Sudan'da İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine siviller karşı asker istekli

Burhan dün Pompeo ile Hartum'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldi (Reuters)
Burhan dün Pompeo ile Hartum'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldi (Reuters)
TT

Sudan'da İsrail ile ilişkilerin normalleşmesine siviller karşı asker istekli

Burhan dün Pompeo ile Hartum'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldi (Reuters)
Burhan dün Pompeo ile Hartum'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldi (Reuters)

Sudan hükümeti, geçiş hükümeti yapıları tamamlanmadan önce İsrail ile normalleşme konusunda ‘yetki sahibi olmadığı’ gerekçesiyle bu talebe yanıt vermeyi daha sonraki bir zamana erteledi.
Hartum yönetimi kararı, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Hartum'da Başbakan Abdullah Hamduk ile yaptığı görüşme sonrası aldı. Buna karşın ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Hartum'daki görüşmede ‘Sudan ile İsrail arasındaki ilişkilerde olumlu gelişmelerin’ ele alındığı belirtildi.
Sudan’a birkaç saat süren bir ziyarette bulunan ABD Dışişleri Bakanı Pompeo bu ziyaret için Tel Aviv’den Hartum'a ilk resmi direkt uçuşu gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı konumundaki Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Başbakan Hamduk, Pompeo’yu kabul etti. Görüşmelerde, Sudan'ın  terörizme destek olan ülkeler listesinden çıkarılması, ABD hükümetinin Sudan sivil hükümetine desteği ve Hartum ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin normalleşmesi konuları ele alındı.
Sudan Enformasyon Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Faysal Muhammed Salih, Hamduk ile Pompeo arasındaki görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Sudan Başbakanı ABD’li misafirine, başında bulunduğu hükümetin bir geçiş hükümeti olması nedeniyle, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi konusunu tartışma yetkisine sahip olmadığını ve görevlerinin geçiş dönemi görevlerinin ötesine geçemeyeceğini söyledi” dedi.
Salih, silahlı gruplarla barış anlaşması imzalandıktan sonra önümüzdeki aylarda tamamlanması beklenen Egemenlik Konseyi üyelerinin atamalarına işaret ederek Hamduk’un ayrıca konunun, ancak geçiş hükümeti yapıları tamamlandıktan sonra tartışılabileceklerini belirttiğini kaydetti.
Sudan'daki geçiş hükümetinin ülkede barış ve istikrarı sağlamak için özel bir gündeme sahip geniş bir koalisyon tarafından yönetildiğini söyleyen Salih, hükümetin görevinin ‘ülkede barış ve istikrarı sağlamak ve özgür seçimlerin önünü açmak’ olduğunu vurguladı.
Salih şöyle devam etti:
“Geçiş hükümetin geçiş dönemi görevlerinin ötesinde bir yetkisi yoktur. ABD’nin İsrail ile normalleşme talebinin incelenmesi, ancak geçiş hükümetinin yapıları tamamlandıktan sonra tartışılacaktır.”
Salih ayrıca Hamduk’un, “Pompeo'ya Sudan'ın ABD'nin terörizme destek olan ülkeler listesinden çıkarılması konusu ile İsrail'le ilişkilerin normalleşmesi konularını bir birinden ayırmaya çağırdığını” belirtti. Salih, Başbakan Hamduk’un, ABD yönetimini “Sudan'ı terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarılması ile İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi konusunun ayrı görüşmeye” çağırdığını da ekledi.
Salih, Hamduk ve Pompeo’nun Sudan’ın durumunun, geçiş sürecinin gidişatının ve ikili ilişkilerin yanı sıra Sudan'ı ABD’nin terörizme destek veren  ülkeler listesinden çıkarma çabalarını da ele aldıklarını açıkladı. Salih, Pompeo'nun ev sahibi Hamduk'a ABD yönetiminin Sudan'daki geçiş hükümetini desteklemesinin yanı sıra Darfur'da ve çatışmalardan etkilenen diğer bölgelerde güvenlik ve istikrarın sağlanması için barış operasyonları ve çabalarına destek vermesi konusunda güvence verdiğini söyledi.
Salih'in açıklamalarına göre Pompeo, “Darfur'daki sivilleri önümüzdeki dönemlerde de korumaya yönelik tedbirlerle ilgilendiğini” dile getirdi. Salih bunun üzerine Hamduk’un Darfur'da sivilleri korumak için güvenlik mekanizmasının kurulması sürecine dair bir açıklama yaptığını söyledi.
Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan basın açıklamasında ise “Pompeo'nun Sudan'a yaptığı ziyaretin amacının, Sudan'ın terörizme destek veren ülkeler listesinden çıkarılması, Sudan sivil hükümetinin desteklenmesi ve Sudan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi konularının ele alınması olduğu” belirtildi.
Başbakan Hamduk, ABD’li bakanı kabulünün ardından resmi Twitter hesabından attığı tweette şu ifadeleri kullandı:
“Sudan'ın terörizme destek olan ülkeler listesinden çıkarılması, iki ilişkiler ve ABD yönetiminin sivil hükümete destek vermesi konularını ele aldığımız doğrudan ve şeffaf bir görüşme yaptık. Muhteşem Aralık devrimini destekleyen somut ve olumlu adımlar atılmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”
Bu arada Mike Pompeo’nun Sudan ziyareti, 15 yıl önce dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condeleezza Rice’ın ziyaretinin ardından bir ABD Dışişleri Bakanı’nın Sudan’a gerçekleştirdiği ilk resmi ziyaret oldu. Rice’ın ziyareti ise dönemin ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın 1993 yılı sonlarındaki ziyaretinin ardından Kuzey ve Güney Sudan arasında 2005 yılında Kenya’nın Naivasha şehrinde imzalandığı için ‘Naivasha’ adıyla da bilinen Kapsamlı Barış Anlaşması'nın imzalanması sonrası gerçekleşmişti.
Son olarak ABD'li üst düzey bir yetkili olarak ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı John Kerry 2010 yılında Güney Sudan'ın kendi kaderini tayin konusundaki referandumuna katılmak üzere ülkeyi ziyaret etmişti. Tüm bu ziyaretler, Pompeo'nun kapsamlı Sudan meselelerinin ele alındığı ziyaretinin aksine Kuzey ve Güney Sudan bölünmesi öncesi Güney Sudan'daki ve Darfur'daki çatışmalarla ilgiliydiler.
Pompeo ayrıca, İsrail ile normalleşmeyi teşvik etme çabalarının bir parçası olarak Bahreyn ve Umman’ı kapsayan ziyaret programının bir parçası olarak Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) gitmek üzere Sudan’dan ayrılmadan önce, Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan tarafından Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul edildi.
Tel Aviv’den direkt uçuşla Hartum'a gelen Pompeo Twitter'daki resmi hesabından, iki başkent arasındaki ilk resmi direkt uçuşu gerçekleştirmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Pompeo, İsrail'den Sudan'a ilk resmi direkt uçuşu gerçekleştirmekten mutluluk duyuyorum” ifadelerini kullandı.

