Mali’de askeri darbe devlet başkanının istifasıyla sonuçlandı... Ordudan seçim sözü

Devlet Başkanı İbrahim Boubacar Keita görevinden istifa ettiğini duyurdu (AP)
Devlet Başkanı İbrahim Boubacar Keita görevinden istifa ettiğini duyurdu (AP)
TT

Mali’de askeri darbe devlet başkanının istifasıyla sonuçlandı... Ordudan seçim sözü

Devlet Başkanı İbrahim Boubacar Keita görevinden istifa ettiğini duyurdu (AP)
Devlet Başkanı İbrahim Boubacar Keita görevinden istifa ettiğini duyurdu (AP)

Batı Afrika ülkesi Mali’de yapılan darbenin ardından Devlet Başkanı İbrahim Boubacar Keita görevinden istifa ettiğini duyurdu. Mali ordusu halka demokratik seçimlerin yapılması sözü verdi.
Mali'de, dün akşam saatlerinde başkent Bamako'ya 15 kilometre mesafedeki Kati garnizonunda silah sesleri duyulduğu açıklanmış daha sonra ülkenin Devlet Başkanı İbrahim Boubacar Keita’nın askerler tarafından alıkonulduğu belirtilmişti. Kati garnizonuna götürülen Keita, devlet televizyonundan kısa bir konuşma yaparak istifasını açıkladı. Keita, “İktidarda kalmak adına kan dökülmesini istemiyorum. Görevimden istifa etmeye karar verdim” dedi.
Kendilerini Albay Ismael Wague liderliğindeki Halkın Kurtuluşu için Ulusal Komite olarak tanımlayan askerler, yeni bir seçim organize edeceklerini duyurdu. Sınırların kapatıldığını, 21.00-05.00 saatleri arasında sokağa çıkma yasağının uygulanacağını belirten Wague, "Sizlerle bir olarak bu ülkeyi yeniden eski büyüklüğüne döndürebiliriz" diye konuştu.
Keita’nın istifası Bamako’daki muhalifler tarafından kutlamalarla karşılanırken darbe, uluslararası toplum tarafından kınandı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) bugün öğleden sonra Mali’deki durumu görüşmek üzere kapalı oturum yapacaklarını duyurdu.
Mali’de 2018’de yapılan demokratik seçimlerle tekrar devlet başkanı olan Keita’nın 3 yıl daha görev süresi bulunuyordu. Ancak yolsuzluk, ekonominin kötüye gitmesi ve milletvekili seçimleriyle ilgili yaşanan gerginliklerin ardından hükümet karşıtı protestocular Haziran ayında Keita’nın istifa etmesi için gösteriler düzenlemeye başlamıştı. Orduda görevli askerler arasında maaş konusunda gerginlikler de yaşanıyordu. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS), iki taraf arasında müzakere yapılması için ülkeye arabulucu göndermiş ancak göstericiler Keita istifa etmeden protestoların bitmeyeceğini söylemişti. Protestocuların taleplerini bir dizi imtiyazla karşılamaya çalışan Keita, Fransa ve diğer Batılı müttefiklerden büyük destek görmüştü.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.