Rusya, 1961'de atılan nükleer bombanın görüntülerini yayınladı

Rusya, 1961'de atılan nükleer bombanın görüntülerini yayınladı
TT

Rusya, 1961'de atılan nükleer bombanın görüntülerini yayınladı

Rusya, 1961'de atılan nükleer bombanın görüntülerini yayınladı

Rusya, 1961 yılında Kuzey Kutbunda fırlattığı ve tüm dünyaya korku saçan Çar Bombası’na ait görüntüleri bir belgesel ile dünya kamuoyuyla paylaştı.
Rusya, 30 Ekim 1961’de Arktik Okyanusu yakınlarındaki Severny Adası’nda dünyanın en büyük nükleer bombası olan ‘Çar Bombası’nı test etmişti. 50 megaton ağırlığında olan ABD’nin Hiroşima’ya attığı atom bombasından 3 bin 333 kat daha etkili olan, Rus ordusu tarafından RDS-220 olarak tanımlanan ve kamuoyu tarafından ‘Çar Bombası’ olarak bilinen nükleer bomba 5 şiddetinde depreme yol açmış, açığa çıkan radyasyon ise Norveç’e kadar dağılmıştı. Rusya’nın nükleer enerji kurumu Rosatom’ın 75’inci kuruluş yılı şerefine hazırlanan belgeselde Çar Bombası’na ait görüntüler yer aldı. Bombanın atılmasıyla birlikte toz bulutunun 67 kilometre kadar yayıldığı anlatılırken, bombanın ABD ile Sovyetler Birliği arasında yaşanan soğuk savaşa karşılık üretildiği ve testlerin başarıyla gerçekleştirildiği ifade edildi.

Görüntüler dehşet saçtı
Belgeselde yayınlanan görüntülerde ilk olarak uzmanlar bomba üzerinde çalışırken görüntülendi. Ardından bomba tren vagonuna yüklenerek Severny adasına sevk edildi. Burada yapılan çalışmalar ile bomba atılmaya hazırlandı. Son olarak bir uçağa yüklenen bomba okyanus sularına bırakıldı. Uçaktan bırakılan bombanın paraşüt ile iniş yaptığı ve patlama anının birçok noktadan net bir şekilde izlenebildiği görüldü. Bombanın testi sırasında Sovyetler Birliği’ndeki askeri kademenin tatbikatı koordine ettiği görüntüler de yer aldı. Hazırlanan ve Rosatom’un sosyal medya hesaplarında yayınlanan belgesel kısa sürede tüm dünyadan milyonlarca kez izlenirken bu bombanın tarihin en büyük bombası olma özelliğini hala koruduğu aktarıldı. Sovyetler Birliği, ABD ve İngiltere arasında 1963 yılında imzalanan ‘Kısmi nükleer test yasağı’nın ardından Çar Bombası kullanımdan çıkarılarak envanterden çıkarıldı.



İran Cumhurbaşkanı, Zengezur Koridoru projesine yönelik eleştirileri yumuşattı

Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, dün kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilere konuşurken (İran Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, dün kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilere konuşurken (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

İran Cumhurbaşkanı, Zengezur Koridoru projesine yönelik eleştirileri yumuşattı

Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, dün kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilere konuşurken (İran Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, dün kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilere konuşurken (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney'in baş danışmanlarının Azerbaycan ve Ermenistan arasında ABD’nin katılımıyla Kafkasya’da hassas öneme sahip bir koridorun inşasını engelleme tehdidinde bulunmasının ardından koridora ilişkin ülkesinde yükselen öfkeli eleştirileri yumuşattı.

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz cuma günü, Ermenistan'ın güneyinden geçen ve Azerbaycan'ın kendi toprağı olan Nahçıvan'a ve oradan da Türkiye'ye doğrudan erişimini sağlayacak ‘Uluslararası Barış ve Refah Yolu’ projesini duyurdu. Projeye göre ABD, Beyaz Saray'ın enerji ve diğer kaynakların ihracatını artıracağını söylediği bu koridorun geliştirme haklarını münhasıran elde edecek.

