FBI’a göre Beyrut Limanı’ndaki patlama terör eylemi değil

Beyrut Limanı’nda patlamanın yaşandığı bölge. (Merkezi Ajans)
Beyrut Limanı’nda patlamanın yaşandığı bölge. (Merkezi Ajans)
TT

FBI’a göre Beyrut Limanı’ndaki patlama terör eylemi değil

Beyrut Limanı’nda patlamanın yaşandığı bölge. (Merkezi Ajans)
Beyrut Limanı’nda patlamanın yaşandığı bölge. (Merkezi Ajans)

ABD’li uzmanlar tarafından Beyrut Limanı’ndaki patlamaya ilişkin hazırlanan ön değerlendirmede terör eylemi ihtimal dışında tutulma eğilimindeydi. Bu çerçevede kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada şunları aktardı:
“FBI ekibinin ulaştığı ilk sonuçlar, bir terör eyleminin varlığına veya limanın havadan hedef alındığına işaret etmiyor. 12 numaralı ambarın içerisinde patlayıcıların veya mühimmatın var olduğu ise kabul ediliyor.”
ABD’li uzmanlar, bugüne kadar amonyum nitrat ve diğer yanıcı maddelerin söz konusu ambarda depolanmasında ihmal ve hata olduğu hipotezini tercih etti. İlerleyen günlerde bu verileri değiştirecek başka gelişmeler olmazsa bu sonuç geçerli olacak. Ancak Fransız uzmanların bu konuda herhangi bir vizyon sunmadıklarını belirten kaynaklar, liman toprağından ve denizden alınan numuneler üzerinde Fransız laboratuvarlarında yapılan testlerinin sonuçlarının beklendiğini kaydettiler.
Yargı ve güvenlik organlarınca yürütülen soruşturmaları yakından takip eden kaynaklar, Gümrük Genel Müdürü Bedri Daher’in üç hafta önce olay kapsamında gözaltına alındığını, Daher’in 2010 yılı öncesinde gümrüklere ait belgelerin imha edilmesi emrini verdiğini aktardılar. Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a “Bu veriler, amonyum nitrat depolanmadan önce 12 numaralı ambarda mevcut olan koşulları maskeleyebilir” dedi. Kaynaklar, söz konusu verilerin Bedri Daher’in, özellikle Gümrük Genel Müdürü olarak atanmadan önce Beyrut Limanı’ndaki ‘manifest’ bölümünün başkanı olması nedeniyle yeniden sorgulanmasını gerektirdiğini belirtti. Kaynaklar açıklamalarının devamında şunları aktardı:
“Bu gerçek göz ardı edilemez. Belgelerin imha edilmesinin, genellikle malların ithal edilme sürecinden yıllar sonra meydana gelen rutin bir konu olup olmadığı veya belirli bilgilerin gizlenmesi için olup olmadığı doğrulanmalıdır.”
Şu ana kadar Temyiz Başsavcısı Gassan Uveydat hakkında 16 tutuklama emrinin çıkarılmasıyla sonuçlanan soruşturmaya paralel olarak Gümrük Genel Müdürü Bedri Daher ve Milletvekili Cibran Basil başkanlığındaki Özgür Yurtsever Hareket’e bağlı liman personellerinin de tutuklanmasına karar verildi. Uveydat’ı hedef alan medya kampanyaları da devam ediyor. Bu çerçevede güvenlik kaynakları Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, İç Güvenlik Güçleri’nini Enformasyon Dairesi’nin Cebel-i Lübnan’daki el-Mansuriyye bölgesinde yargıya yönelik saldırgan broşürlerin dağıtılması sırasında çok sayıda kişiyi gözaltına aldığını belirtti. Kaynak, söz konusu broşürleri basan matbaa sahibinin tutuklandığını, hepsinin Özgür Vatanseverlik Hareketi’ne ait olduğunu belirttiler.
Hakim Gassan Huri’nin soruşturmalara, medya organları ve sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla yargı aleyhine yürütülen  kampanya kapsamında Özgür Yurtsever Hareket liderlerinden Avukat Vedi Akl, Özgür Yurtsever’e yakın çok sayıda aktivist ile başlaması bekleniyor. Kaynaklar, söz konusu kampanyanın, soruşturmayı doğru yoldan saptırmayı hedeflediği görüşündeler.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.