Lübnan'da Canbolad ve Caca, Hariri’nin Başbakanlığına soğuk bakıyor

Müstakbel Hareketi lideri Saad Hariri
Müstakbel Hareketi lideri Saad Hariri
TT

Lübnan'da Canbolad ve Caca, Hariri’nin Başbakanlığına soğuk bakıyor

Müstakbel Hareketi lideri Saad Hariri
Müstakbel Hareketi lideri Saad Hariri

Lübnan’da yeni hükümet görüşmelerini takip eden kaynakların dile getirdiği iyimser ifadelere rağmen istişareler yerinde sayıyor. Bu çerçevede kaynaklar, durumun bir anlaşmaya varılamayacağını gösterdiğine dikkati çekerken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un gelecek ayının başında Beyrut’a ziyareti öncesinde bir kargaşa oluşturduğunu belirtiyor.
Birden fazla tarafla gerçekleştirilen siyasi görüşmeler çerçevesinde 22 Ağustos’ta Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri, Yardımcısı Vail Ebu Faur ve (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) Genel Başkanı Velid Canbolad arasında bir toplantı gerçekleştirildi. Bilgi sahibi kaynaklara göre Faur, toplantının ardından medya organlarına yaptığı açıklamada, İSP’nin Saad Hariri’nin yeniden Başbakan olmasına ilişkin Berri’nin önerisine olumlu bir yanıt vermediğini belirtti. Öte yandan Hizbullah’a yakın Al-Mayadeen TV kanalının aktardığına göre Ebu Faur, Berri ile görüşmesi sonrasında “Tavrımız belirleyicidir. Hükümetin başına Hariri ismini vermeyeceğiz” dedi.
Ebu Faur’un Berri ile toplantısı öncesinde İSP Genel Başkanı Velid Canbolad tarafından dikkate değer bir tavır ortaya koyulurken Canbolad, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada “Parlamento istişareleri neden kulislerdeki söylentiler yerine kurallara göre yapılmıyor, istenen parlamento blokları seçilmiyor ve seçim sonucuna saygı duyulmuyor?” ifadelerine yer verdi. Canbolad, “Sosyalist Parti’nin tavrına gelince, bu tavrın diğer hiçbir siyasi akımla ilgisi yoktur. Kimseye iyilik borçlu değiliz. Önceki seçimlerin sonuçları, kimsenin bizim için oy kullanmadığının en iyi kanıtıdır” değerlendirmesinde bulundu.
İlgili kaynaklar, özellikle de bu hususta, Berri ile her zaman koordinasyon sağlayan bir isim olarak Canbolad’ın esnekliği göz ardı edilmeden, Berri’nin ve genel olarak da Şii ikilinin tavrının, Hariri’nin Bakanlar Kurulu’nun başına geçmesinden yana olduğunu belirtti. Bu konudaki en belirsiz tavra ise Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın ve Meclis Başkanı ile görüşmesi sırasında Berri’nin ‘Hariri’nin dönmesi’ önerisine yanıt vermeyen (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Parti (ÖYH) Genel Başkanı Cibran Basil’in sahip olduğu ifade edildi.
Kaynaklar, ilerleyen günlerde siyasi pozisyonlarda esnekliklerin olabileceğine de dikkati çekti.
Öte yandan (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK), ulusal birlik hükümetini reddedici tavrını sürdürürken, Milletvekili Pierre Ebu Asi de Cumhurbaşkanına karşı ileri bir duruş sergileyerek onu istifaya çağırdı. Ebu Asi, “Saad Hariri, artık kurtarıcı değildir. Koşullar, öneriler karşısında bizim yanımızdadır” dedi.
Bir televizyon kanalına konuşan Milletvekili, “Beyrut Limanı’nda yaşananlar bir ihmalin sonucudur. İlk sorumlusu ise haberdar olan, ama adım atmayan Cumhurbaşkanıdır” ifadelerini kullandı. Ebu Asi, Avn’ı ‘ölüm meleği’ olarak nitelendirirken, cumhurbaşkanlığına gelmesinden bu yana ölüm ve yıkımdan başka bir şey görmediklerini söyledi. Milletvekili, “Cumhurbaşkanı, sorumlu biri değil. Lübnan’ın tarihinde oldukça tehlikeli bir aşamadayız” diyerek, Cumhurbaşkanı Mişel Avn’a istifa çağrısında bulundu.
Milletvekili Pierre Ebu Asi, “Lübnan Kuvvetleri açısından çözüm, erken parlamento seçimleridir. Elektrik, yasal geçişler ve hükümet gündemlerinde olduğu gibi bugünden sonra (bakanların istediği gibi) rızaya dayalı reformlar geçerli değil” ifadelerini kullandı.
Ebu Asi, Hizbullah’a Selim Ayyaş’ı teslim etmesi çağrısı da yaparken, yeni hükümetteki varlıklarının da uluslararası topluma güven vereceğini vurguladı.
 



Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.


İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
TT

İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)

Yerel medya bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeybatısında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin haber ajansı (WAFA), İsrail güçlerinin bölge yakınlarında bir grup sivili hedef aldığını, bunun sonucunda çok sayıda ölenler ve yaralananların olduğunu bildirdi.