İkinci el cep telefonu ve tabletlerin satışında yeni dönem başladı

İkinci el cep telefonu ve tabletlerin satışında yeni dönem başladı
TT

İkinci el cep telefonu ve tabletlerin satışında yeni dönem başladı

İkinci el cep telefonu ve tabletlerin satışında yeni dönem başladı

İkinci el cep telefonları ve tabletler yenilenip sertifikalandırılma ve ambalaj işlemi gerçekleştirildikten sonra yenilenmiş ürün statüsüyle garanti belgesi eşliğinde satılacak.
İkinci el cep telefonu ve tabletlerin satışında yeni dönem başlıyor. Ticaret Bakanlığı, ‘Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik’i Resmi Gazete’de yayımladı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle ilgili kullanılmış cep telefonları ve tabletlerin yenilenmesi, sertifikalandırılması ve tekrar satışa sunulmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlendi.
Buna göre, kullanılmış mallar, yenileme merkezleri tarafından, Bakanlıkça belirlenen düzenleme veya Türk Standardları Enstitüsü’nün (TSE) belirlediği standartlara uygun şekilde yenilenecek. Yenilenen kullanılmış mallar, sertifikalandırıldıktan ve ambalajlandıktan sonra yenilenmiş ürün kategorisinde tekrar satışa sunulacak.
Cep telefonlarının yenilenebilmesi için en az bir yıl kullanılmış olması ve veri trafiğinin bulunmaması gerekecek.
Yenilenmiş ürünün ambalajında, etiketinde, reklam ve ilanlarında tüketicinin kolaylıkla algılayabileceği bir şekilde, ‘yenilenmiş ürün’ ibaresi kullanılacak. Ayrıca yenileme merkezi bilgisine yer verilmesi şartı da aranacak.
Yenileme işlemi yapılırken, yenilenen tüm parçaların üretici ya da üreticinin yetki verdiği ithalatçı onaylı parçalar olması halinde ‘Üretici onaylı parçalar kullanılarak yenilenmiş ürün’ ibaresi de yer alacak.
Yenilenmiş ürünün, yenilenmiş ürün garantisi altında satışa sunulması zorunlu olacak. Yenilenmiş ürün garantisi taahhüdünün hazırlanması sorumluluğu yenileme merkezine, tüketiciye verilmesi ve teslim edildiğinin ispat yükü ise yetkili satıcıya ait olacak.
Yenilenmiş ürün garantisi; yazılı veya kalıcı veri saklayıcısıyla verilebilecek. Söz konusu garantiden ve garanti süresince verilecek bakım, onarım ve montaj gibi satış sonrası hizmetlerden yetkili satıcı ve yenileme merkezi zincirleme olarak sorumlu olacak.
Kullanılmış malın, üreticisi veya ithalatçısı tarafından veya yenileme merkezince üreticisinin veya ithalatçısının yenileme işlemine ilişkin muvafakati alınarak yenilenmesi hallerinde üreticinin veya ithalatçının sağladığı garantiler geçerliliğini koruyacak.
Ayrıca yenilenmiş ürün ibaresiyle satılan cep telefonu ve tabletlerde, Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzu da bulundurulacak. Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzunun hazırlanması sorumluluğu yenileme merkezine, tüketiciye verilmesi ve teslim edildiğinin ispat yükü ise yetkili satıcıya ait olacak. Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzu yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısıyla verilebilecek.

Yenileme yetki belgesinin geçerlilik süresi 5 yıl
Yönetmelikte, yenileme merkezlerinin kuruluş, başvuru ve izinleri ile yenileme yetki belgesi verilmesinde aranan şartlara ilişkin bilgilere de yer verildi. Buna göre, yenileme merkezlerinin Ticaret Bakanlığı tarafından onaylı ‘yenileme yetki belgesi’ alması hale getirildi. Yenileme yetki belgesinin alınabilmesi için ‘Bakanlıkça veya TSE tarafından belirlenen düzenleme veya standartlara uygun hizmet yeri yeterlilik belgesine sahip olma’ şartı aranacak. Bu belgenin geçerlilik süresi 5 yıl olacak ve geçerlilik süresi dolmadan yenilenmesi gerekecek.
Ayrıca vatandaşlar ilgili ‘Yenilenmiş Ürünlerin Satışı Hakkında Yönetmelik’ine https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/08/20200822-6.htm adresinden ulaşabilecek.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal