Oxfam: Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki 21 milyarder salgın sırasında servetlerini 10 milyar dolar daha artırdı

Beyrut Limanı yakınlarında enkaz kaldırma çalışmalarına katılan bir gönüllü (AFP)
Beyrut Limanı yakınlarında enkaz kaldırma çalışmalarına katılan bir gönüllü (AFP)
TT

Oxfam: Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki 21 milyarder salgın sırasında servetlerini 10 milyar dolar daha artırdı

Beyrut Limanı yakınlarında enkaz kaldırma çalışmalarına katılan bir gönüllü (AFP)
Beyrut Limanı yakınlarında enkaz kaldırma çalışmalarına katılan bir gönüllü (AFP)

İngiltere merkezli uluslararası yardım kuruluşu Oxfam, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki 21 milyarderin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başlamasından bu yana servetlerini yaklaşık on milyar dolar daha artırdığını bildirerek, bunun Beyrut Limanı patlamasının neden olduğu hasarı onarmak için gereken miktarın iki katı olduğuna dikkati çekti.
Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos’ta meydana gelen patlamada 180’den fazla kişi hayatını kaybetmiş, 6 bin 500 kişi yaralanmış ve yaklaşık 300 bin kişi evsiz kalmıştı.
Patlamada birçok bina kullanılmaz hale gelirken, limandan nispeten uzaktaki diğer mahalleler de yıkımdan payını aldı.
Oxfam tarafından bugün yayınlanan raporda, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki 21 milyarderin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başlamasından bu yana servetlerini yaklaşık on milyar dolar daha artırdığı ifade edildi.
Raporda, finansal denetim şirketi PwC’nin Beyrut’taki patlamaya ilişkin verilerine de değinildi.
Söz konusu verilerde, tamamen yıkılan 30-40 bina, yaşanmaz hale gelen 3 bin 400 bina ve patlamadan etkilenen toplam 40 bin binanın oluşturduğu hasar maliyetinin 5 milyar dolar olduğu tahmin edildi.
Rapora göre koronavirüs salgını 45 milyon insanı yoksulluğa itebileceği için bölgedeki eşitsizliği daha da artırdı.
Oxfam Ortadoğu ve Kuzey Afrika Politika Danışmanı Nebil Abdo,  "Salgın, bölgenin ekonomik sistemindeki derin eşitsizlikler ve büyük başarısızlıkları ortaya çıkardı. Bu, milyonlarca insanı iş, sağlık hizmetleri veya herhangi bir sosyal güvenceden mahrum bıraktı” yorumunda bulundu.



Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
TT

Gazze Şeridi'ndeki gıda krizi nedeniyle Filistinliler kaplumbağa eti yiyor

 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)
 Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında biraz yiyecek alırken (AFP)

Magda Qinan, İsrail'in uyguladığı boğucu abluka ve yardımların engellenmesi nedeniyle açlık tehlikesiyle karşı karşıya olan Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bir çadırda yaşayan yerinden edilmiş ailesini doyurmak için üçüncü kez kaplumbağa pişirmek zorunda kaldı.

61 yaşındaki Magda eti temizliyor, un ve sirkeyle karıştırıyor, yıkıyor ve eski, hasarlı bir tencerede kaynatıp kızarttıktan sonra soğan, domates ve biberle çeşnilendiriyor. “Çocuklar kaplumbağadan korkuyorlardı, biz de onlara dana eti kadar lezzetli olduğunu söyledik,” diyerek odun ateşinde pişen kırmızı eti izlerken AFP'ye “Bazıları yedi, bazıları ise reddetti” diyor.

İsrail 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi ve ana tuzdan arındırma tesisine giden elektrik arzını kesti.

Bir grup uluslararası sivil toplum kuruluşu bu hafta “kıtlık sadece bir risk değil; Gazze'nin neredeyse tüm bölgelerinde hızla gelişiyor gibi görünüyor” uyarısında bulundu.

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kısıtlı yemeğini yiyor (AFP)

İsrail'in çarşamba günü Gazze'ye insani yardım girişini engellemeye devam edeceğini açıklamasının ardından, Hamas perşembe günü yaptığı açıklamada İsrail'i “açlığı bir silah olarak kullanmakla” suçladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamas bu kararın “baskı araçlarından biri... ve bir savaş suçunun kamuoyu önünde yeniden kabulü” olduğunu belirtti.

Magda Qinnan, “Sınır kapıları kapalı. Pazarda domates, salatalık ve biberden başka bir şey yok” diyerek 80 şekele (19 avro) iki küçük torba sebze aldığını ve hiç et olmadığını belirtiyor. Kaplumbağaları yakalayıp kestikten sonra pişirdiklerini “birkaç aileye paylaşmaları için dağıttığını” söyleyen kadın, “bunların satılık olmadığını” ifade etti.

 Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarını almak için yiyecek dağıtım noktasının önünde bekliyor (AFP)

“Bir gün kaplumbağa yiyeceğimizi hiç düşünmemiştik” diyen balıkçı akrabası Abdul Halim Qinan, kaplumbağa etinin yiyecek yerine geçtiğini belirtti: “Savaş başladığından beri ne bize ne de başkasına yiyecek var. İhtiyacımız olan protein ve besin maddelerini yerine koymaya çalışıyoruz. Et yok, kümes hayvanı yok, sebze yok” şeklinde konuştu.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) bu hafta “insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ay içinde muhtemelen en kötü durumda olduğu” uyarısında bulunarak “Gazze'ye geçişlere bir buçuk aydır izin verilmediğini, bunun bugüne kadarki en uzun tedarik kesintisi dönemi olduğunu” kaydetti.

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında sıcak yemekten paylarına düşen kısıtlı miktarı alabilmek için sırada bekliyor (AFP)

Dünya Sağlık Örgütü Doğu Akdeniz Bölge Direktörü Hanan Balkhi haziran ayında, Gazze sakinlerinin lağım suyu içmeye ve hayvan yemi yemeye zorlandığı uyarısında bulundu.

İsrail ordusu, 19 Ocak'ta başlayan ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması anlaşmasının çökmesinin ardından 18 Mart'ta yeniden saldırıya geçmesinden beri Gazze Şeridi'nde hava bombardımanını yoğunlaştırdı ve kara operasyonlarını genişletti.