ABD raporu: Kanıtlar ve belgeler, Bingazi’de ABD Büyükelçisi’nin öldürülmesinde İran’ın parmağı olduğunu gösteriyor

Bingazi’deki ABD Konsolosluğu’na düzenlenen saldırı esnasında elinde silah tutan bir kişi (Arşiv-Reuters)
Bingazi’deki ABD Konsolosluğu’na düzenlenen saldırı esnasında elinde silah tutan bir kişi (Arşiv-Reuters)
TT

ABD raporu: Kanıtlar ve belgeler, Bingazi’de ABD Büyükelçisi’nin öldürülmesinde İran’ın parmağı olduğunu gösteriyor

Bingazi’deki ABD Konsolosluğu’na düzenlenen saldırı esnasında elinde silah tutan bir kişi (Arşiv-Reuters)
Bingazi’deki ABD Konsolosluğu’na düzenlenen saldırı esnasında elinde silah tutan bir kişi (Arşiv-Reuters)

ABD merkezli New York Post gazetesi 2012 yılında Libya’nın Bingazi şehrindeki ABD Konsolosluğu’na düzenlenen saldırının İran tarafından yürütüldüğünü gösteren belgeleri ve kanıtları ortaya çıkardı. Söz konusu saldırıda aralarında ABD Büyükelçisi Chris Stevens’ın da bulunduğu 4 kişi hayatını kaybetmişti. Aynı zamanda istihbarat kaynakları, Eski ABD Başkanı Barack Obama’nın yönetiminin bazı yetkililere bu bilgileri gizlemeleri için baskı yaptığını da aktardı.
Raporun yazarı istihbarat görevlilerinden elde ettiği bilgiler ışığında ABD Büyükelçisi’nin öldürülmesinden önce Bingazi’de İran istihbarat operasyonlarının olduğuna yönelik uyarıda bulunan yaklaşık 50 tane bilgilendirme belgesi olduğunu belirtti. Yazar, Eski Temsilciler Meclisi Üyesi Trey Gowdy başkanlığındaki Bingazi saldırısını araştırmak için oluşturulan komite tarafından bu belgelere ulaşılamadığını vurguladı.
Bu gizli belgelerden biri, ABD Büyükelçiliği Güvenlik Şefi Yarbay Andy Wood’un bir mektubunu içeriyordu. Wood’un komutanına 2012 yılının Haziran ayında gönderdiği mektupta “İran destekli milisler (Ensar eş-Şeria) şu an eşlerini ve çocuklarını Bingazi’ye gönderiyor” ifadeleri yer alıyordu.
Libya’nın Bingazi şehri, ABD Konsolosluğu’nun hedef alındığı saldırıdan önceki aylarda İran destekli milislerin operasyonlarının yanı sıra, İran Devrim Muhafızları’na (DMO) bağlı Kudüs Gücü milislerine mensup unsurların faaliyet gösterdiği bir arenaya dönüşmüştü. 2011 yılının Şubat ayında Bingazi’deki bir paralı askerin ifadelerine göre, bu hareketliliğin en dikkate değer göstergesi Libya’nın devrik lideri Muammer Kaddafi’ye karşı ayaklanmaların ilk günlerinde bu unsurların şehrin sokaklarında açık bir şekilde yürümesiydi.
Raporun yazarı DMO’nun kıdemli subaylarından Tümgeneral Mehdi Rabbani’nin, Tahran’ın 2012 yılının yazında Bingazi saldırılarına ilişkin operasyon planlarını hızlandırmasıyla İran Kızılayı’na bağlı bir sağlık ekibi kisvesi altında Libya’ya gönderdiği kişilerden biri olduğuna dikkat çekiyor. Ensar eş-Şeria milislerinin silah altına alınmasından ve eğitilmesinden sorumlu kişi, Batılı istihbarat teşkilatlarınca bilinen ve Hizbullah milislerinin önde gelen üyelerinden Halil Harb adında Lübnanlıydı. Bingazi saldırılarından kısa bir süre sonra ABD Dışişleri Bakanlığı, Halil Harb hakkında tutuklama kararı çıkarmış ve Harb hakkında bilgi verilmesi karşılığında 5 milyon dolar değerinde bir ödül teklifinde bulunmuştu. Söz konusu teklif, Harb’a karşı başka suçlamaların da yapılmasına sebep olmuştu.
Raporun yazarına göre o zamanlar Savunma İstihbarat Ajansı’nın (DIA) Müdürlüğünü yapan General Michael Flynn gibi Kudüs Gücü unsurlarının Bingazi’deki varlıklarını bilen ABD’li yetkililere ve milislerin Bingazi’deki ABD Konsolosluğu’na saldırdığı sırada savunmaya geçen paralı askerlere bu belgeleri ifşa etmeleri halinde haklarında soruşturma açılacağına dair defalarca tehditte bulunuldu.
Önceki bilgiler, DMO’nun Bingazi’deki operasyonları finanse etmek için Malezya’daki İlk İslami Yatırım Bankası’ndaki Kudüs Gücü’ne ait banka hesapları üzerinden bir kara para aklama operasyonu gerçekleştirdiğini ve böylece 1,9 milyon euroluk para transferi yapıldığını gösteren mali belgelerin ortaya koyduğu bilgilerle kesişiyordu. Söz konusu bankanın, 41 yaşındaki milyarder Babek Zencani tarafından yönetildiği ve DMO’nun ekonomik kollarından biri olduğu biliniyor.
Paralar, Zencani’nin ortaklarından birinin aracılığıyla Paris’te bulunan Banque Intercontinentale Arabe adlı bir aracı banka üzerinden Bingazi’ye aktarıldı. Bu paraların nihai alıcısı ise Bingazi’de bulunan bir Arap Bankası’nın Bingazi şubesinde hesabı olan bir inşaat şirketi oldu.
Raporun yazarı, İranlı bir kaynağın saldırılardan yaklaşık üç hafta önce 500 euro banknotlar halinde 8 milyon ila 10 milyon dolar değerinde para taşıyan bir kuryenin Bingazi’ye geldiğini ve bu paraların Zencani tarafından işletilen ve DMO’nun bir cephesi sayılan bankadan geldiğini söylediğini vurguladı.
Zencani Washington tarafından İran’ın çıkarı için yaklaşık 272 mali ihlalde bulunmakla suçlanmıştı. Zencani, İran’ı kendisine uygulanan mali yaptırımlardan kurtarmak için toplam değeri yaklaşık 13,5 milyar dolar olan kara para aklama operasyonları ile İran petrolünü yeniden satmaktan sorumluydu. 2013 Aralık ayı sonlarına doğru İran rejimi, parayı geri iade etmeye zorlamak için Zencani’yi tutuklamıştı.
Bingazi saldırıları üzerine iki kitap yazan ve bu makalenin de yazarı olan Kenneth R. Timmerman sözlerini sonlandırırken ABD Ulusal İstihbaratı’nın yeni direktörü John Ratcliffe’nin “siyasi örtbas” olarak nitelendirdiği bu olaya bir son verip İran’ın Bingazi saldırılarında parmağı olduğunu kamuoyuna ifşa etmek istediğini vurguladı.



