Dinozor ihtiyozor büyük lokma yutmuş

İhtiyozor fosili
İhtiyozor fosili
TT

Dinozor ihtiyozor büyük lokma yutmuş

İhtiyozor fosili
İhtiyozor fosili

2010 yılında Çin’in güneybatısında fosili bulunan “ihtiyozor” isimli deniz sürüngeni son yemeğinde yiyebileceğinden daha büyük bir hayvanı yemeye çalışmış olabilir.
Boyu yaklaşık 5 metre olan yunus benzeri hayvanın midesinde, “thalattosaur” olarak adlandırılan yaklaşık 4 metre uzunluğunda kertenkele benzeri bir sürüngenin kalıntıları bulundu.
Kaliforniya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, Ağustos ayında iScience dergisinin son sayısında yayınlanan bir çalışmada, thalattosaurun dinozorlar çağına ilişkin bilinen en uzun deniz sürüngeni avı olduğunu ve insandan daha büyük bir hayvanı yiyen deniz sürüngelerine doğrudan ve en eski kanıt olabileceğini ifade ettiler.
Araştırmacılar, ihtiyozorun büyük bir öğün olması sebebiyle thalattosauru yemesinin ardından ölmüş olabileceğini açıkladılar.
Dişlerinin keskin olmaması ihtiyozorun kafadan bacaklılar gibi küçük yumuşak avları tercih etmesi gerektiğini göstersede araştırmacıların, ihtiyozorun keskin olmayan dişlerle büyük şeyler yiyebildiğine dair güçlü delilleri var.
Kaliforniya Üniversitesi’nden Paleontolog Ryosuke Motani ve meslektaşları çalışma sırasında, yaklaşık 240 milyon yıl önce Triyas Devri’ne ait yetişkin bir ihtiyozorun neredeyse tamamen korunmuş iskeletini inceledi. Hayvanın midesindeki büyük kemik kitlesinin dikkatlice incelenmesinin ardından Motani’nin ekibi ihtiyozorun son yediği şeyin bir thalattosaur olduğunu keşfetti.
Hayvanın midesindeki thalattosaur kalıntılarında mide asiti ile çözündüğüne dair çok az kanıt bulunuyor, bu da ihtiyozorun devasa öğününü yemesinden kısa bir süre sonra öldüğünü gösteriyor.
Araştırmacılar, ihtiyozorun büyük ihtimalle öğününü etrafta aramayıp onu kendisinin avladığını düşünüyor. Bunun sebebi olarak, başka hiçbir yırtıcı hayvan tarafından dokunulmamış bütün bir ölü hayvan bulmasının olağan dışı olduğu belirtiliyor.
Öte yandan thalattosaurun uzuvları hala kısmen vücuduna bağlı durumdayken kuyruğu yaklaşık 20 metre uzakta bulundu.
Yazarlar, su altında cisimlerin nasıl çözündüğüne dair çalışmaların, eğer thalattosaur  ihtiyozor onu bulduğunda ölü olsaydı uzuvlarının kuyruğundan önce çürümüş olacağına işaret ettiğini söylüyor.
İhtiyozorun fosilleşmiş kafası ve gövdesi iyi korunmuş olmasına rağmen birbirinden ayrılar, bu durum ihtiyozorun thalattosauru çenesinde taşıyıp kafasını vurduğu esnada boynu kırılarak ölmüş olabileceğini gösteriyor. İhtiyozorun thalattosauru öldürme şekli timsahların ve katil balinaların kullandığı keskin dişler olmadan yiyeceklerini parçalama yöntemi ile aynı.



Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
TT

Metal dedektörüyle bin yıllık altın Viking bileziği keşfetti

Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)
Man Adası'nda Viking Çağı'ndan kalma altın bir üst kol bileziği bulundu (Manx National Heritage)

Metal dedektörü kullanan bir kişi, Man Adası'nda Vikinglere ait bin yıllık, altından bir örgülü üst kol bileziği keşfetti. Bu bulgu, bin yıl öncesine ait ustaca mücevher yapımına dair ipuçları sunuyor.

Adanın kültürel tarihini korumaya adanmış hayır kurumu Manx National Heritage'a göre, MS 1000 ila 1100'e tarihlenen bu buluntu, Man Adası'nın zengin Viking mirası hakkındaki bilgilerimizi zenginleştiriyor.

Üst kol bileziği, birbirine örülmüş 8 altın şeritten oluşuyor.

Bilezik, amatör bir metal dedektörü kullanıcısı olan Ronald Clucas tarafından bulundu.

Clucas "Bu güzel altın parçayı keşfetmek epey büyük bir şoktu. İlk başta gerçekten inanamadım!" diyor.

Altın genellikle dedektörde çok zayıf bir sinyal yaratır, bu yüzden neyin ortaya çıkacağı gerçekten tahmin edilemiyor.

Araştırmacılar yaklaşık 28 gram ağırlığındaki üst kol bileziğinin, özel bir teknik kullanan yetenekli bir kuyumcu tarafından yapıldığını düşünüyor.

İkiye katlanmış halde bulunan bileziğin uzunluğu yaklaşık 4 santimetre, yani orijinal uzunluğu yaklaşık 8 santimetre olmalı. Clucas "Uzun yıllardır metal dedektörü kullanıyorum ve çok güzel şeyler buldum ancak Viking Çağı'nda kalma bir altın parçası bulmak gerçekten çok farklı bir şey" ifadelerini kullanıyor.

Vikinglerin ticaret merkezi olan Man Adası, 9. yüzyıldan sonra yerleşim yeri haline geldi.

Daha önceki araştırmalar, adanın ikili bir ekonomiye sahip olduğunu ortaya koymuştu. Bu ekonomide ödemeler hem madeni paralar hem de gümüş veya altın külçelerle mal ve hizmetler karşılığında yapılıyordu.

Adada Viking altınlarına gümüş buluntulardan daha nadir rastlansa da uzmanlar, yakın zamanda keşfedilen örgülü altın üst kol bileziğinin de finansal işlemlerde para birimi olarak kullanılmış olabileceğini düşünüyor.

Manx National Heritage'ın arkeoloji küratörü Allison Fox, "Bu tür mücevherler Viking Çağı'nda hem değerli kişisel eşyalar hem de zenginliği sergileme görevi görmek gibi çeşitli işlevlere sahipti. Taşınması kolaydı ve finansal işlemlerde masrafları karşılamak için de kullanılıyorlardı" diyor.

Bu üst kol bileziği iki kez kesilmiş, bu da muhtemelen en az iki ayrı işlemde kullanıldığına işaret ediyor. Kesiklerden biri bileziğin uç kısmını koparırken, diğer kesik orijinal bileziği neredeyse ikiye bölmüş.

Üst kol bileziğin bir parçasının neden toprağa gömüldüğü belli değil. Fox, "Güvende tutmak için saklanmış olabilir, kaybolmuş olabilir veya Viking tanrılarına adak amacıyla bile gömülmüş olabilir" diyor.

Bu Viking hazinesi, 31 Mayıs'tan bu yana Douglas'taki Manx Müzesi'nin Viking Galerisi'nde sergileniyor.

Independent Türkçe