Motorlu kara taşıtları, temmuz verileri açıklandı

Motorlu kara taşıtları, temmuz verileri açıklandı
TT

Motorlu kara taşıtları, temmuz verileri açıklandı

Motorlu kara taşıtları, temmuz verileri açıklandı

Temmuz ayında 138 bin 883 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 Temmuz dönemi motorlu kara taşıtları istatistiklerini açıkladı. Buna göre; temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 59,8'ini otomobil, yüzde 22,4'ünü motosiklet, yüzde 11,7'sini kamyonet, yüzde 3,3'ünü traktör, yüzde 1,4'ünü kamyon, yüzde 0,6'sını minibüs, yüzde 0,5'ini otobüs ve yüzde 0,3'ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde82,6 arttı
Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre özel amaçlı taşıtlarda yüzde 250,4, otomobilde yüzde 165,0, kamyonette yüzde 103,1, kamyonda yüzde86,0, otobüste yüzde 69,7, minibüste yüzde 53,1, motosiklette yüzde 5,3 artarken, traktörde yüzde 10,2 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 105,4 arttı
Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı özel amaçlı taşıtlarda yüzde 545,7, otobüste yüzde 205,2, minibüste yüzde 171,7, kamyonette yüzde 168,1, otomobilde yüzde 116,0, traktörde yüzde 79,7, kamyonda yüzde 72,4 ve motosiklette yüzde 65,0 arttı.

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Temmuz ayı sonu itibarıyla 23 milyon 653 bin 515 oldu
Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 54,1'ini otomobil, yüzde16,3'ünü kamyonet, yüzde 14,5'ini motosiklet, yüzde 8,2'sini traktör, yüzde 3,6'sını kamyon, yüzde 2,1'ini minibüs, yüzde 0,9'unu otobüs ve yüzde 0,3'ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Temmuz ayında 995 bin 755 adet taşıtın devri yapıldı
Temmuz ayında devri yapılan taşıtların yüzde 72,5'ini otomobil, yüzde 15,1'ini kamyonet, yüzde 6,0'ını motosiklet, yüzde 2,1'ini traktör, yüzde 1,9'unu kamyon, yüzde 1,9'unu minibüs, yüzde 0,4'ünü otobüs ve yüzde 0,1'ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Temmuz ayında 83 bin 119 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı
Temmuz ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 18,9'u Renault, yüzde 15,8'i Fiat, yüzde 6,9'u Volkswagen, yüzde 5,9'u Dacia, yüzde5,1'i Skoda yüzde 4,9'u Audi, yüzde 4,6'sı Toyota, yüzde 4,4'ü Opel, yüzde 4,1'i Peugeot, yüzde 4,0'ı Hyundai, yüzde 3,6'sı Honda, yüzde 3,5'i Ford, yüzde 2,9'u Citroen, yüzde 2,7'si BMW, yüzde 2,3'ü Mercedes-Benz, yüzde 2,1'i Volvo, yüzde 2,1'i Seat, yüzde 1,9'u Kia, yüzde 0,9'u Nissan, yüzde 0,6'sı Suzuki ve yüzde 2,9'u diğer markalardan oluştu.

Ocak-Temmuz döneminde 526 bin 939 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı
Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 38,4 artarak 526 bin 939 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 81,6 azalarak 28 bin 373 adet oldu. Böylece Ocak-Temmuz döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 498 bin 566 adet artış gerçekleşti.

Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 47,8'i benzin yakıtlı
Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 298 bin 241 adet otomobilin yüzde 47,8'i benzin, yüzde 43,1'i dizel, yüzde 6,0'ı LPG yakıtlı olup, yüzde 3,1'i elektrikli veya hibrittir. Temmuz ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 12 milyon 797 bin 195 adet otomobilin ise yüzde 38,3'ü dizel, yüzde 37,1'i LPG, yüzde 24,2'si benzin yakıtlı olup, yüzde 0,2'si elektrikli veya hibrittir. Yakıt türü bilinmeyen(2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,3'tür.

Ocak-Temmuz döneminde en fazla 1401-1500 silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı
Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 298 bin 241 adet otomobilin yüzde30,6'sı 1401-1500, yüzde 25,7'si 1501-1600, yüzde 23,3'ü 1300 ve altı, yüzde 13,6'sı 1301-1400, yüzde 5,7'si 1601-2000, yüzde 0,9'u 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Temmuz döneminde kaydı yapılan otomobillerin 146 bin 24'ü beyaz renkli
Ocak-Temmuz döneminde trafiğe kaydı yapılan 298 bin 241 adet otomobilin yüzde 49,0'ı beyaz, yüzde 25,8'i gri, yüzde 7,4'ü siyah, yüzde 7,0'ı mavi, yüzde6,6'sı kırmızı, yüzde 1,6'sı turuncu, yüzde 1,3'ü kahverengi, yüzde 0,7'si sarı, yüzde 0,2'si yeşil renkli iken yüzde 0,6'sı diğer renklerdedir.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”