ÖDBG İsrail ile normalleşmeye karşı
Pompeo, ne yerel ne de uluslararası medyaya herhangi bir açıklamada bulunmazken Sudan'daki iktidar koalisyonunun ortağı olan ve Hamduk'un geçiş hükümetinin siyasi kanadını temsil eden Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG), Başbakan Hamduk ile yapılan toplantı sonrasında İsrail ile normalleşme konusunun geçiş hükümetinin sorunlarından biri olmadığını vurguladı.
İsrail medyası daha önce Uganda Devlet Başkanı Yoweri Museveni’nin girişimiyle Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Burhan ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Uganda’nın başkenti Entebbe’de gizli bir görüşme yaptıklarını haberleştirmişti.
Görüşmenin ortaya çıkması, Sudan’da halk protestolarına neden olmuştu. Ancak Orgeneral Burhan, o dönem gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantının ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun talebi üzerine herhangi bir ön koşul sunulmadan üç ay süren bir düzenleme sonucu gerçekleştiğini,  görüşmenin Sudan'ın uluslararası toplumda yeniden yer edinmesine katkı sağlayacağını ve görüşmenin Sudan halkının ve devletinin ilerlemesi için tüm kapıları çalmak düşüncesiyle yapıldığını söyledi. Orgeneral Burhan, yakın bir tarihte Sudan halkının görüşmenin içeriğinden haberdar olacağını da sözlerine ekledi.
Sudan resmi haber ajansı SUNA’nın aktardığı bilgilere göre Burhan ve Pompeo, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda, demokratik geçiş dönemi çerçevesinde Sudan’ın teröre destek veren ülkeler ve yaptırımlar listesinden çıkarılması konusunu görüştüler.
SUNA, Pompeo’nun ziyareti bir ‘görev’ olarak nitelendirdiğini ve ABD yönetiminin bölgesel ve uluslararası arenada yeniden yer alması da dahil olmak üzere tüm konularda Sudan'ın yanında olduğunu belirttiğini aktardı. Ancak ajans, Pompeo ve Burhan’ın Sudan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi konusunu ele alıp almadıklarını belirtmedi.



Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
TT

Tunus, Gannuşi dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere ağır hapis cezaları verdi

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)
Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi (DPA)

Tunus merkezli radyo istasyonu Mosaique FM dün bir mahkemenin, Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi ve eski güvenlik yetkilileri de dahil olmak üzere önde gelen siyasetçilere komplo kurmak suçlamasıyla 12 ila 35 yıl arasında hapis cezaları verdiğini bildirdi.

Bu davada devlete karşı komplo kurmakla suçlananlar arasında, Cumhurbaşkanı Kays Said'in eski Özel Kalem Müdürü Nadia Akkaşa da bulunuyor.

Hakkında 35 yıl hapis cezası bulunan Akkaşa ülkeden kaçtı.

Mosaique FM, bu davada sanık olan eski Başbakan Yusuf eş-Şahid'in, kendisini ceza mahkemesine sevk eden iddianame kararını temyiz ettiğini, temyiz sonucu beklendiği için bu kararın şimdiye kadar hükümlerin kapsamına girmediğini belirtti.

İslami çizgideki Nahda Hareketi’nin deneyimli lideri Gannuşi (84), 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Cumhurbaşkanı Said tarafından feshedilen meclisin başkanı olan Gannuşi, 2023 yılından beri hapiste ve son birkaç ay içinde ayrı davalarda toplam 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Bu davada 21 kişiye suçlama yöneltildi, bunlardan 10'u halihazırda hapiste, 11'i ise ülkeden kaçtı.

Mahkeme, eski İstihbarat Teşkilatı Başkanı Kemal Keyzani'yi 35 yıl hapis cezasına, eski dışişleri bakanı Rafik Abdusselam’ı 35 yıl hapis cezasına ve Raşid Gannuşi'nin oğlu Muaz Gannuşi'yi 35 yıl hapis cezasına çarptırdı. Üçü de ülkeden kaçtı.

Cumhurbaşkanı Said, 2021 yılında meclisi feshetti ve ülkeyi kararnamelerle yönetmeye başladı. Ardından bağımsız yargı yüksek konseyini feshetti ve onlarca yargıcı görevden aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre muhalefet bu hamleyi, 2011 yılında ‘Arap Baharı’ ayaklanmalarını tetikleyen ‘yeni doğan demokrasiyi baltalayan bir darbe’ olarak nitelendiriyor.

Cumhurbaşkanı Said ise bu suçlamaları reddediyor ve attığı adımların yasal olduğunu ve siyasi elitler arasında yıllardır süren kaos ve yolsuzluğu sona erdirmeyi amaçladığını söylüyor.

Cumhurbaşkanı Said'in 2021 yılında iktidarın büyük bir kısmını ele geçirmesinden bu yana muhalefet liderlerinin çoğu, bazı gazeteciler ve Said'i eleştirenler hapiste tutuluyor.

Bu yıl, başka bir mahkemede muhalefet liderleri, iş adamları ve avukatlara yine komplo suçlamasıyla 5 ila 66 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Muhalefet, bu davanın Cumhurbaşkanı Said’in muhaliflerini bastırmak için uydurulmuş olduğunu söylüyor.

İnsan hakları grupları ve aktivistler, Said'in Tunus'u açık bir hapishaneye dönüştürdüğünü ve yargı ve polisi siyasi rakiplerini hedef almak için kullandığını söylüyorlar.

Tüm bu suçlamaları reddeden Cumhurbaşkanı Said, diktatör olmayacağını, kim olursa olsun, hangi makamda olursa olsun, hiç kimsenin kanunların üstünde olmadığını söylüyor.