AK Partili eski vekilin paylaşımı, Erdoğan’ın ‘Osmanlıcılık hayalini’ doğruluyor

AKP Eski Milletvekili Metin Külünk’ün paylaştığı harita (Külünk’ün Twitter hesabı)
AKP Eski Milletvekili Metin Külünk’ün paylaştığı harita (Külünk’ün Twitter hesabı)
TT

AK Partili eski vekilin paylaşımı, Erdoğan’ın ‘Osmanlıcılık hayalini’ doğruluyor

AKP Eski Milletvekili Metin Külünk’ün paylaştığı harita (Külünk’ün Twitter hesabı)
AKP Eski Milletvekili Metin Külünk’ün paylaştığı harita (Külünk’ün Twitter hesabı)

Eski AK Parti Milletvekili Metin Külünk, 1071 Malazgirt Zaferi kutlamaları münasebetiyle 26 Ağustos Çarşamba günü “Büyük Türkiye” haritasını paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Külünk’ün paylaştığı harita, Türkiye’nin Yunanistan ile Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz kaynakları konusunda gerginlik yaşadığı bir döneme denk geldi. Külünk’ün “Büyük Türkiye” olarak isimlendirdiği harita, Ege Denizi’nin doğusundaki adaları, Yunanistan’ın kuzeyinin geniş bir alanını, Bulgaristan’ın yarısını, Ermenistan’ın tamamını, Gürcistan, Irak ve Suriye’nin büyük bir kısmını içine alıyor.
Türkiye halihazırda, haritada da gösterilen Suriye’nin kuzeyi ve Kuzey Irak’ın yanı sıra Libya’ya girerken, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ile gerginlik yaşıyor. Haritanın bu gelişmelerin yaşandığı bir süreçte gelmesi geniş kapsamlı tartışmalara yol açtı.
Külünk, Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Türkiye 1071 ruhu ile girdiği 21.Yüzyıla büyük hamleler, büyük adımlar atarak ilerlemektedir. Bugün, batı dünyasının yeniden üzerimize gelme nedeni, 1938 sonrası uyutulan bir milletin 15 Temmuz'da yeniden uyanması ve 1071 ruhu ile Suriye'ye, Akdeniz'e, Afrika'ya açılmasıdır” diye yazdı.
Külünk, diğer paylaşımında ise, “Bizi Anadolu'dan çıkaracaklarını zannedenlerin torunları bugün bizi Akdeniz'den çıkarmaya çalışıyorlar. Bir yenilgi de Akdeniz de alacaklarına hiç şüpheniz olmasın. Malazgirt Zaferi ruhu diridir. Türkiye devleti ve milleti ile bu ruhun gereğini her alanda yerine getirmektedir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de son dönemde “Mavi Vatan” olarak isimlendirilen konu hakkında yapılan açıklamaların sayısında artış görülüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Savunma Bakanı Hulusi Akar, defalarca kez bu projenin adını zikretti. Proje, Türkiye’nin çevresindeki denizlerde (Ege, Akdeniz ve Karadeniz) kontrolü ele geçirmesini öngörüyor.
Son yıllarda Türkiye, Ortadoğu’daki çatışma alanlarına müdahale etmesi ve Libya kapısı üzerinden Doğu Akdeniz’de otoritesini empoze etme çabası nedeniyle ABD, Avrupa Birliği ve bölge ülkelerinin çok sayıda eleştirisiyle karşı karşıya kaldı.
PKK’nın faaliyetleriyle mücadele ettiğini belirten Türkiye’nin Kuzey Irak’taki askeri varlığı ve tekrarlanan operasyonları bir taraftan endişelere yol açarken, diğer taraftan Bağdat hükümetinin öfkelenmesine neden oldu. Türkiye ayrıca sınırlarını SDG tehlikesinden koruma gerekçesiyle Suriye’nin kuzeyinde varlığını artırıyor. Bu durum ise Türkiye ve ABD arasında anlaşmazlıklara yol açıyor.
Çok sayıda gözlemci ve analist, Türkiye’nin, bölgedeki birçok ülkede kargaşanın meydana geldiği 2011’den bu yana parametreleri net bir şekilde ortaya çıkan bir yaklaşım benimsediğini ve bu yaklaşım doğrultusunda Osmanlı Devleti’nin eski hakimiyet alanlarını geri almaya çalıştığı görüşünü dile getiriyor. Bu yaklaşım, AK Parti’nin iktidara geldiğinde izlediği komşu ülkelerle “sıfır sorun” politikasının yerine askeri müdahalelere dayanan şiddet manzarasına dönüşmeye başladı.



