Orlando Bloom merakla beklenen Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili konuştu: “Bu yeniden çevrim değil”

Orlando Bloom, J. R. R. Tolkien'in yazdığı, aynı ismi taşıyan roman serisinin sinema uyarlamasında Legolas'ı canlandırmıştı (MDb)
Orlando Bloom, J. R. R. Tolkien'in yazdığı, aynı ismi taşıyan roman serisinin sinema uyarlamasında Legolas'ı canlandırmıştı (MDb)
TT

Orlando Bloom merakla beklenen Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili konuştu: “Bu yeniden çevrim değil”

Orlando Bloom, J. R. R. Tolkien'in yazdığı, aynı ismi taşıyan roman serisinin sinema uyarlamasında Legolas'ı canlandırmıştı (MDb)
Orlando Bloom, J. R. R. Tolkien'in yazdığı, aynı ismi taşıyan roman serisinin sinema uyarlamasında Legolas'ı canlandırmıştı (MDb)

Orlando Bloom merakla beklenen Yüzüklerin Efendisi (The Lord of the Rings) dizisiyle ilgili çarpıcı yorumlarda bulundu. Bloom söz konusu projenin, film üçlemesinin “yeniden çevrimi olmadığını” söyledi.
Beyazperdeye uyarlanan fantastik üçlemede Legolas karakterini canlandıran aktör, kısa süre önce verdiği bir röportajda dizinin yapımcılarından biriyle konuşma şansı yakaladığını ifade etti.
NME’nin haberine göre aktör, “Ona ilk etapta birkaç sorum vardı… Sonra ‘Artık tamam’ dedim  Bunun yeniden çevrim olmadığı açıktı. Yüzük Kardeşliği’ne (The Fellowship) ya da herhangi birine dayanmıyordu. Bu açıdan bakıldığında gerçekten çok ilginç olabileceğini düşünüyorum" dedi.
43 yaşındaki aktör, Peter Jackson’la yaşadığı bir anıyı şöyle aktardı:
"Birgün setteyken Peter Jackson, ‘Bu filmi yeniden çevirdikleri günü hayal edebiliyor musun?’ diye sordu. Ben de şaşkın görünüyordum. Ve 20 yıl sonra işte buradayız. Ama bu dizi yeniden çevrim değil."
Bloom ayrıca, Legolas’ı yeniden canlandırmasının pek mümkün olmadığını söyledi ve “Gelecek proje farklı ve bence bu iyi bir şey” diye ekledi.
Kurgusal evrenin İkinci Çağı’nı konu alması beklenen Amazon dizisi için yapım çalışmaları bu yıl başlarında başlamıştı. Ancak çalışmalar koronavirüs krizi nedeniyle Mart’ta askıya alınmıştı. 

 


E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
TT

E-yakıt devrimi kapıda: Uçaklar yakın gelecekte havayla çalışabilir

Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)
Havayla çalışan uçaklar gelecekte yakınınızdaki bir havalimanına gelebilir (Unsplash)

Uçakların sadece havadan yakıt alması bilimkurgu gibi gelse de çok da uzak olmayan bir gelecekte bu bilimsel bir gerçeğe dönüşebilir.

Nasıl mı? E-yakıt veya "elektrikten üretilen sıvı" yakıt diye adlandırılan üçüncü nesil sürdürülebilir havacılık yakıtı (sustainable aviation fuel / SAF) sayesinde.

Uzmanlar, bu teknolojinin aslında şaşırtıcı derecede basit olduğunu söylüyor. Havacılık endüstrisinin aşması gereken en büyük engel ise maliyet.

Avrupa Hava Emniyeti Ajansı'na göre e-yakıtların tonu 8 bin 720 dolar, biyolojik bazlı SAF'in tonu 2 bin 365 dolar ve geleneksel jet yakıtının tonu 830 dolar.

Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, e-yakıtın atmosferdeki veya endüstriyel emisyonlardan elde edilen karbondioksitin (CO2) doğrudan elektroliz yoluyla veya hidrojenle birleştirilerek karbonmonoksite (CO) dönüştürülmesiyle üretildiğini açıklıyor.

fghyju
Aether Fuels CEO'su Conor Madigan, havadan jet yakıtı üretmenin arkasındaki bilimin aslında epey basit olduğunu açıklıyor (Aether Fuels)

Daha sonra karbondioksit ve hidrojen birleştirilerek çeşitli hidrokarbon bileşikleri oluşturulabiliyor ve bunlar rafine edilerek jet yakıtına dönüştürülebiliyor.

Sustainable Aviation CEO'su Duncan McCourt, yakıldığında karbon saldığını belirtiyor. Bu, üretiminde yenilenebilir enerji santrali kullanılırsa tamamen net sıfır olduğu anlamına geliyor. Ayrıca biyolojik kaynaklı SAF'ten farklı olarak hammadde sınırlamaları ve arazi kullanımı sorunları da sözkonusu değil.

The Independent'a konuşan McCourt, "ticari seviyeye ölçeklendirmenin ve bunu makul bir maliyetle yapmanın" engel teşkil ettiğini söylüyor.

Madigan daha ayrıntılı bir şekilde, e-yakıt tesislerinin maliyetinin "yüksek olduğunu ve mevcut politikalar kapsamında gereken türde hidrojenin kıtlığının projeleri daha küçük ölçekli operasyonlarla sınırladığını" açıklıyor.

Bunun "maliyet verimliliğinin düşmesine ve kabul edilebilir sermaye getirisi elde etmek için çok yüksek fiyatlara yol açtığını" ifade ediyor.

Madigan şöyle devam ediyor:

CO2 artı H2 yakıtlarını teşvik eden politikaların olduğu sadece iki pazar var (Birleşik Krallık ve AB) ve bunlar sadece atık hidrojen veya yeşil hidrojenin kullanımına izin veriyor. Birçok şirket sermaye harcamalarını azaltmanın yollarını arıyor ancak çoğu yaklaşım bu süreçte verimlilikten ödün veriyor.

Madigan, atmosferden CO2 yakalamanın "çok fazla enerji gerektirdiğini ve dolayısıyla çok pahalı" olduğunu ancak bu sorunun yakıt fiyatına daha az etki ettiğini söylüyor.

Peki çözüm ne?

Bu kısmen politikacıların elinde.

McCourt "Hidrojen üretmek ve karbonu büyük ölçekte yakalamak için gereken enerjinin maliyeti, başlıca zorluklardan biri" diyor.

Bu sorunun üstesinden gelmek için kayda değer yatırımlar ve destekleyici hükümet politikalarına ihtiyaç var.

Peki havacılık endüstrisi "havadan yakıt"ı benimseyecek mi? Birkaç havayolu şirketi uçuşları için alternatif yakıtlar denediğinden, bu olası görünüyor.

Virgin Atlantic 2023'te Heathrow'dan New York'a yemeklik yağla çalışan bir Boeing 787 Dreamliner uçurdu ve United, Emirates ve British Airways gibi havayolu şirketleri de SAF kullandı.

Independent Türkçe