Almanya, Türkiye ve Katar'dan ateşkes çabalarının ortasında Libya ziyareti

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas dün Trablus’ta Libya UMH Dışişleri Bakanı ile basın açıklamasında (AFP)
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas dün Trablus’ta Libya UMH Dışişleri Bakanı ile basın açıklamasında (AFP)
TT

Almanya, Türkiye ve Katar'dan ateşkes çabalarının ortasında Libya ziyareti

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas dün Trablus’ta Libya UMH Dışişleri Bakanı ile basın açıklamasında (AFP)
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas dün Trablus’ta Libya UMH Dışişleri Bakanı ile basın açıklamasında (AFP)

Libya’nın Sirte şehrinde askeri tırmanışı durdurma ve kapatılan petrol sahalarını yeniden açma yönünde ABD ve uluslararası camiadan talepler gelirken, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) yetkilileriyle dün başkent Trablus’ta görüşmelerde bulundu.
Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Katar Savunma Bakanı Halid bin Muhammed el-Atiyye ise, bu seviyede bir ilk olan ikili bir ziyaret gerçekleştirerek benzer görüşmeler yaptı.
Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) ve Parlamento yetkilileriyle görüşmek üzere doğu bölgesini de ziyaret etmesi beklenen Maas, siyasi bir çözüm bulmak için ateşkesin yanı sıra liman ve petrol sahalarında ablukaya son verilmesi gerektiğini vurguladı.
Maas, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından uygulanan silah ambargosunu ihlal edenlere karşı için açık bir tehdit olarak, Avrupa Birliği’nin (AB) silah ambargosu kararını ihlal etmeye devam edenlere karşı birkaç adım atacağını kaydetti.
Almanya Dışişleri Bakanı, UMH Başkanı Serrac ile görüşmesinin ardından barış sürecini ilerletmek için devam eden diplomatik çabalar çerçevesinde, askerden arındırılmış bölge ve petrol gelirleriyle ilgili öneriler hakkında Libya’daki ilgili makamlarla görüştüğünü dile getirerek, “Çatışmanın tüm tarafları ve onların müttefikleri taviz vermeye istekli olduklarını göstermelidir” dedi.
Askeri tırmanışın, Libya ihtilafındaki tarafların sürekli silahlanmasından dolayı büyük bir tehlike oluşturduğuna dikkat çeken Maas, krizi çözmek ve petrol gelirlerinin adil dağılımını sağlamak için iki taraf arasında doğrudan müzakerelerin başlatılması çağrısında bulundu.
Maas, “Şu anda Libya’da aldatıcı bir sükunet görüyoruz. İki taraf ve onların uluslararası müttefikleri ülkeyi yoğun bir şekilde silahlandırmaya ve ateşkes için önkoşullar koymaya devam ediyor” diyerek, petrol ablukasının sona erdirilmesi ve petrol gelirlerinin daha adil bir şekilde dağıtılmasının Libya’daki çatışmanın çözümü için çok önemli olduğunu belirtti.
Serrac ise Maas ile görüşmesinde göreceli bir esneklik gösterirken, hükümetinin tüm ayrıntılar ve saldırganlığın tekrarlanmaması için gerekli garantileri tartıştıktan sonra ateşkese itiraz etmediğini dile getirerek, LUO’nun geçtiğimiz yıl 4 Nisan’da başkent Trablus’a düzenlediği saldırıya işaret etti.
UMH Başkanı, Akar ve Atiyye ile askeri ve güvenlik işbirliği alanlarının yanı sıra Libya’daki son gelişmeler, Sirte’nin doğusu ve Cufra bölgesi, UMH güçlerinin güvenlik ve savunma yetenekleri ile üç ülkedeki savunma bakanlıkları arasındaki koordinasyon mekanizmalarını inşa etmeye yönelik programlar hakkında görüştüğünü belirtti.
UMH İçişleri Bakanı Fethi Başağa ise Maas ile görüşmesinde, Avrupa hükümetlerinden, özellikle de Almanya’dan, Hafter'i destekleyen ülkelere anlaşmazlıkları körüklemeyi bırakmaları için baskı yapmalarını istedi.
UMH Dışişleri Bakanı Muhammed Tahir Siyala da, limanlar ve petrol sahalarının Ulusal Petrol Şirketi’nin kontrolüne dönmesi gerektiğini vurgulayarak, “Demokratik seçimlerin önünü açan bir anayasal kural üzerinde uzlaşılmalı ve petrol kullanılmamalıdır” dedi.
Hulusi Akar ve Katarlı mevkidaşı Atiyye, Trablus ziyaretinde Savunma Bakan Yardımcısı Selahaddin en-Nemruş ile görüştü.
Akar’ın Trablus ziyareti bir aydan kısa bir süre içinde ikinci olurken, Atiyye için ilk oldu.
Akar, görüşmede Türkiye’nin UMH’ye verdiği desteği yinelerken, UMH kaynaklarına göre toplantıda ortak güvenlik ve askeri işbirliği konuları tartışıldı.
İtalya haber ajansı Nova’nın UMH kaynaklarına dayandırdığı haberine göre ziyaret programı, Misrata’da Türk deniz üssü ve Vatiyye hava üssünde bir başka üs kurulması için şimdiye kadar atılan adımların tartışılmasını içerdi.
Ancak LUO kaynakları, Türk ve Katarlı bakanın Trablus’a yaptığı ziyarette, UMH güçlerinin Sirte ve Cufra şehirlerindeki LUO mevzilerine saldırmak için yaptığı askeri planın tartışıldığını iddia etti.