Trump yönetimi dezenformasyonla mücadele ajansını kapattı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 12 Mart 2025'te İrlanda'nın Shannon Havalimanı'nda medyaya konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 12 Mart 2025'te İrlanda'nın Shannon Havalimanı'nda medyaya konuşuyor (Reuters)
TT

Trump yönetimi dezenformasyonla mücadele ajansını kapattı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 12 Mart 2025'te İrlanda'nın Shannon Havalimanı'nda medyaya konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 12 Mart 2025'te İrlanda'nın Shannon Havalimanı'nda medyaya konuşuyor (Reuters)

ABD yönetimi, dün yabancı medya dezenformasyonuyla mücadeleden sorumlu bir devlet kurumunu feshetti ve bu kararın "ifade özgürlüğünü" koruma çabalarının bir parçası olduğunu iddia etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre daha önce Küresel Etkileşim Merkezi olarak bilinen Dış Müdahale ve Manipülasyonla Mücadele Merkezi'nin kapatılması, uzmanların Çin ve Rusya gibi ABD'nin rakipleri tarafından düzenlenen dezenformasyon kampanyalarının artan riskine karşı uyarmasının ardından geldi.

Aralık ayında, Başkan Donald Trump'ın göreve başlamasından birkaç hafta önce, Kongre, Cumhuriyetçilerin muhafazakâr görüşleri sansürlemekle suçladığı bir kuruma fon sağlamayı başaramadı.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, kurumun kapatılacağını duyurarak, "Amerikalıların ifade özgürlüğü hakkını korumak ve kollamak hükümet yetkililerinin görevidir" dedi.

Rubio, “Bir önceki yönetim döneminde, vergi mükelleflerine yılda 50 milyon dolardan fazla maliyeti olan bu ofis, hizmet etmesi gereken Amerikalıların seslerini susturmak ve sansürlemek için milyonlarca dolar harcadı” ifadelerini kullandı.

ABD basınında yer alan haberlere göre bu açıklama, Dışişleri Bakanlığı'nın ABD diplomatik ağında benzeri görülmemiş bir küçülmeye gitmesi ve bütçeyi yaklaşık %50 oranında azaltmak için dünyanın dört bir yanındaki programları ve büyükelçiliklerinin kapatmasının beklendiği bir zamanda geldi.

2016'da kurulan Küresel Katılım Merkezi, uzun süredir Amerikalıları gözetlemekle suçlayan Cumhuriyetçilerin merceği altındaydı. Merkezin kapatılmasıyla birlikte Dışişleri Bakanlığı son sekiz yıldır ilk kez yabancı dezenformasyonla mücadele etmekle görevli bir kurumdan yoksun kalacak.

Milyarder Elon Musk tarafından da “demokrasiye yönelik bir tehdit” olarak eleştirildi.

Haziran ayında merkez, Ukrayna'daki savaşla ilgili Rus dezenformasyonuna karşı koymak üzere Varşova merkezli çok uluslu bir grup oluşturulduğunu duyurdu.

Merkez bir raporunda, dezenformasyon yaymak ve ifade özgürlüğünü kısıtlamak için dünya çapında milyarlarca dolar harcadığını belirttiği Çin'in çabaları konusunda uyarıda bulundu.