İranlı yetkililer, milletvekilleri ve etkili medya kuruluşları tarafından yöneltilen eleştirilerden uzak durmaya çalıştığı izlenimini veren Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan kabine toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında, “Haberlerde anlatıldığı gibi olmadığını söylemeliyim. Dışişleri Bakanı'nın belirttiği gibi, İslam Cumhuriyeti'nin talepleri dikkate alınmıştır” ifadelerini kullandı.

Pezeşkiyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bölgesel bütünlüğün korunması, Avrupa ile bağlantımızın sağlanması ve (rejimin önceliklerinden biri olarak) İran'ın kuzeye açılan yolunun kapatılmaması dikkate alındı.”

Bununla birlikte Pezeşkiyan, “Tek endişe, bir Amerikan şirketinin Ermeni bir şirketle iş birliği yaparak bu projeyi gerçekleştirmeyi planlamasıdır” dedi.

Daha sonraki açıklamalarında Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran'ın Erivan ve Bakü ile tekrar tekrar görüşmeler yaptığını, Ermenistanlı mevkidaşı ile telefonla görüşeceğini, ardından da Başbakan Nikol Paşinyan ile görüşeceğini belirtti. Ayrıca, Ermenistan Dışişleri Bakan Yardımcısı'nın önümüzdeki salı günü Tahran'ı ziyaret edeceğini duyurdu.

Arakçi, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Her iki tarafla da kesintisiz temas halindeyiz ve Zengezur bölgesi ve gündeme gelen konularla ilgili tutumumuz gayet açık. Ermenistan ile Azerbaycan arasında sağlanacak her türlü barışı memnuniyetle karşılıyoruz. Daha önce de iki ülke arasındaki barış sürecinde iş birliği ve yardım yapmaya hazır olduğumuzu açıklamıştık” ifadelerini kullandı.

İran'ın bölgedeki tüm ülkelerin tam egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini ve uluslararası sınırlarda herhangi bir değişikliği reddettiğini söyleyen Arakçi, Ermenistan ve Azerbaycan tarafından yapılan ortak açıklamanın bu üç ilkeyi içerdiğini belirterek, egemenliğe saygı, toprak bütünlüğüne saygı ve sınırların değiştirilmesini reddetme ilkelerinin İran’ın tutumuyla tamamen uyumlu olduğunu vurguladı.

Arakçi, bölgede bir koridor kurulması konusunun tamamen terk edildiğini ve şu anda tartışılan konunun Ermenistan toprakları üzerinden geçen, Ermenistan'ın egemenliği ve yargı yetkisi altında olan ve edinilen bilgilere göre Ermenistan'da kayıtlı ve Ermenistan yasalarına göre çalışan bir Amerikan şirketi ile bir Ermeni şirketinin oluşturduğu bir koalisyon tarafından uygulanacak bir geçiş yolu olduğunu açıkladı.

İran'ın bölgedeki herhangi bir yabancı varlığa karşı uyarısını yineleyen Arakçi, bunun barış ve istikrar üzerinde olumsuz sonuçları olabileceğini vurguladı.

Arakçi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdiye kadar ilkelerimize saygı gösterildi, ancak bir Amerikan şirketinin olası varlığı endişe verici. Danışmaya ve gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.”

İranlı yetkililer ve milletvekilleri, daha önce yaptıkları açıklamalarda Zengezur Koridoru projesinin geçici bir mesele olarak değerlendirilemeyeceğini, sınır güvenliği ve bölgesel egemenlikle ilgili kırmızı bir çizgi olduğunu belirtmişlerdi. Ayrıca özel şirketler kisvesi altında olsa bile ABD’nin varlığının bölgesel istikrar için bir tehdit oluşturduğunu ve Kafkasya ve Orta Doğu'da yeni krizlerin kapısını açabileceğini belirterek, bunun sonuçlarıyla başa çıkmak için Rusya ve Türkiye ile diplomatik harekete geçilmesi ve üçlü koordinasyon sağlanması çağrısında bulundular.