Kuzey Kore, güney komşusuna yönelik hoparlörleri söktü

Güney Kore askerleri, silahsız bölge yakınlarında Kuzey Kore'ye karşı propaganda yayınları için kullanılan hoparlörleri kaldırıyor (AFP)
Güney Kore askerleri, silahsız bölge yakınlarında Kuzey Kore'ye karşı propaganda yayınları için kullanılan hoparlörleri kaldırıyor (AFP)
TT

Kuzey Kore, güney komşusuna yönelik hoparlörleri söktü

Güney Kore askerleri, silahsız bölge yakınlarında Kuzey Kore'ye karşı propaganda yayınları için kullanılan hoparlörleri kaldırıyor (AFP)
Güney Kore askerleri, silahsız bölge yakınlarında Kuzey Kore'ye karşı propaganda yayınları için kullanılan hoparlörleri kaldırıyor (AFP)

Kuzey Kore dün, Güney Kore'ye karşı gürültü kampanyaları yürütmek için sınır boyunca yerleştirilen bazı hoparlörleri sökmeye başladı. Güney Kore'nin iki ülke arasındaki gerilimi azaltmak için sınır bölgelerindeki hoparlörleri kaldırmasının üzerinden birkaç gün geçtikten sonra, Kuzey Kore'nin bu adımını Kuzey Kore Genelkurmay Başkanlığı duyurdu.

Güney Kore haber ajansı Yonhap, Güney Kore'nin salı günü, 11 Haziran'da Kuzey Kore'ye karşı propaganda yayınlarını askıya almasının ardından, sıkı güvenlik önlemleriyle korunan sınır boyunca hoparlörlerin sökülmesini tamamladığını bildirdi.

Bu adım, Cumhurbaşkanı Lee Jae-myung'un Kuzey Kore ile ilişkilerdeki gerginliği azaltma çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı gazetecilere yaptığı açıklamada, “Cumartesi sabahından itibaren, Kuzey Kore ordusunun Güney Kore'ye karşı hoparlörleri kaldırma faaliyetleri gözlemlendi” ifadelerini kullandı.

Ordu, bu önlemlerin tüm sınır bölgelerinde uygulanabilirliğinin kontrol edilmesi gerektiğini vurgulayarak, Kuzey Kore ordusunun hareketlerini izlemeye devam edeceğini belirtti.

Kuzey Kore, Güney Kore ordusunun hoparlörler ve aktivistlerin gönderdiği broşürler aracılığıyla yayın yapmasından, rejimine tehdit oluşturabilecek yabancı bilgilerin akışından korktuğu için her zaman hoşnutsuzluğunu dile getirmiştir.