Hemsworth’ten boşanmasını ölümle kıyasladı ve “bu kadar derin bir aşkı kaybettiği” için yas tuttuğunu söyledi

Miley Cyrus daha önce çocuk yapmayacağına dair de açıklamalarda bulunmuştu (AFP)
Miley Cyrus daha önce çocuk yapmayacağına dair de açıklamalarda bulunmuştu (AFP)
TT

Miley Cyrus, Liam Hemsworth’ten boşanmasına dair konuştu: Ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi

Miley Cyrus daha önce çocuk yapmayacağına dair de açıklamalarda bulunmuştu (AFP)
Miley Cyrus daha önce çocuk yapmayacağına dair de açıklamalarda bulunmuştu (AFP)

ABD’li ünlü şarkıcı ve oyuncu Miley Cyrus verdiği yeni röportajında eski eşi Liam Hemsworth’ten boşanmasının ölüme benzediği itirafında bulundu.
2010 yapımı Son Şarkı (The Last Song) filmiyle bir araya gelen çiftin ilişkisi yaklaşık 10 sene sürmüştü. Mirror'ın haberine göre Cyrus, uzun soluklu ilişkisinin ardından ayrılmanın ölüme benzediğini ve umutsuz bir gönül yarası biçiminde sona erdiğini söyledi. 
27 yaşındaki pop şarkıcısı verdiği yeni röportajında, yürek burkucu biçimde “bu kadar derin bir aşkı kaybettiği” için yas tuttuğunu söyledi.
Katıldığı podcast’te, “10 yıllık ilişkinin ardından herkesin gözü önünde büyük bir ayrılık yaşadım. Bu kadar derin bir aşkı kaybettiğinizde bu ölüme benzer. Ölüm gibi hissettiriyor” ifadelerini kullanan Cyrus, Hemsworth'ün ardından kendisi gibi şarkıcı olan Cody Simpson ile ilişki yaşayarak hayatına devam etmişti. 
Çift uzun süren ilişkilerinin ardından evlenmiş ancak evlilikleri sadece 8 ay sürmüştü. Cyrus ve Hemsworth geçen yıl resmen boşanmıştı.
Öte yandan Hemsworth’ten ayrılmalarının ardından Avustralyalı şarkıcı Cody Simpson ile ilişki yaşayan Cyrus kısa süre önce Simpson’dan da ayrıldığını açıklamıştı. Bu ayrılığın ardından ünlü şarkıcı Hemsworth ile ilişkisine dair itiraflarda bulundu. 
Cyrus ayrıca Hemsworth’e ondan önce de ciddi ilişkileri olduğu konusunda yalan söylediğini açıklamıştı. Cyrus şu ifadeleri kullandı:
"Yalan söyledim ve onun ilk olmadığını söyledim. Böylece kaybeden gibi görünmedim."
Hayatına, eski evliliğine ve ilişkilerine dair bomba etkisi yaratan açıklamalarının yanı sıra Cyrus kısa süre önce Midnight Sky isimli şarkısını hayranlarının beğenisine sundu.  
 



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture