Suriye Anayasa Komitesi’nin ‘olumlu’ başlayan oturumu koronavirüs nedeniyle askıya alındı

Rejim ve muhalefet heyetlerinin başkanları Bahra ve Kuzbari dün Cenevre’deki toplantıya gelişleri esnasında (AP)
Rejim ve muhalefet heyetlerinin başkanları Bahra ve Kuzbari dün Cenevre’deki toplantıya gelişleri esnasında (AP)
TT

Suriye Anayasa Komitesi’nin ‘olumlu’ başlayan oturumu koronavirüs nedeniyle askıya alındı

Rejim ve muhalefet heyetlerinin başkanları Bahra ve Kuzbari dün Cenevre’deki toplantıya gelişleri esnasında (AP)
Rejim ve muhalefet heyetlerinin başkanları Bahra ve Kuzbari dün Cenevre’deki toplantıya gelişleri esnasında (AP)

Birleşmiş Milletler’in (BM) Cenevre’deki merkezinde dün düzenlenen Suriye Anayasa Komitesi’nin üçüncü tur müzakerelerinin kaderi, kısa sürede sona eren önceki iki müzakereden pek farklı olmadı. Ancak bu sefer sebepler farklıydı.
İroni şu ki, Anayasa Komitesi’nin iki saatten fazla sürmeyen toplantısına katılan 44 delege arasında 3 kişide yeni tip koronavirüs tespit edilmesi nedeniyle istişarelerin askıya alınması için ilk kez herkes fikir birliğine vardı.
Suriye Anayasa Komitesi 3. tur görüşmelerine 45 kişinin katılması bekleniyordu ancak Suriyeli muhaliflerin Moskova Platformu temsilcilerinden birinin eksik olması nedeniyle muhalefetten 14, rejimden 15 ve Suriye sivil toplumundan 15 kişi oturuma katıldı. 
BM tarafından yapılan açıklamada koronavirüs tespit edilen kişilerin isimleri açıklanmadı ancak söz konusu 3 kişi hakkında Cenevre’de yürürlükte olan sağlık protokolüne uygun olarak ilgili tedbirlerin derhal alındığı bilgisi verildi.
Açıklamada, katılımcıların Cenevre’ye gitmeden önce koronavirüs testi yaptırdığı, geldikten sonra da ek kontrollerden geçtiği, BM binasında maske taktığı ve sosyal mesafeye dikkat ettiğine vurgu yapıldı.
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, ilk oturumunun ardından geçilen öğle yemeği arası sırasında muhalefet, rejim ve sivil toplumdan heyetleri 3 kişide koronavirüs tespit edildiği konusunda bilgilendirdi.
Pedersen ayrıca katılımcı heyetlere otellerine geri gönderilecekleri ve karantina altına alınacaklarını da bildirdi.
Şarku’l Avsat, koronavirüs tespit edilen katılımcıların Şam’dan geldiği bilgisine ulaştı.
Muhalefet, rejim ve sivil toplum heyeti kapsamında Şam’dan gelenler, BM’ye ait aynı uçakla gelmişti.
Heyetler BM genel merkezinden ayrılırken, Suriye Anayasa Komitesi Eş Başkanı ve muhalif heyetin başkanı olan Hadi el-Bahra, ilk oturumun ‘Suriye'nin geleceğinde küçük ve olumlu bir adım’ olduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’ın öğrendiğine göre rejim heyeti, oturumun başında kendisini ‘ulusal heyet’ olarak tanımladı ancak Bahra buna itiraz ederek, her üç heyetin de ‘Suriyeli vatanseverler’ olduğunu vurguladı.
Rejim heyetinin başkanı Ahmed el-Kuzbari ise, heyetinin tarafsız ve Suriye hükümeti ile hiçbir ilgisi olmadığını öne sürdü.
Bu ihtilaf, “Üzerinde anlaşılan konuları tartışmamıza gerek yok” diyen Pedersen’ın müdahalesi ile son buldu.
Daha sonra ilk kapalı oturumda tartışma Suriye anayasasının ilkeleri üzerine konuşuldu ve her taraf bu konudaki vizyonunu sundu.
Şarku’l Avsat’a konuşan muhalefet heyetindeki kaynaklar, müzakeredeki atmosferin ‘olumlu’ olduğunu ve genel olarak Suriye topraklarının birliği, egemenliği ve bağımsızlığına olan bağlılığın vurgulanması gibi ulusal ilkelerle sınırlı olduğunu söyledi.
Kaynaklara göre oturumda, mevcut siyasi duruma veya Suriye’deki yabancı güçlerin varlığına değinilmedi.
Anayasa Komisyonu oturumlarının geçtiğimiz Kasım ayında yapılan ikinci oturum, rejimin muhalefet heyetine ‘İran ve Rusya’dan bahsetmeden Türkiye’nin Suriye’deki varlığını kınama’ talebi üzerine askıya alınmıştı.
Kaynaklara göre Rusya, ilk kısa oturumda büyük ölçüde bağlı kalınan gündemi kabul etmesi için Suriye rejim heyetine baskı yaptı.
Çalışma gündemi çok fazla ayrıntı içermiyor ancak ‘Anayasa Komitesi’nin kurulması için referansa dayalı olarak ulusal temel ve ilkelerin tartışılmasını’ içeriyor.
Muhalefet kaynakları, ilk oturumda mevcut siyasi durumdaki tartışmanın ötesine geçildiğini, biçimsel farklılıklardan çıkıldığını ve anayasa konusunda ciddi bir tartışmaya girildiğini söyledi.
Kaynaklar, rejim heyetinin teklifinde bir gelişme olduğunu ve oturumun önceki dönemlerdeki gibi gergin olmadığını ekleyerek, “Rejim heyeti bu şekilde tamamlarsa çok iyi olacak” dedi.
Muhalefet heyetindeki kaynaklar, tartışmaların anayasa reformu üzerine odaklandığını ve kendisinden yararlanmak üzere Suriye anayasasının masaya yatırıldığını bildirdi.
Ancak tüm bu olumlu atmosfer, gerçek verilere veya anlaşmalara dönüştürülmeden önce koronavirüs nedeniyle sonlandırıldı.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.