Fatih Sultan Mehmet Han'ın tablosu İstanbul'da

Fatih Sultan Mehmet Han'ın tablosu İstanbul'da
TT

Fatih Sultan Mehmet Han'ın tablosu İstanbul'da

Fatih Sultan Mehmet Han'ın tablosu İstanbul'da

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından satın alınan 540 yıllık Fatih Sultan Mehmet portresi, Londra’dan İstanbul’a getirildi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Tablo, yuvasına döndü aslında. En tertipli, en düzenli şekliyle İstanbul halkıyla, bütün Türkiye’yle bu güzel eseri paylaşmak için heyecanlanıyoruz” dedi.
İBB tarafından İstanbul'u 1453'te fetheden Fatih Sultan Mehmet'in 1480 yılında İtalyan ressam Gentile Bellini'ye yaptırdığı orijinal tabloyu, Londra'daki dünyaca ünlü Christie's salonunda, geçtiğimiz 25 Haziran'da gerçekleştirilen müzayedede satın almıştı.

14.55'te İBB binasına ulaştı
Bir anda kent ve ülke gündemine giren tablo, 2 aylık bir sürenin ardından ait olduğu yere döndü. 20 Ağustos gecesi İstanbul'a ulaşan tablo, gümrük işlemlerinin tamamlanmasının ardından, 14.55'te İBB'nin Saraçhane'deki merkez binasına ulaştı.

Eseri paylaşmak için heyecanlanıyoruz”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, tablonun aratan indirilişi sırasında basın mensuplarıyla duygularını paylaştı. Başkan İmamoğlu, “Tablo yuvasına döndü aslında. Bizim gurur verici. Şimdi biraz kendisi için hazırlanan özel bölümde dinlenmesi gerekiyor. İnşallah Cuma günü, Cuma namazından önce ya da sonra bir planlama yapacağız. Burada basınla paylaşacağız görüntülerini. Yine Saraçhane'de halkın evinde İstanbullu ile beraber buluşturacağız. En yakın zamanda çalışmalarımız sürüyor. En tertipli, en düzenli şekliyle İstanbul halkıyla, bütün Türkiye'yle bu güzel eseri paylaşmak için heyecanlanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Polat, deponun özelliklerini paylaştı
Özel bir ekip ve ambalajla içeri alınan tablo, gerekli teknik özelliklere sahip bir alanda depolandı. Tablonun depolanmasıyla ilgili teknik bilgiler paylaşan Kültür Varlıkları Daire Başkanı Polat, şunları söyledi:
“Özel yüksek güvenlikli. Hem yangın hem her türlü vandalizme karşı korunmuş, yüksek güvenlikli cam sistemi. Arkasında depomuz var. Depomuz, yüksek kalitede güvenlikli bir depo. Vitrin gibi bir depo aslında. İklim, ısı, nem; bütün koşullarını sağlıyor. Hava geçişi sıfır, tam yalıtımlı bir oda. Yangın tertibatı ile ilişkisi tam. Aydınlatması esere zarar vermeyecek düzeyde. Uluslararası standartta bir eser depolama alanımız var.”

Portrenin özellikleri
Gentile Bellini'nin en önemli resimleri arasında sayılan ve tuval üzerine yağlı boya çalışılmış yapıtın eni 33,4; boyu ise 45,4 santimetre. Tablonun sağ alt köşesinde Latin harfleriyle not düşülen tarih ise 25 Kasım 1480. Fatih Sultan Mehmet'in portresinde yer alan ikinci kişinin kim olduğu ise hala bilinmiyor. Christie's müzayede salonunda İslam ve Hindu Sanat Eserleri sorumlusu olarak çalışan Sara Plumby'e göre, tablodaki kişinin kim olduğu hakkında iki farklı teori bulunuyor. Bunlardan birincisi ikinci figürün, padişahın üç oğlundan biri olduğu. Ancak, tablodaki ikinci kişinin II. Mehmet ile arasındaki yaş farkının az olması bu iddiayı çürütüyor. Diğer iddianın sahipleri ise tablodaki figürün beyaz tenli ve tıraşlı olmasından yola çıkarak, Batılı bir kişi olduğunu ileri sürüyor.



Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
TT

Antik Maya kentinin ilk hükümdarının mezarı keşfedildi

Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)
Hükümdarın mezarı, antik Maya kenti Caracol'da bir zamanlar tapınak olan Caana Piramidi'nin yanında bulundu (Caracol Arkeoloji Projesi/Houston Üniversitesi)

Kritik öneme sahip Maya kenti Caracol'un ilk hükümdarı olduğu düşünülen birine ait mezar keşfedildi. Mezarda bulunan eserler dönemin büyük kentleri arasındaki ilişkiye ışık tutuyor.