İsrail'in Beyrut'un güneyinde düzenlediği hava saldırısında Cemaat-i İslami liderlerinden Hüseyin Atvi hayatını kaybetti

Bavarta'da İsrail ordusu tarafından hedef alınan aracın yanında duran Lübnan askeri (X)
Bavarta'da İsrail ordusu tarafından hedef alınan aracın yanında duran Lübnan askeri (X)
TT

İsrail'in Beyrut'un güneyinde düzenlediği hava saldırısında Cemaat-i İslami liderlerinden Hüseyin Atvi hayatını kaybetti

Bavarta'da İsrail ordusu tarafından hedef alınan aracın yanında duran Lübnan askeri (X)
Bavarta'da İsrail ordusu tarafından hedef alınan aracın yanında duran Lübnan askeri (X)

AFP'ye konuşan Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, İsrail'in bugün Beyrut'un güneyindeki bir kasabada bir araca düzenlediği saldırıda Hamas'ın müttefiki Cemaat-i İslami'nin bir liderinin öldüğünü söyledi.

İsrail, 27 Kasım'dan bu yana yürürlükte olan ateşkese rağmen, özellikle Güney Lübnan'da Hizbullah üyelerini ya da ‘altyapısını’ hedef aldığını söylediği saldırılar düzenlemeye devam ediyor.

Adının açıklanmasını istemeyen Lübnanlı güvenlik kaynağı, “Cemaat-i İslami'nin bir lideri İsrail'in Beyrut'un güneyinde arabasına düzenlediği saldırı sonucu öldürüldü” dedi. Öldürülen isim, Hamas ve Hizbullah'ın müttefiki olan Cemaat-i İslami'nin askeri kanadı Fecr Kuvvetleri'nin komutanlarından Hüseyin Atvi'ydi.

Lübnan Sivil Savunma Müdürlüğü ise Beyrut'a yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki sahil kasabası ed-Damur yakınlarındaki Bavarta yolu üzerinde bir aracın İsrail’e ait insansız hava aracı (İHA) tarafından hedef alınması sonucu bir kişinin öldüğünü bildirdi.

dfergty
İsrail'in Bavarta'da hedef aldığı bölgeden yükselen dumanlar (X)

2024'te Hizbullah-İsrail çatışmasının ilk aylarında Cemaat-i İslami, İbrani devletinin kuzeyine roket atılmasının sorumluluğunu üstlendi.

Örgüt ve askeri kanadı, o dönemde İsrail'in birçok saldırısının da hedefi oldu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre pazar günü İsrail'in düzenlediği bir dizi hava saldırısında iki kişi hayatını kaybetti.

İsrail ordusu, Hizbullah'ın askeri altyapısına saldırdığını ve İran destekli örgütün iki üyesini ‘ortadan kaldırdığını’ bildirdi.

Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana Lübnan ordusu, anlaşmanın ordunun ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) daha fazla konuşlandırılması karşılığında Hizbullah'ın çekilmesini öngördüğü bir bölge olan Litani Nehri'nin güneyindeki Hizbullah askeri yapılarını sökmek için çalışıyor.

Geçtiğimiz çarşamba günü ordu, mart ayında iki roket fırlatılması olayına karışanların tutuklandığını duyurdu. Hizbullah saldırıların sorumluluğunu üstlenmedi ve herhangi bir dahli olduğunu reddetti.

Ordu tutuklananların hangi örgüte mensup olduklarını belirtmezken, bir güvenlik kaynağı, savaş sırasında Lübnan'dan roket atma sorumluluğunu daha önce üstlenen Hamas'ın üç üyesinin gözaltına alındığını bildirdi.

Lübnan ordusu pazar günü ‘İsrail'e roket fırlatmak için yeni bir operasyon’ hazırlığında olan kişilerin yakalandığını duyurdu.

Yapılan açıklamada ordu güçlerinin, ‘Sayda-ez-Zehrani bölgesinde bir apartman dairesine baskın düzenlediği, bir dizi roket ve bunların fırlatıcılarını ele geçirdiği ve operasyona katılan birkaç kişiyi gözaltına aldığı’ belirtildi.