Stephen King'e göre 2020'nin en iyi korku filmi

King, kısa süre önce 2021'de polisiye türünde kaleme aldığı romanının hazır olacağını açıklamıştı (AFP)
King, kısa süre önce 2021'de polisiye türünde kaleme aldığı romanının hazır olacağını açıklamıştı (AFP)
TT

Stephen King'e göre 2020'nin en iyi korku filmi

King, kısa süre önce 2021'de polisiye türünde kaleme aldığı romanının hazır olacağını açıklamıştı (AFP)
King, kısa süre önce 2021'de polisiye türünde kaleme aldığı romanının hazır olacağını açıklamıştı (AFP)

Stephen King, 2020’de en çok sevdiği korku filmini sosyal medya hesabından paylaştı ve hayranlarına izlemelerini önerdi. 
We Got This Covered'ın haberine göre korku ve gerilim türünün efsanevi ismi King’i etkileyen film, ünlü Hollywood yıldızı James Franco’nun kardeşi Dave Franco’nun yönetmen koltuğunda oturduğu The Rental. Dave Franco ve Joe Swanberg’in kaleme aldığı yapımda Franco’nun eşi Alison Brie ve Dan Stevens başrolleri paylaşıyor.
Koronavirüs pandemisi nedeniyle filmin sinemalarda vizyona giriş tarihi ertelenmek zorunda kalsa da meraklı izleyiciler filmin izlenmesine olanak tanıyan platformları kullanarak meraklarını dindirdi. 
Beklenmedik bir başarı elde eden The Rental, en çok izlenen filmler listesinde yer alarak sürpriz yapmış oldu. Film, Stephen King’in de övgüsünü alarak şöhretini katladı.

Korku türünde romanlar kaleme alan usta yazar, arada sırada hayranlarıyla beğendiği filmleri paylaşıyor. King, Çarşamba gecesi Twitter’da yaptığı paylaşımla The Rental’ı izlemekten gerçekten keyif aldığını söyledi. Her ne kadar filmin orijinal bir fikri olmasa da Franco’nun özenli senaryosunu takdir ettiğini belirtti. 
King,  "Dave Franco’nun The Rental’ını (Amazon Prime) çok beğendim. Bu korku fikrini daha önce görmüştük ama bu özenle hazırlanmış gerçek bir hikaye" dedi.
Sheila Vand ve Jeremy Allen White gibi oyuncuların da yer aldığı The Rental, bir çiftin ev sahibinin kendilerini gözetliyor olabileceği şüphesine odaklanıyor. Filmde hoş ve küçük hafta sonu gezisi uğursuz bir hal alıyor. 
Eleştirmenlerden olumlu yorumlar alan The Rental, bu yılın en iyi korku filmi örneklerinden biri olarak gösteriliyor. 



"Disney kalesi" nihayet Dünya Mirası Listesi'ne alındı

Neuschwanstein Kalesi (AP)
Neuschwanstein Kalesi (AP)
TT

"Disney kalesi" nihayet Dünya Mirası Listesi'ne alındı

Neuschwanstein Kalesi (AP)
Neuschwanstein Kalesi (AP)

Hıristiyanlık aleminin en görkemli kalesi hangisi mi? Hiç şüphesiz Bavyera Alpleri'nin derinliklerindeki Neuschwanstein.

Kral II. Ludwig'in tepedeki iç kalesi, çayırlar ve dağlar arasında gökyüzüne yükseliyor. Kulelerin ve taretlerin eğlenceli kıvrımları, Disney tema parkını ziyaret eden herkese anında tanıdık gelecektir: Walt'un kendisi, Uyuyan Güzel'in kalesine model olarak Neuschwanstein'ı seçmişti. Kalenin kopyaları, Kaliforniya'dan Florida'ya, Paris'ten Japonya'ya kadar tema parklarını süslüyor.

Bavyera hükümdarı, "cennetin havasını soluyabileceği", "kutsal ve ulaşılmaz" bir Ortaçağ şövalyeleri kalesi hayal ediyordu. 

Ludwig mimarlar yerine, Wagner operasına takıntısını paylaşan ve Mässigung (ölçülülük) kavramına açıkça yabancı olan tiyatro dekor tasarımcılarını çağırdı.

Neuschwanstein'ı Wagner'in en büyük hitlerinden motiflerle süslediler. Kutsal Kase Kalesi'ni çevreleyen kutsal ormanın bir duvar resmi de dahil, kayıp ruhlarla yankılanan Parsifal'den unsurlar Şarkıcılar Salonu'nu süslüyor.

Şatonun efendisinin yönetmesi gereken bir devlet vardı. Ludwig, yaşam alanlarıyla evden çalışma alanının ayrıntılı bir mağarayla birbirine bağlanmasını emretti. Diğer yandan kraliyet yatak odası, yorgun bir hükümdarı uyutmak için çocuk melek figürleri ve yıldız ışığıyla donatılmış bir Bizans şapeli gibi hissettiriyor.

Kendine saygısı olan hiçbir kral için tek bir kale yeterli değildir. Ludwig'in portföyünün geri kalanı Herrenchiemsee, Linderhof ve Schachen'deki Kraliyet Evi'ni içerirken, bunların hepsi kalabalıkların gözdesi Neuschwanstein'la birlikte UNESCO listesine eklendi.

Ancak Bavyera hazinesi hiç de memnun değildi. Kralın vizyonunun nefes kesici ölçeği ve karmaşıklığı devleti iflasa sürükledi. Neuschwanstein'ın temelinin atılmasından 15 beş yıl sonra, ancak Ludwig'in tüm görkemli planları gerçekleşmeden önce, Bavyera'nın siyasi liderleri krallarını deli ilan ettirdi. Kalede 6 ay bile yaşamamıştı.

Kısa bir süre sonra bu güzel hayalperest, doktoruyla birlikte gizemli bir şekilde öldü.

Sadece 7 hafta sonra Neuschwanstein, kralın tarifine aykırı bir şekilde turistik bir mekan olarak açıldı. O zamandan beri kale Bavyera turizminin simgesi haline geldi.

Ve nihayet UNESCO, kaleyi Dünya Mirası Listesi'ne ekleyerek bu görkemli çılgınlığın kültürel zenginliğini kabul etti.

Independent Türkçe