Maya dünyasının en büyük ve en önemli şehirlerinden Caracol'un nüfusunun zirve döneminde 100 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Ancak diğer pek çok Maya şehrinde olduğu gibi, bilinmeyen nedenlerle MS 900 civarında çöküşe geçti.

Kalıntıları Belize'de yer alan antik kentin harabelerindeki kazılar en az 40 yıldır sürüyor. Fakat bugüne kadar yapılan çalışmalarda hiçbir kraliyet üyesine ait mezara rastlanmamıştı. 

Kazılara liderlik eden Houston Üniversitesi arkeologları Diane ve Arlen Chase, etkileyici bir keşifle bu durumu değiştirdi. 

İlk kez Caracol'da bir kraliyet mezarı ortaya çıkaran ekip, bunun kentin bilinen ilk hükümdarına ait olduğunu düşünüyor.

Houston Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre Te K'ab Chaak adlı kralın mezarı yaklaşık MS 350'ye tarihlendi. Araştırmacılar tahta 331'de çıkan Te K'ab Chaak'ın hanedanının en az 460 yıl varlığını sürdürdüğünü söylüyor.

Field Museum'dan arkeolog Gary Feinman, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında "Çok erken bir döneme ait hükümdar buldular, ki bu çok önemli ve bir hanedanın kurucusu olduğu iddia ediliyor" diyerek ekliyor: 

Bu büyük bir bulgu.

Araştırmacılar mezarda bulunan kalıntılara dayanarak Te K'ab Chaak'ın 1,7 metre boyunda ve öldüğünde dişi olmayan yaşlı bir adam olduğunu tespit etti.

Chase çifti kalıntılarla birlikte gömülen seramik kapların tarzından mezarın son derece eski olduğu sonucuna vardı. Kırmızı zincifre mineraliyse, çok yüksek statüye sahip birine ait olduğunu anlamına geliyordu.

Arlen Chase "Eşyalar zincifreyle kaplanmışsa kraliyet ailesinin en üst seviyedeki kişileri sözkonusu demektir" diye açıklıyor.

Ekip mezarda yeşim taşından yapılmış üç set kulak süsü de buldu. Maya elitlerinin kullandığı bu değerli eşyalara pek sık rastlanmıyor. 

ghyjudcfv
Çömlek kaplar üzerinde daha önce görülmeyen tasvirler bulundu (Houston Üniversitesi)

Ayrıca mozaik bir ölüm maskesi de keşfeden araştırmacılar bunun çok daha nadir olduğunu belirtiyor. Chase çifti daha önce sadece bir adet ölüm maskesi bulmuştu.

Arkeologlar mezarda gördükleri çömleklerin de etkileyici olduğunu ifade ediyor. Bu kaplarda Mayaların ticaret tanrısı, bir sinek kuşu ve mızrak tutan bir hükümdarla ona adak adayan kişiler resmedilmişti. Bazılarında maymun, baykuş ve nasua gibi hayvanlar tasvir edilmişti. 

Arlen Chase bazı tasarımlar için "Bunları daha önce hiç görmemiştik" diyor.

Araştırmacılar mezardaki bazı eserlerin, yine MS 350'lere tarihlenen diğer iki Caracol mezarındakilere çok benzediğini söylüyor. Bunlar arasında Meksika'nın orta kesiminden gelen yeşil obsidyen bıçaklar ve mızrak fırlatmak için kullanılan bir alet de vardı. 

Ekip bu aletlerin genellikle Caracol'un 1200 kilometre uzağındaki Teotihuacán kentiyle ilişkilendirildiğini belirtiyor. 

Chase çiftine göre bu durum iki kent arasındaki büyük mesafelere rağmen erken Maya halkının, Orta Meksika topluluklarıyla sanılandan onlarca yıl önce ilişki kurduğuna işaret ediyor. Te K'ab Chak zamanında Teotihuacán'dan Caracol'a yürümek muhtemelen en az 150 gün sürüyordu.

İkili, ellerindeki bulgulara dayanarak kentler arasında ticari ve diplomatik ilişkiler kurulduğunu düşünüyor. Öte yandan bazı uzmanlar net çıkarımlar yapmadan önce daha net kanıtlara ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Independent Türkçe, Live Science, New York Times, Smithsonian Magazine, Houston Üniversitesi