Mısır ve ABD arasındaki askeri işbirliği güçleniyor

Mısır Askeri Üretim Bakanı, ABD Askeri Savunma Ataşesi ile dün Kahire'de yaptığı görüşme sırasında (Mısır Hükümeti)
Mısır Askeri Üretim Bakanı, ABD Askeri Savunma Ataşesi ile dün Kahire'de yaptığı görüşme sırasında (Mısır Hükümeti)
TT

Mısır ve ABD arasındaki askeri işbirliği güçleniyor

Mısır Askeri Üretim Bakanı, ABD Askeri Savunma Ataşesi ile dün Kahire'de yaptığı görüşme sırasında (Mısır Hükümeti)
Mısır Askeri Üretim Bakanı, ABD Askeri Savunma Ataşesi ile dün Kahire'de yaptığı görüşme sırasında (Mısır Hükümeti)

Mısır ve ABD, Kahire’nin Rus Suhoy savaş uçağı alım anlaşmasının imzalandığına dair haberlerin gölgesinde taraflar arasındaki askeri ilişkilerin sürekliliğini teyit etti. Mısır'dan yapılan açıklamaya göre, “ilişkilerin her zamanki kadar güçlü” olduğunu bildirildi.
İki ülke yetkililerinin açıklamaları, Mısır Askeri Üretimden Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Ahmed Mursi ile ABD’nin Kahire Büyükelçiliği Askeri Ataşesi General Ralph Grover ile yapılan görüşmesi kapsamında yapıldı. Görüşme sırasında, taraflar arasındaki ortak işbirliğini artırmanın yolları, çeşitli imalat alanlarında uzmanlık ve üretim teknolojisi alışverişi gibi konular ele alındı.
Geçtiğimiz Kasım ayında ABD Dışişleri Bakanlığı'nın siyasi ve askeri işlerden sorumlu Bakan Yardımcısı Clarke Cooper, Mısır'ın Rus savaş uçaklarını satın alması konusunun, ülkeyi ABD yaptırımlarının yanı sıra gelecekteki ABD ekipmanı alımları tehlikeye soktuğunu ifade etmişti. O dönemde Mısırlı parlamenterler Cooper'ın açıklamalarını, “devlet egemenliğiyle ilgili bir meseleye kabul edilemez müdahale” olarak nitelendirmişlerdi.
Russia Today (RT) Arabic dahil bir çok Rus internet sitesi, Mısır’a  20 adet Suhoy Su-35 savaş uçağı tedarik etmek için bir milyar dolara anlaşma yapıldığına dair iddiaları gündeme taşımıştı. Kahire ve Moskova konuyla ilgili resmi bir açıklama henüz yapmadı. Mısırlı bakan “askeri üretim şirketleri ile ABD şirketleri arasında çeşitli alanlarda işbirliğinin güçlendirilmesinin önemine değinerek, ülkesinin, Ortadoğu’da güvenliği ve istikrarı korumak için önemli bir ayağı temsil eden ABD ile uzun süredir devam eden endüstriyel stratejik ortaklığını pekiştirmek ve derinleştirmek istediğini” söyledi.
Toplantıyla ilgili yapılan bir açıklamaya göre, 'bakanlığın çeşitli eğitim, üretim ve araştırma tesislerinde kalıcı olarak geliştirme ve bu gelişime katkıda bulunmak için ABD tarafının sunduğu uzmanlıktan yararlanma' konularının masaya yatırıldığı kaydedildi.
Mısır-ABD  askeri işbirliği ile ilgili olarak konuşan General Ralph Grover ise, ilişkileri 'her zamanki kadar güçlü' olarak tanımladı.
Grover ayrıca, 'sadece iki ülkenin değil, aynı zamanda bölge ülkelerinin karşı karşıya olduğu zorlukların üstesinden gelmek için birlikte çalışma arzusunu'  dile getirdi.
ABD Mısır'a yıllık 1,55 milyar dolar olarak tahmin edilen yardım sağlıyor ve bunun 1,3 milyar doları ekipman ve aletler, bakım hizmetleri ve eğitim şeklinde. Bu yardım, Mısır ile İsrail arasında Mısır'a yapılacak bu tür bir yardım için kongre onayı gerektiren barış anlaşmasının onaylanmasının ardından 1979'da başladı.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.