Mali'de iktidarın geçiş süreci nasıl başlamadan bitti?

Mali Askeri Konsey Başkanı Albay Assimi Goita’nın çevresi ordu subaylarıyla çevrili (AFP)
Mali Askeri Konsey Başkanı Albay Assimi Goita’nın çevresi ordu subaylarıyla çevrili (AFP)
TT

Mali'de iktidarın geçiş süreci nasıl başlamadan bitti?

Mali Askeri Konsey Başkanı Albay Assimi Goita’nın çevresi ordu subaylarıyla çevrili (AFP)
Mali Askeri Konsey Başkanı Albay Assimi Goita’nın çevresi ordu subaylarıyla çevrili (AFP)

Mali'de iktidara gelen Askeri Konsey’in vaat ettiği geçiş süreci henüz başlamadan bitti. Nitekim askeriler ile krizdeki esas taraf arasındaki ilişkiler gergin bir hale geldi. 
Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita'yı 18 Ağustos'ta görevden alan genç subaylar, ne kadar süreceği belirsiz bir geçiş dönemi sonunda iktidarı sivillere iade etme sözü verdi. Partileri, sivil toplum örgütlerini ve önceki isyancı grupları Cumartesi sabahı için ilk görüşmelere davet eden subaylar, 5 Haziran Hareketi-Vatansever Güçlerin Mitingi’ni (M5-RFP) davet etmedi. Din adamları, muhalefet ve sivil toplum üyelerinden oluşan bu koalisyon, Keita karşıtı protesto hareketine aylarca öncülük etmişti.
M5-RFP İttifakı’nın görüşmelerden dışlanması, Askeri Konsey’i ‘değişime el koymakla’ suçlayan liderlerini kızdırdı. Askeri Konsey ise, son dakikada, söz konusu toplantının örgütsel nedenlerle ertelendiğini duyurdu.
Genç subayların gerçekleştirdikleri askeri darbe, ülkenin yıllardır mustarip olduğu güvenlik, ekonomik ve siyasi krizden bunalan milyonlar tarafından memnuniyetle karşılanmıştı. Ancak askerler vaat ettikleri geçiş döneminin ertelenmesiyle, kendilerini M5-RFP İttifakı tarafından yürütülen çifte baskı altında buldular. Zirâ ittifak bileşenleri, iktidarsızlık ve yolsuzlukla suçlanan hükümetin düşüşünü hazırlayanların kendileri olduklarını düşünüyor.
Mali’nin Batı Afrika’daki komşu ülkeleri, Mali ile sınırlarını kapatmaya ve insani yardım ve ticari mal geçişini yasaklamaya devam etti. Sivil düzene geçiş yolunda kaydedilen ilerlemeye bağlı olarak, yaptırımlar 12 ay içerisinde kademeli olarak kaldırılacak.
Askeri Konsey Sözcüsü Albay İsmail Wague, Cuma akşamı yaptığı açıklamada, Cumartesi gününün ‘geçiş döneminin yapısı’ üzerine yapılacak istişarelerin başlangıç ​​günü olması gerektiğini vurgulamıştı.
Keita karşıtı seferberliği başlatmak gibi ciddi bir rol ile anılmak isteyen 5 Haziran Hareketi’ne darbe kapsamında nerede konumlandırılacağı sorusu, 18 Ağustos’tan bu yana gündemdeydi.
M5-RFP’nin kendisi söz konusu toplantıya davet edilenler listesinde yer almasa da, bazı unsurları sivil toplum kuruluşları veya muhalif parti üyeleri adı altında toplantıda yer alabilirdi. Hareketin liderleri, konuyla ilgili memnuniyetsizliklerini çekinmeden itiraf etti.
5 Haziran Hareketi kurucu örgütlerinden olan Espoir Malikoura örgütünden Tahirou Bah, “Malilileri umutlandıran bu askeri konseyin şu anda hedefinden sapmakta olduğunu ve Mali halkından giderek uzaklaştığını acı bir şekilde anlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Muhalefet figürlerinden İmam Mahmud Dicko, anlaşmazlık patlak vermeden önce, askerileri geçiş sürecinde yer alması gereken canlı güçlerle bağlantılarının kopuk olmasıyla suçlamıştı. Aynı zamanda “Kimseye ülkeyi yönetmesi için açık çek vermeyeceğiz” uyarısında bulunmuştu.
Dicko’nun sözcüsü İsa Kaou Djim ise M5-RFP’nin söz konusu listede olmadığının anlaşılması üzerine Dicko’nun açıklamalarına açıklık getirdi. Dicko’nun insanların askeri konsey hakkında şüpheye düştüğünü ifade ettiğini belirten Djim, “Devrime bir grup askeri tarafından el konması kabul edilemez” açıklamalarında bulunarak M5-RFP tarafından yeni bir seferberlik hakkında açık bir şekilde uyarıda bulundu.
M5-RFP’nin toplantıya neden davet edilmediği, bunun kasıtlı olup olmadığı henüz net değil.
Parena Partisi’nin iki numaralı lideri Djiguiba Keita, düzenleneceği 24 saat önce açıklanan toplantının aceleyle organize edildiğinin anlaşıldığını belirtti. Aynı zamanda, “Umarım askeri cunta, daha profesyonel bir şekilde hareket eder” ifadelerini kullandı.
Askeri Konsey’in asıl niyetleriyle ilgili sorular, resmi gazetenin Perşembe günü anayasa metni mesabesindeki temel bir yasayı yayınlaması sonrasında ortaya çıktı. Zirâ yasa, Askeri Konsey Başkanı’nı devlet başkanı konumuna getiriyor.
İktidar yetkilileri ise yasanın yansımalarına rağmen, herhangi bir atıfta bulunmadı. Askeri Konsey sözcüsü ise Cuma günü yaptığı açıklamada bu yasanın albaylardan çıktığını belirtti.



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP